Walking Çeviri İspanyolca
231 parallel translation
- Levi Walking Bear'i almak için.
- Para recoger a Levi Oso Caminador.
- Walking Bear.
- Oso Caminador.
Lomax, bu Levi Walking Bear.
Lomax, este es Levi Oso Caminador.
# # A gentleman's got a walking stick, a seaman's got a gaff
Un caballero usa un bastón Un marino usa un arpón
"... walking in a hall with his things and all... "
"... walking in a hall with his things and all... "
"There's a hip woman walking on a moving block..."
"There's a hip woman walking on a moving block..."
" As I was walking the streets of Laredo.
¶ Mientras caminaba por ¶ ¶ las calles de Laredo ¶
Walk My Baby.
"Walking my baby".
"Walking My Baby" yi izliyordum.
Miraba "Walking My Baby".
Walking My Baby.
Walking My Baby.
Walking My Baby'nın akış süresi bir saat 45 dakikadır.
El tiempo de proyección de Walking My Baby es de una hora y 45 minutos.
Walking My Baby'yi bulacağım.
Iré a buscar Walking My Baby.
Neydi hani şu "Yürüyüş Sopası" şarkısı?
¿ cómo era esa, "Walking Stick", que solías tocar?
"Yürüyüş Sopası" mı?
¿ cuál "Walking Stick"?
"Bastonumu Ver Bana" dan mı bahsediyorsun?
¿ Te refieres a "Hand Me Down My Walking cane"?
"Baston" evet, onu çal.
"Walking cane", esa, toca esa.
People walking aroundeveryday playinggames andtaking scores
~ People walking around everyday playing games and taking scores
Marcel Marceau'nun yeni hiti Walking ln The Wind'di.
Ese silencio era Marcel Marceau cantando Walking In The Wind.
# She's walking away
# She's walking away
'Walking with Dinosaurs'belgeselinde, sizlere bu olağanüstü yaratıkların yaşamlarını göstereceğiz - nasıl yediklerini, dövüştüklerini ve ürediklerini.
En Caminando Con Dinosaurios, les mostraremos cómo viven estas magníficas criaturas, cómo comen, pelean y se reproducen.
Walking With Beast'de, memelilerin nasıl olupda, bu küçük başlangıçtan geriye kaldığını, ve dünyayı fetettiğine tanıklık edecekceksiniz.
En Caminando con Bestias, usted será testigo de como los mamíferos dejaron atrás sus insignificantes inicios y se tomaron el mundo.
Walking down the street, not a worry in sight.
"Voy por mi camino sin preocupación".
? Bak nasıl yürüyorum Bak nasıl konuşuyorum
# See how I'm walking See how I'm talking
Fosilin sert mineral kabuğunun altında halen köpeğin kremamsı özü duruyor.
Ven, ¡ debajo del mineral, hay un cremoso núcleo de esencia de perro! ¿ Entonces Seymour se va a acordar como cantar "Walking On Sunshine"?
Ama bu iyi bir şey. "Walking on Sunshine" çok sıkıcıydı.
Pero eso es una buena cosa. ¡ "Walking on Sunshunie" apesta!
Walking down to Main Street Everybody's gonna sing
Paseando por Main Street Todos van a cantar
hadi gidelim, aşk diyarına ne kadar güzel şarkı söylediğimi iyi bilirsin, her sabah ayrı şarkıyla uyandıracağım seni uykudan önce şarkı, hep söyleyeceğim
Ya sabes lo bien que canto. Te despertaré cada mañana con una canción... y a la noche te dormiré con una nana. Seré tu radio walking-talking.
Neyse, "These Boots Are Made For Walking" i nasıl söylediğimi bilirsiniz, özel dansımla birlikte.
En fin, saben cómo he cantado siempre... These Boots Are Made for Walking, con mi pequeño baile de siempre.
Walking in the Rain
Walking in the Rain
"Walking on sunshine" mı?
"Caminando a la luz del sol"?
# I'm walking on sunshine #
Estoy caminando a la luz del sol
Walking with Monsters'un önceki bölümünün sonunda ;
En el episodio anterior de Caminando con monstruos,
Walking with Monsters'ın gelecek bölümünde ;
En el Próximo capítulo de Caminando con monstruos,
Walking with Monsters'ın gelecek bölümünde ;
El Próximo capítulo en caminando con monstruos,
Sanırım birisi'Ölü Kız Yürüyüşü'diye bağırmalı! ( Ç.N : Brooke'nun'Dead Man Walking'filmine yaptığ atıf. )
¡ Me siento como alguien que necesita gritar'Niña muerta caminando'!
se Walking Dead'in önceki bölümlerinde...
Anteriormente en AMC The Walking Dead...
"Ölüm Yolunda", "Yeşil Yol", "Christmas With The Klumps"!
"Dead Man Walking", "The Green Mile", "Christmas With the Klumps".
Well, I heard you walking by... Senin geçtiğini duydum..
Bueno, te oí caminando...
O bir daha ailesini göremeyecek. Ve Martin hâlâ gizlenmeye devam ediyor.
Martin McGartland y Nicholas Davies son los autores del libro "50 Dead Men Walking".
Kendilerine has dans tarzları çıkış yaptıkları hit şarkıları "Walking ln The Park" tan sonra ikili 1979'da ayrıldı. Sebep olarak sanatsal farklılıkları ve ayrı projelerde çalışma isteğini gösterdiler.
Conocidos por su particular estilo de baile en uno de sus éxitos "Paseo por el parque", el dúo se separó en 1979, alegando diferencias creativas y la intención de emprender proyectos diferentes.
# When I saw old Carmen and the Devil walking side by side
# When I saw old Carmen and the Devil walking side by side
"Halo" ve "Walking on Sunshine" şarkılarını birleştireceğiz.
Vamos a hacer una mezcla de "Halo" y "Walking on Sunshine".
# Sadece yürümeye devam et. #
# Just keep on walking
"Uzun saçlarım vardı" ya da "Eve ormanlık alandan yürürdüm." de olduğum gibi.
Por ejemplo, "I used to have long hair". ... o, "I got used to walking home from the woods".
Walking Tall vardı.
- ¿ Walking Tall?
Walking Dead'in önceki bölümlerinde...
Anteriormente en The Walking Dead...
The Walking Dead'in önceki bölümlerinde...
Anteriormente en The Walking Dead...
Peki Seymour yine "Walking on Sunshine" söylemeyi hatırlayacak mı? İnanılmaz ama evet.
Sorprendentemente si.
Bu film, Martin McGartland ve Nicholas Davies'in "50 Ölü Adam" adlı romanından uyarlanmıştır.
INSPIRADA EN "FIFTY DEAD MEN WALKING" DE MARTIN McGARTLAND Y NICHOLAS DAVIES.
æ æ Yürümeye başlayın! æ
Start walking!
Ölüme gidiyorsunuz.
"dead girl walking." * ( Libro )