English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ W ] / Walkman

Walkman Çeviri İspanyolca

173 parallel translation
- Hayır. - Wallnut tree ( ceviz ağacı ).
- Walkman.
" Sony walkman ve kulaklıklar
Hay auriculares para los walkman de Sony
- Walkman'imi kırdın.
- Me has roto el walkman.
Caltrop - 20.yy en iyi icadı.
Después del walkman y el refresco es el mejor invento del siglo XX.
Walkman'imin içinde.
Oh, está en mi walkman.
Bird, Walkman in var mı?
- ¿ Tienes walkmans?
Walkman kalmadı, ama casiolarım var. Kim saat isterse gelsin Bird'ü görsün.
No, pero tengo unos "Casio" maravillosos. ¿ Quién quiere un reloj?
Lanet olsun. O Walkmani de nerden buldu?
¿ Dónde conseguiste ese Walkman?
- Hayır. Walkman istiyorum.
No, el Walkman
Walkman mi?
El walkman?
Kasetlerimi, Walkman'imi, gece eşyalarımın olduğu çantamı... Makyaj çantamı.
Tú sabes, como mi música, mi walkman, mi bolsa de dormir... mi maquillaje.
Bir keresinde 5 dolara Walkman satın aldım.
Una vez conseguí un Walkman por 5 dólares.
Ben tavrımı koymasam Al hala walkman takıyor olurdu.
Si yo no lo hubiera echo, Al todavía llevaría su Walkman
- Walkman'ımı kırdım, James Brown kasetim kayboldu ve dev bir kamyona çarpıldım.
- Se me rompió el walkman y me atropelló un camión. Déjame tranquilo.
Walkmanimi geri ver.
Devuélvame mi Walkman.
Dışarıdayken, biraz AA pil satın al.
Cuando regreses, trae pilas para el walkman.
Bak, ben buldum ben açıklayacağım.
Es mi walkman. Lo encontré yo, así que yo explicaré lo que es, ¿ sí?
Bu bir walkman! - Walkman'in ne olduğunu bilmiyorum ama müziğin ne olduğunu biliyorum ve bu, bir müzik değil. Müzik çalar.
Es una grabación de música.
Müziği açık tut dostum.
- Quédate con el walkman, hombre.
Bir volkmen!
¡ Un walkman!
- ve gruba, bir daha grup içinde walkman dinlemeyeceğine dair söz verdi - - Teşekkürler, Dr. Clark.
¡ Y ha prometido al grupo no usar el loro en las sesiones!
- Sorun nedir? - Walkman'imi aldı.
¿ Ho, ho, ho, cuál es el problema de las niñas?
Bütün ay Walkman savaşı yaptık.
Voy a calmarlas. Estuvimos haciendo guerras de walkman todo el mes.
Tüm ay boyunca walkman savaşları yaptık.
Voy a calmarlas. Estuvimos haciendo guerras de walkman todo el mes.
İyi çocuksun tamam sadece radyonu verebilir misin, lütfen?
Eres un buen chico, vale, ¿ me das el walkman, por favor?
- Radyom yok.
- No tengo un walkman.
Catalano, salak radyonu versene!
¡ Catalano, dale el estúpido Walkman!
Mesela? Walkman'in mi bozuldu?
¿ Se te ha roto el walkman?
Kahretsin, bu walkman ile yapmalıyız?
¡ Joder! ¿ Qué hacemos hacer con este walkman?
Walkman'den dinliyorsun.
- ¿ Por qué? Tienes un Walkman.
Walkman ne işe yarar sanıyorsun?
¿ Por qué cojones crees que lo llaman Walkman?
Walkmanimi geri vereceksin!
¡ Devuélveme mi Walkman!
Walkmanini aslında ben almıştım!
¡ Sí me prestaste el Walkman!
Yada Walkman'in olabilir.
O podría ser tu walkman.
Walkman'imi alayım.
- De acuerdo, iré por el walkman.
Young, walkman'i versene.
Hyun-Woo, dámelo.
Anne walkman almak istiyorum.
Mamá, quiero comprarme un walkman.
Bu walkman'e bir daha elimi sürmem.
Ya no quiero el walkman.
Bunu hep müzik eşliğinde yaparım. Walkman'im olmadığı zamanlar, kafamın içinde duyduğum müzikle yapıyorum.
Mira, al hacer mi paso, debo hacerlo con esta canción y como no tengo un estéreo a veces oigo la canción en mi cabeza.
- Haydi gündemi konuşalım. Walkmanslere okul bahçesinde izin verilmeli.
Hablemos de los Walkman...
- Walkmanslerin oku bahçesinde olması harika bir fikir.
Los Walkman en la clase son una gran idea.
Eğer giyersen benden sürekli istediğin o Walkman'i sana vereceğim.
Si te lo pones, te daré el walkman por el que tanto preguntas.
- O Walkman benim zaten.
- ¡ Ese es mi walkman!
Hey bu arada, o Walkman bana verdiğin zaman bozuktu.
Por cierto, ese walkman estaba roto cuando me lo diste.
Bazen çocukların ağaç evine tırmanıp Walkman'imi takıp, esrar içerek Peter Frampton'ı dinliyorum.
A veces subo a la casita del árbol de mis hijos con mis Walkman me prendo un porro y escucho la música de Peter Frampton.
Havai fişek gösterisini izliyordum... Bir kaç serseri arkadan saldırdı.
Cuando veía los fuegos artificiales, me quitaron el Walkman y la mochila.
Walkman.
Walkman...
- Walkman? Walkmanimi unuttum!
He olvidado mi walkman!
İster misin?
El walkman. ¿ Quieres escuchar?
- Benimkinin yarısıyla walkman alacağım.
- Y yo un walkman.
Ramlal, walkmanim yanında mı? Walkman mi? Yanımda mı?
Ramlal, tienes mi walkman?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]