English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ V ] / Vortex

Vortex Çeviri İspanyolca

115 parallel translation
"Vortex'in Çocukları" "Ergenlik Çağı Psişik Fenomenle Bağlantılı"
"JUVENTUD DEL VORTICE Conexiones entre la pubertad y los fenómenos psiquicos."
Bir vortekse benziyor.
Parece un vortex.
Ooh, bir vorteks.
Ooh, un vortex.
VORTEX OYUN BİTTİ
"Vortex - Fin del Juego" Fin del Juego.
1.000 bar altın kaplama latinum.
"VORTEX" 1.000 lingotes de oro latinio prensado.
Dünya Gücü girdap jeneratörüne hazırlanıyor.
Fuerza Terrestre Uno acercándose al generador del vortex.
İlginç bir solar vortex fenomeni üzerinde çalışmak istiyor.
Desea estudiar un fenómeno único del vórtice solar.
İncelemeye geldiğiniz vortex,... ilkel biliminizin "solucan deliği" adını koyduğu şey. Yani uzayda bir yırtık.
El vórtice que vino a estudiar es lo que su ciencia primitiva designaría como un agujero de gusano, un desgarro en la tela del espacio.
Bu, üç hedef yaşam formunun yerini gösteren biyo-okuma girdap bölgesine oldukça yakın.
Esta bio-impresión nos muestra que las tres formas de vida están muy cerca del sitio del vortex Correcto.
Güç girdabı yüzünden.
Es la energía del Vortex.
Fakat bu durumda farketmediysen, orada 10 trilyon metre küplük bir girdap var, ve gemi 10 milyon metre küp.
Pero por si no lo ha notado, hay unos 10 trillones de m3 de vortex afuera, y sólo 20 millones de C.M. de nave.
Yıldız Gemisi Vortex'de Tıbbi Subay olan, Acil Tıbbi Hologram rolünü oynayacaksın.
Usted actuará el papel de un Holograma de Emergencia Médica el Oficial Médico en Jefe a bordo de la Astronave Vórtex.
Vortex'mi? !
¡ ¿ Vórtex?
Vortex karakterleri gerçek yaşamdan daha büyük.
Los personajes de la Vórtex son arquetipos.
- Daha ziyade bir iç girdap.
- Vortex interno más bien.
Vortex, jakuzi, l, ne bilmiyorum.
Vórtice, remolino, no sé, lo que sea.
Kardeşim Raymond'u hatırlıyor musun?
HA SIDO PRE-APROBADO PARA LA TARJETA VORTEX PLATINUM ¿ Recuerdas a mi hermano Raymond?
Ekin daireleriyle ilgili ilk teoriler uzaylıları, rüzgar girdaplarını, yer enerjilerini ve tabii ki muziplikleri içeriyormuş.
Algunas de las teorías más generalizadas con los círculos en las cosechas incluyen, extraterrestres vortex de aire, energías de la tierra y, por supuesto, burlas.
Belki kafasını bir yere vurdu veya kuantum zaman girdabında hapsoldu.
Quizás se golpeó la cabeza o quizás quedo atrapado en un vortex de espacio-tiempo.
Boyutlararası bir geçit olacak, girdap gibi, arabaları yok.
Oh, es como una puerta dimensional vortex. El chisme es que ellos no tendrán coches.
Ama yine de geçidin kapısında güvenliğe ihtiyacımız olacak.
Pero probablemente haya seguridad en la puerta dimensional vortex.
Enerji, titreşim, çark gibi kelimeler kullanarak, bilimin bazı büyük buluşlarını sömürmekle kalmayıp aynı zamanda da çarpıtırlar.
Profiriendo palabras tales como : energía, vibración, vortex... Consiguen explorar o hasta distorsionar algunas de los grandes descubrimientos de la ciencia
- Vorteks mi?
- ¿ Vortex?
- Evet, Vorteks.
- Sí, Vortex.
Vorteks elini uzatıp insanları kontrol edebiliyordu, değil mi?
Vortex estiraba la mano y controlaba a la gente, ¿ verdad?
Vorteks.
Vortex.
- Hayır. Biliyorum. Bunun nasıl başladığını biliyorum.
se como empieza esto y después uno queda atrapado en un vortex hospitalario y nunca termina bien.
Kahraman, şu anda bile, Girdap Düzlüklerine dört nala at koştururken, büyücülerle hakaret yarışına girmezdi.
Como puedes tomar a alguien en serio cuando... incluso en este momento, galopando hacia las planicies del Vortex, - no está envolvido en intercambiar insultos con magos.
Belâ çıkartabilecek ilk davranışında onu girdabın içine hapsedebilirsin.
AL primir indicio de problemas, ponla en un vortex de contencion
Girdap gücünü emmiş olmalı.
Contener el vortex debe haber drenado su poder,
Bay Smith'in kapsama girdabı içine giren nasıl bir silah olursa olsun enerjisini çekmek üzere dizayn edilmiştir.
El Vortex de contencion de Mr Smith esta designado para drenar la energia desde cualquier arma confinada.
Doktor nerede? Zaman girdabına telefon ediyorsun, bu her zaman işe yaramaz.
Estás llamando al Vortex Temporal, no siempre funciona.
Bay Smith Kapsama Kalkanı! Hemen!
Smith, Vortex de contención ¡ ahora!
- Kalkan tehlikede.
Vortex comprometido.
Kalkan tehlikede!
Vortex comprometido.
- Kapsama Kalkanı kritik düzeyde.
- Vortex de contención crítico.
Gernon'un ifadesine göre, yaklaştıkça bulut, şişme bir lastik benzeri ortası delik bir şekil aldı, sanki bir vortex gibi.
Entonces, mientras se acercaba, Gernon señala que la nube formó un agujero en forma de anillo, o vórtice.
Dolayısı ile bir vortex ve geçit kapısı aynı şeylerdir.
Por lo tanto un vórtice y una puerta de enlace son la misma cosa.
Kanıtlar göstermektedir ki Sessizlik Sınırı bir tür güçlü Vortex enerji sahasıdır ve bu sebeple de göktaşlarını ve diğer uzay döküntülerini Kuzey Meksika daki bu küçük bölgeye çekmektedir.
La evidencia parece estar indicando que la Zona del Silencio es un área vértice de energía poderosa que literalmente succiona meteoritos y otros desechos espaciales justo dentro de esta pequeña área del Norte de México.
Belki bir vortex'dir.
Tal vez es un vórtice.
Ancak belli noktalarda bu enerji bir araya gelir ve de güçlü bir vortex alanı oluşturur.
Pero, en ciertos lugares del planeta, estas energías convergen juntas, y crean un área de vórtice muy poderoso.
Viktor Schauberger... Bir tür Vortex makinesi geliştirdi, Başka bir deyişle suni kasırga yaratıcısı... vortex hareketleri ve dönüşüm hareketlerinin, su ve cıva gibi sıvılarla depolanabildiği bir sistem...
Viktor Schauberger, desarrolló... tipo de motor de vórtice... un tornado artificial, como si fuera... donde la actividad de un vórtice y la actividad giroscópica se emparejasen con líquidos como el agua o el mercurio.
Sonunda bunları vortex teknolojisiyle birleştirerek, sonra da 1936 yılında kara ormanlardaki uçan daire kazasından sonra uçan dairelerle ilgili kendi tasarımları ile ortaya çıktılar.
Y así, combinando esto con la tecnología de vórtice, y supuestamente, el disco que se estrelló en 1936 en la Selva Negra, salieron con sus diseños... para estos platos voladores.
Sorliton adında bir tür vortex ( girdap ) mevcut.
Hay un tipo de vórtices llamados "solitons".
Vortex de dış dünyadan elektromanyetik olarak izole bir şekildedir.
que son vórtices aislados electromagnéticamente del mundo exterior.
Bunu size ben satmış olsaydım Vortex almanızı önerirdim çünkü Harita Cini..
Cuando yo vendía esas cosas, le hubiera recomendado un Vortex porque el Map Genie tiene...
Çin Başbakanı'nı öldürme planının arkasındakiler Vortex isimli bir çete.
A la gente detrás del complot para matar a Xiang Ping, el Primer Ministro. Un grupo llamado Vortex.
Vortex gizli bir silaha sahip.
Vortex tiene un arma secreta.
Bu olmadan Vortex'in işi biter.
Sin esto, Vortex está acabado.
Vortex bizim üçümüzden oluşuyor.
Vortex somos tres personas.
Wolowitz bizi arkadan vurmaya çalışıyor.
The Big Bang Theory S03E06 "The Cornhusker Vortex" Wolowitz está intentando flanquearnos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]