Verrat Çeviri İspanyolca
75 parallel translation
Verrat için çalışıyor olman umrumda değil.
No me importa si trabaja para el Verrat.
Verrat'ın sorunu Direniş'le. Beni ilgilendirmez.
Los problemas del Verrat con la resistencia no son mis problemas.
- Verrat benim adıma kararlar alamaz.
El Verrat no toma decisiones por mí.
- Bunu yapan Verrat mı?
¿ Estamos hablando del Verrat?
Onunla ilişkisi olanların peşine Verrat kimi yolluyor biliyor musun?
¿ Sabes a quién envían los Verrat tras los simpatizantes?
- Edgar Waltz. Verrat'ın infazcısı.
Es un matón del Verrat.
- Sadece Avrupa'da çalışıyorlar sanıyordum.
¿ Verrat? Creí que solo operaban en Europa.
Yedi Hane için çalışan Verrat ajanları tüm devletlerin en yüksek seviyelerine sızdılar.
Agentes del Verrat, trabajando para las Siete Casas han infiltrado los niveles más altos de los gobiernos.
Verrat infazcıları, İspanya Cumhuriyeti'yle iş birliği yapan çiftçileri infaz ettiler.
Los matones del Verrat ejecutaban granjeros asociados con la República de España.
Dokunulmazlıklarıyla Verrat kanununu zorla uyguladılar.
Impartían la ley del Verrat por toda la nación con impunidad.
Verrat infazcıları Hundjager olarak biliniyorlardı. Öylesine kararlı ve saldırgan bir soy ki ana rahminin içinden kendi annelerini yiyerek doğdukları söylenir.
A los matones del Verrat se los identificaba como Hundjager de una raza tan tenaz y despiadada que se decía que nacían al consumir a su propia madre desde dentro del útero.
O bir Verrat ajanı.
Él es un agente del Verrat.
Verrat gibi.
Como los Verrat.
Verrat yedi kraliyet ailesiyle çalışmış... Ben de yeni yeni öğreniyorum o meseleyi.
El Verrat trabajaba para las siete familias reales, de las cuales estoy empezando a aprender.
Eric hamlesini yapıyor. Arkasında da Verrat var.
Eric está haciendo una movida y Verrat está detrás.
- Yani Verrat'ın işi.
Bueno, eso significaría Verrat.
Tam Verrat tarzı değil mi?
Bueno, ¿ no es eso como el Verrat?
Verrat'tan arkadaşlarınla güzel bir sohbet ettik.
Acabo de tener una agradable conversación con tus amigos del Verrat.
Verrat'dan üç erkek ve bir kadın 30'lu yaşlarda, kimlikleri yok sadece avuçlarında kılıç dövmeleri var.
Eran todos Verrat, tres hombres y una mujer... finales de los veinte, principio de los treinta, sin identificaciones más que las espadas en las palmas.
Daha 17 yaşındayken Fransız yabancı birliklerine katılmış. Hızlıca yükselmiş ve ansızın kaybolup sekiz yıl boyunca görülmemiş. Sonra yeni bir kimlikle ortaya çıkıp Verrat için çalışmaya başlamış.
Se unió a la Legión Francesa Extranjera cuando tenía 17 años, escaló rápidamente de nivel, y luego repentinamente desapareció durante 8 años para resurgir con una nueva identidad trabajando para el Verrat.
Verrat nedir?
¿ Qué es el Verrat?
Verrat, kraliyet aileleri tarafından bir müdafaa ekibi olarak 1945'te kuruldu. Wesenlardan, çoğunlukla Hundjagerlardan oluşuyor. 2.
El Verrat fue creado en 1945 por las familias reales como escuadrón de protección compuesto por wesen, muchos hundjagers, y sirvieron a los dos bandos durante la Segunda Guerra Mundial.
- Verrat. - Sen güvenli ev diye buna mı diyorsun?
Verrat. ¿ Llamas a esto casa segura?
Bizi öldürmeye kalkan Verrat'tı.
Fue El Verrat quien intentó matarnos.
Verrat.
Verrat.
Polis 80 km ötedeki bir kaza yerinde üç Verrat casusunun cesedini buldu.
La policía encontró tres cadáveres de sicarios Verrat a 80 kilómetro de aquí en la escena de un accidente.
Verrat şahsi bir ziyarette bulundu.
Bueno, la Verrat hizo una visita personal.
Verrat ajanını silahını kendisine çevirmeye zorladın.
Hiciste que el Verrat apuntara el arma a sí mismo.
Evet. Verrat'ın başıdır.
Es el jefe de la Verrat.
Viktor seni kaleye götürmeleri için Verrat ajanları gönderiyor. Kaleye girince bir daha çıkamayacaksın.
Viktor está enviando agentes del Verrat para enviarte de nuevo al castillo y una vez allí, ya no saldrás nunca.
İki Verrat ajanı yukarı geliyor.
Dos Verrat van para allá.
Verrat burada.
Los Verrat están aquí.
Viktor seni kaleye geri götürmek için Verrat ajanları yolladı.
- Están viniendo a buscarte. Viktor está enviando agentes del Verrat para llevarte al castillo.
Verrat ajanları 3 saat önce gelmişti buraya.
El Verrat estuvo aquí hace tres horas.
Verrat senin burada olduğunu biliyor, yani birazdan yeni ajanlar da gelecek buraya. Kalmak ister misin?
El Verrat sabe que estás aquí, así que pronto habrá más de ellos. ¿ Te quieres quedar?
- Hayır, Verrat ajanları buradaydı. - Şimdi mi?
- No, el Verrat estuvo aquí.
- 6 ölü, hepsi Verrat'tan.
- Seis muertos, todos del Verrat.
Verrat ekibine yaptıklarını gördükten sonra diyebilirim ki Adalind ve çocuğu kesinlikle emin ellerde.
Después de ver lo que le hizo al Verrat, Adalind y su bebé están definitivamente en buenas manos.
Kalkış yaptığımız yere geleceğinizi bilen 6 Verrat ajanını öldürdüm.
Hay seis Verrat muertos en ese campo de atrás que sabían que ustedes vendrían.
Soylu çocuğu ve annesini kaybetmekle de kalmadınız üstüne Bay Meisner da ortalıktan kaybolmayı başardı. Ve biz elimizde 6 adet Verrat ajanının cesediyle kalakaldık.
No solo perdiste al bebé real y a su madre, sino que Herr Meisner se las ha arreglado para desaparecer, y hemos quedado con otros seis Verrat muertos.
Birkaç farklı kaynaktan, senin hakkında güzel şeyler duydum. Ve bu yüzden de Verrat'ın başı olarak Danilov'un yerini alıyorsun.
He oído buenas comentarios sobre usted de varias fuentes, que es por lo que usted está tomando el lugar de Danilov como cabeza del Verrat.
Zürih'in dışında Verrat ajanları onları bekliyordu.
El Verrat estaba esperando por ellos fuera de Zurich.
- Eğer Adalind tutuklanırsa Verrat nerede olduğunu bulur.
- Si Adalind fue arrestada, el Verrat sabrá que ella está aquí.
Altı Verrat ajanı ölü, Adalind ve bebeği de kayıp.
Seis Verrat muertos, nada de Adalind, ni de la niña real.
Verrat uçağın seni nerede aldığını biliyorsa nereye gittiğini de öğrenirler.
Si el Verrat sabe donde el avión te recogió, ellos averiguaran a donde te fuiste.
Verrat'ı biliyorsun. Kraliyete çalışıyorlar, eskiden senin yaptığın gibi.
Sabes que el Verrat... trabaja para las familias reales.
- Verrat ajanı bu.
- Es la Verrat.
- Verrat Ian'ın yerini öğrenirse...
Si el Verrat sabe dónde está Ian -
Hitler'in ve Verrat'ın 1936'da insanları vurması.
Y una película de Hitler y el Verrat fusilando gente en 1936.
- Verrat.
Traidores.
- Evet.
Sí. - ¿ Listo? - El avión acaba de despegar, pero el Verrat nos estaba esperando.