English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ V ] / Visser

Visser Çeviri İspanyolca

46 parallel translation
Sanıklar Morant, Handcock ve Witton Visser ismindeki bir Boer mahkumu öldürmekle suçlanıyorlar.
Acusados Morant, Handcock y Witton... están imputados en el asesinato de un prisionero bóer llamado Visser.
Boer esiri Visser'ın ölümü öncesi diye düzeltiyorum.
La posterior muerte de Visser, el prisionero bóer.
- Adın nedir? Visser. Teunis Visser.
Teunis Visser.
Bay Botha, sizce esir Visser için adil bir yargılama yapıldı mı?
Sr. Botha, ¿ considera Ud... que el prisionero Visser tuvo un juicio justo? ¡ Objeción!
Visser için yapılan yargılama bu mahkemedekine benziyor muydu?
¿ Fue, el juicio de Vissen similar a este tribunal de guerra? No.
Ama şunu eklemek isterim ki, Visser'ın öldürülmesi konusunda "yargılama" ve "mahkeme" kelimelerini kullanırken bile cömert davrandım.
Me gustaría añadir que he sido generoso usando la palabra "juicio"... o "consejo de guerra" con relación al asesinato de Visser.
Esir Visser'i vurmaya gönüllü olmadınız mı?
¿ No se presentó Ud. voluntario para disparar al prisionero Visser?
Yani hiçbir kanıtı Visser ile bağdaştıramadınız.
O sea que no puede aportar evidencias que conecte a Visser con el hecho.
Visser için yaptığınız yargılamanın mahkemesi bunun gibi mi kurulmuştu?
¿ Fue el juicio de Visser, de alguna forma, constituido como éste?
Yüzbaşı Taylor Visser davasına benzeyen başka herhangi bir olay biliyor musunuz?
¿ Capitán Taylor... Conocía algún otro incidente similar al caso Visser?
Savunma Oberst Werner Visser'i çağırıyor.
La Defensa llama a Oberst Werner Visser.
Beş dakika sonra... Albay Visser ve Binbaşı Wirtz 22. barakaya girer... ve aylarca bulmaya çalıştıkları telsizi bir anda bulurlar... ve parçalarlar.
Cinco minutos después, el coronel y el mayor entran a la 22... y destruyen una radio secreta que buscaban por meses.
Kampın yarısı burayı terkedene kadar... Visser ve adamlarının dikkatini dağıtmalıydım demek.
Y suponen que yo los distraiga mientras medio campamento se va.
Hayır, o Visser'dı.
No, ese era Visser.
Visser o!
¡ Es Visser!
Visser aşağı iniyor. Onu oyalayamadım.
Visser está bajando.
Bebek Timo Visser, iki aylık.
Ellos son : El bebé Timo Visser, 2 meses.
Şu an Chicago Polis Merkezi'nin önündeyim ve biraz önce dedektifler Francis Allen Visser'ı gözaltına aldıklarını açıkladı.
Me encuentro en las afueras del Dpto de Policía de Chicago, donde hace unos momentos, los detectives anunciaron que había tomado a Francis Allen Visser bajo custodia.
Visser'ın, Irene Burge ve Katie Pallick ile bir bağlantısı olduğu düşünülüyor. Cesetlerin bulunduğu yer ise...
Visser ha sido un posible sospechoso en el asesinato de Irene Burge y Katie Pallick, cuyos cuerpos fueron encontrados no muy lejos del popular...
Francis Allen Visser Chicago bölgesinde bir seri korkunç genç kadın cinayetinin şüphelisi olarak gözaltında tutulurken bu sabah saatlerinden serbest bırakıldı.
Francis Allen Visser, un sospechoso en los terroríficos asesinatos de entierro de varias mujeres jóvenes en el área de Chicago, fue liberado de custodia esta mañana.
İçişleri basın sözcüsü yaptığı açıklamada "Araştırmanın bu aşamasından itibaren Bay Visser'ı takip listesinden çıkardıklarını belirtti."
Un portavoz de Asuntos Internos ha declarado : "Ya no estamos persiguiendo al señor Visser en este punto de la investigación."
Aslında gerçek ismin bu değil. Öyle değil mi Bay Visser?
Ese no es su verdadero nombre ¿ verdad, señor Visser?
Bay Visser, kim olduğunuzu biliyorum. Çünkü sizin en büyük hayranınızım.
Señor Visser, sé quién es, porque soy su más grande fanático.
İn şu siktiğimin arabasından.
Sal del jodido auto. ¡ Visser!
Visser! Visser!
Visser.
John, Francis A. Visser diye bir adamı bulmaya gitti.
John ha ido en busca de un hombre llamado Francis A. Visser.
- Visser'ın kim olduğunu biliyorum.
Sé quién es Visser.
Visser davasına kafayı takmıştı.
Se obsesionó con el caso de ese Visser.
Burası Visser'ın evi.
Esta es la casa de Visser.
- Baban yanılmıştı. - Visser hakkında değil.
Tu padre estaba equivocado.
Visser.
Oye, Visser.
O, Francis Allen Visser adında bir seri katil.
Es un asesino serial llamado Francis Allen Visser.
Frank Visser'dan, benden.
Frank Visser, yo.
Dünya asla Eugene Van Wingerdt'ın yani bir zamanların Francis Allen Visser'ın kimliğinden haberdar olmayacak.
Nos aseguraremos de que el mundo nunca sepa que tú, Eugene Van Wingerdt una vez fuiste Francis Allen Visser.
Demek istediğim, visser olayında, bozuşmamız içinde değil, kesinlikle hepsinde hiç bir hatam yoktu.
Quiero decir, en el tiroteo de Visser, no cuando rompimos, donde no tengo ninguna culpa.
Adli analiz kendini vurduğunu sonra da visser'ı vurduğunu telkin ediyor.
El análisis sugiere que te disparaste a ti mismo luego de dispararle a Visser.
Martın 25.'inde, Eugene Lawrence Visser isimli elebaşını öldürücü bir şekilde vurdunuz.
El 25 de marzo, usted disparó letalmente a Eugene Lawrence Visser.
Barut kalıntıları çok yakın mesafeden vurulduğunuzu belirtiyor, Eugene Visser'in "en az 25 metre uzakta" olduğunu doğrulamadınız.
Los residuos de pólvora indican que fue disparado a quemarropa, sin embargo, usted testifica que Eugene Visser estaba "al menos a 25 pies de distancia."
Teğmen'in Visser'ı vurduğu zaman için?
De cuando el teniente disparó a Visser?
Bu kendi sözlerimle Visser'ı vururken hatırladıklarım.
Es lo que recuerdo de mí disparándole a Visser en mis propias palabras.
Visser üzerindeki ifadeni tamamlayana kadar bırakmayacağım.
No hasta que completes tu testimonio sobre Visser.
Sana yalvarıyorum, Backstrom, yollarını değiştir, yeniden düzenle. Visser'ı vurduğun zaman ne olduğu gerçeğini anlatmakla başlayabilirsin.
Te lo ruego, Backstrom, cambia tus maneras, haz reformas, comienza por decir la verdad sobre lo que sucedió cuando disparaste a Visser.
Oskar babamın bir arkadaşı, Visser.
Oskar es amigo de mi padre, Visser.
Visser odasından çıkıyor.
Visser se va de su habitación.
Visser'ı görüyorum.
Tengo a Visser. Puedo eliminarlo.
Yanılmış olmasının imkanı yok.
No sobre Visser. No hay forma en que estuviera equivocado, porque lo dio todo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]