Waterfall Çeviri İspanyolca
39 parallel translation
Şelale'yi çalabiliyorum. Rosaria benden çok geride.
Toco "The Waterfall." Rosaria va mucho más atrasada.
Tıpkı windmill ( değirmen ) ya da waterfall ( şelale ) gibi.
¿ Washington?
Ünlü yemek yeme karşıtı eylemci, Free Waterfall, Junior.
El famoso activista anti-ingestión, Cascada Libre, Junior.
Ben Free Waterfall Sr., Penguins Unlimited'in kurucusuyum.
Soy Cascada Libre, fundador de Pingüinos llimitados.
- Bana İhtiyar Waterfall derler ama genelde İhtiyar diye sesleniyorlar.
- Me llamo Anciano Cascada pero me llaman Anciano a secas.
Bay Waterfall, Dr.Zoidberg adına konuşmanıza başlayabilirsiniz.
Sr. Cascada, presente sus argumentos a favor del Dr. Zoidberg.
Bu veri erişimi ve düzenlemede yeni bir yöntem şelale olarak biliniyor.
Es un programa revolucionario de acceso y de gestión de datos... Se llama "Waterfall". Mira, Kevin, ya sé lo que es.
Şelale operasyonu şimdiden kendini doğruladı.
La Operación Waterfall ya está justificada.
Onları bombayı ele geçirmeden durdurmalı ve Şelale operasyonuna devam etmeliyiz.
Deberíamos impedir que tengan la bomba y mantener a Waterfall funcionando.
Şelale hakkında bilgin var o zaman?
¿ Así que ya estás trabajando en Waterfall?
Elbette. Şelale bu birimde ortaya çıkmadı.
Por supuesto, Waterfall no se ideó en este departamento.
Şelale'nin temel amacı muhbir ağları inşa etmek için...
El objetivo principal de Waterfall era infiltrarse en células de Al Qaeda
- Şelale özel bir operasyon.
- Waterfall es una operación específica.
Şelale operasyonunu açığa vurmadan onların bombayı elde etmesini nasıl engelleyeceğiz?
¿ Cómo vamos a impedir que la consigan sin descubrir Waterfall?
Bombayı biz satın alırız, hiç kimse anlamaz,... ve Şelale operasyonuna devam ederiz.
Compramos nosotros la bomba, nadie se pasa de listo, - y seguimos con Waterfall. - Es muy arriesgado.
Gerili ipte yürümeye aldırmıyorum ve Şelale'ye ne kadar para yatırdığımızı biliyorum.
No me importa andar por la cuerda floja y sé cuánto hemos invertido en Waterfall.
Şelale Operasyonu.
Operación Waterfall.
Sen ve ben artık Şelale'nin baskın birlikleriyiz.
Tú y yo somos ahora las tropas de choque de Waterfall.
Leigh'i kullanarak Michael'i baştan çıkaracağız, Michael'i döndüreceğiz,... Şelale ilk başarı hikayesine kavuşacak.
Tentamos a Michael para que vuelva con Leigh, captamos a Michael, y Waterfall tendrá su primer éxito.
Bombayı ele geçireceğiz ve Şelale devam edecek.
Cogemos la bomba y continuamos con Waterfall.
Şelale Operasyonu hala yürürlükte o zaman?
¿ La operación Waterfall sigue en marcha?
Bunun izini Waterfall sitesine kadar sürdüm.
Le hice seguimiento hasta los apartamentos La Cascada.
Ben, Frida Waterfall, Doğasever Çevreci-Feministler Derneği başkanıyım.
Soy Frida Waterfall, líder del Partido Eco-Feminista Verdista.
O berbat uyakların nerede şimdi, Frida Waterfall?
¿ Adónde están tus rimas pésimas ahora, Frida Waterfall?
Frida Waterfall'ı görmedin mi?
¿ No viste a Frida Waterfall?
Demek Frida Waterfall'u sen öldürdün?
¿ Mataste a Frida Waterfall?
İntikamını alacağım, Hutch Waterfall.
Me vengaré de ti, Hutch Waterfall.
Hepsi de aynı yöne, Şelale Kayalıkları olarak bilinen yere doğru gidiyor.
Todos avanzan en una dirección, llegando al lugar conocido como Waterfall Bluff.
İlk sürü yunusların bekledikleri Şelale Kayalıkları'nın kuzeyine doğru başarılı bir şekilde çekildi.
Los primeros cardúmenes han sido transportados al norte de Waterfall Bluff, enfrente de los supergrupos de delfines.
Şelale Kayalıkları'ndaki yunuslar ve sümsük kuşları da güneyden gelecek bir sonraki sardalya sürüsünü bekliyor.
De regreso en Waterfall Bluff, los delfines y alcatraces aguardan por el grupo siguiente de sardinas que provienen del sur.
Şelale Kayalıkları'ndaki yunuslar ve sümsük kuşları bir süre daha bekleyecek.
En Waterfall Bluff, han tenido que aguardar los delfines y alcatraces.
Sırada doğruca Şelale Kayalıkları'na doğru giden büyük bir sürü daha var.
Ahora se dirige otro gran cardumen. Y avanza directamente a Waterfall Bluff.
Şelale Kayalıkları bir kez daha sessizliğe gömülürken kimse bu olayın gelecek yıllarda tekrarlanıp tekrarlanmayacağını kestiremiyor.
La calma regresa una vez más a Waterfall Bluff, y nadie puede decir si este evento espectacular se repetirá aquí en los años venideros.
" Every Teardrop Is a Waterfall.
"Cada lágrima es una cascada".
Waterfall'a doğru giderken okuyacak bir şeyler ister misin?
Léelo mientras vamos a Waterfall.
Waterfall'da ne var ki?
¿ Qué hay en Waterfall?
Waterfall yolunda okumak için bir şeyler ister misin?
Léelo camino de Waterfall.
Şelale yıldızının fotoğrafları Jamaika'ya giderken çekildi,... ama kimin sızdırdığı meçhul.
Las fotografías de la estrella de "The Waterfall" fueron tomadas durante un viaje a Jamaica, pero aún no se sabe quién las ha filtrado.
Genç yıldız Waterfall dizileriyle ünlenmiş ve Wendt Sanborn'un Bridgeland'ında genç bir hayat kadını rolüyle Altın Küre kazanmıştı.
La joven estrella es conocida por su trabajo en la serie "Waterfall" y por su nominación a los Globos de Oro por su retrato de una prostituta adolescente en "Wendy Sanborn's Bridgeland".