Webcam Çeviri İspanyolca
159 parallel translation
Altın madalya için yarışıyoruz.
Acelerad la webcam, chicos.
Her hareketim 24 saat boyunca canlı seks kanallarına aktarılıyor.
Cada movimiento que hago... es transmitido al vivo por una webcam.
- Ne? Bu bir web cam.
Es una webcam.
Webcam'ini izlediniz mi?
¿ Han visto su webcam?
- Peyton'ın Webcam'i
- Webcam de Peyton
Webcam'le çekilmiş resim.
Una foto de una cámara Web.
- Webcam'i kontrol etmiş miydin?
- Has mirado la webcam, ¿ verdad?
WEBCAM ÇEVRİM DlŞI SUNUCU CEVAP VERMİYOR
WEBCAM FUERA DE LÍNEA SERVIDOR NO RESPONDE
Alo, en iyi arkadaşım, telefonu aç... ve de oradan değilmişsin numarası yapma... çünkü acil durum web kamerasından seni görüyorum.
Hola, mejor amiga, contesta el teléfono y no finjas que no estás porque te veo en tu webcam de "necesito ayuda".
Web kamerası mı?
¿ Webcam?
Sana tek bir kelime. Kamera.
Te diré solo una cosa, ¡ WebCam!
Baylar. Sizlere MUK'nin prototipini gururla sunuyorum. Bay Pollock'un tasarlamamı istediği "Mini Uçan Kamera".
Señores, tengo el gusto de presentarles el prototipo de la MWCV, la mini webcam voladora cuyo diseño me ha sido encargado.
Bu uçan kameramızın işi.
Recurrimos entonces a la webcam voladora.
Aynadaki internet kamerası bagajdaki diz üstü bilgisayara video sinyali iletiyor. O da kablosuz modemle bunu yayınlıyor.
Bien, la webcam del espejo transmite la imagen al portátil del maletero, el cual la envía a través de un modem inalámbrico.
Okyanusun ortasından kamera görüntüsü gönderemez.
Él no es capaz de transmitir con una webcam desde el medio del océano.
SENİ BEKLİYORUM Webcam sohbeti için tıkla
VISITAME
Altı saattir internet kamerası kayıtlarını inceliyorum ipucu bulmaya çalışırken, Tony'nin hayatı boyunca izlediğinden daha çok porno izledim.
Pasé las últimas seis horas buscando archivos de webcam tratando de encontrar una pista, y he visto más pornografía que Tony en toda su vida.
Webcam var, e-mail var, hem mesajlaşıyoruz.
Colega, tenemos webcam, tenemos e-mail, tenemos chats...
Evet, size bir webcam ayarlarız, orada görüşür, Ryan Atwood'un neler yapmakta olduğu konusunda bilgilendirirsin onu.
Sí, pueden mantener algo de acción a través de una webcam. Puedes empezar tu propio blog y mantenerlo actualizado con los asuntos más íntimos de la vida de Ryan Atwood.
Deniz canavarını özlediğini biliyorum. Seni akvaryumun kamerasına bağladım. Böylece onu görebilirsin.
Asi que, como se que estabas extrañando a tu monstruo marino... conecté tu propia webcam desde el acuario... para que puedas verlo.
İnternet kamerası taşımaya başlayayım mı?
¿ Tengo que empezar a llevar una webcam desde ahora? - Logan.
Ondan sonra bir webcam satın aldım.
- Luego vino la cámara web.
Web kamerasına mı bağlısın?
¿ Estás viendo una webcam?
Webcam'imin önünde dansediyorum ki, kız arkadaşım izleyebilsin.
Bailo ante mi webcam para que mi amiga me vea.
Her neyse, bana kesintisiz video yöntemini öğretti. Sayemde Chicago'daki kız kardeşlerin çocuğumuzun doğumuna çevrimiçi kamera aracılığı ile tanık olabilecek.
Como sea, me enseñó todo sobre transmisión on-line de video y ahora, gracias a mí, tus hermanas en Chicago podrán presenciar el nacimiento de nuestro hijo ¡ en vivo vía webcam!
Arasıra Peyton'un web kamerasına göz atmalısın.
Deberías echarle un vistazo a la webcam de Peyton de vez en cuando.
Web kamerandan bana gösterdiğin herşey... internette benimle paylaştıkların.
Todo lo que tú me mostraste en la Webcam. Las cosas que no deberías colgar online.
Tüm gününü, internette, küçük web kamerasına konuşarak geçiriyor.
Se la pasa todo el día en internet, hablándole a su pequeña webcam.
Evet. Yatak odanıza canlı webcam koydum.
Sí, es una cámara en vivo desde su dormitorio.
Webcam'imiz olduğunu bilmiyordum.
No sabía que teníamos una cámara.
- Eğer benim yatak odamda webcam olsaydı, bazen, bilirsiniz, açık olduğunu unutabilirim.
- Si yo tuviera una cámara sobre mi cama, a veces podría olvidarme de que está encendida.
Annelerimiz birbiriyle konuşmuştu. O yüzden stratejimizi belirlemek için Craig ve Dooley ile webcam açtık.
Todas nuestras madres conversaron, por lo que conseguí a Craig y Dooley en la cámara para planear algo.
Her gün 6 : 30 da web cam'da canlı görüşmemiz var!
Tenemos una cita en webcam a las 6 : 30 todas las noches.
"Demek istediğim" Ayni gece Kaptan ile evinden web cam ile görüşüyorlardı. Sen de oradaydın Monk!
Digo, ella estaba hablando con el capitan por la webcam desde su casa.
Web kamerasının kabloları için yardım etmiştim.
Lo ayudé a pasar un cable para su webcam.
Web kameranın önünde soyundun, çünkü seni arzulamamı sağlayacağını biliyordun.
Te desvestiste frente a tu webcam porque sabías que me haría desearte.
Yani, yayınlarımla, web kameramla ve giyiniş tarzımla onu teşvik ediyormuşum.
Brooke, dijo que yo lo dejé entrar. Que lo dejé entrar con cosas como mis podcasts y mi webcam y la forma en que me visto.
Çünkü bizim elimizde bir kaç yayın ve fotoğraftan daha fazla şey var, Ian Banks.
Porque nosotras tenemos más que algunos podcasts y algunas fotos de webcam, Ian Banks.
Web kameranız var mı?
¿ Tienen una webcam?
Hiç buralara webcam falan yerleştirdin mi, Liz?
¿ Alguna vez ocupaste una webcam aquí, Liz?
- Orada webcam var.
Hay una webcam.
Webcam'a birşey oldu.
Algo va mal con la webcam.
Buraya birkaç adam getirin ve şu webcam'ı tamir edin.
Traigan algunos hombres allí arriba y arreglen esa cámara.
Kamera aldım, 24 saat görüşebiliriz.
Te he comprado una webcam para que podamos chatear sin parar.
Sevgilimle webcam randevum var.
He quedado con mi novia en la webcam.
Raju, webcam'i aç.
Raju, prende la cámara web
Bu video kamera değil.
No es una webcam.
Geçen hafta, bilgisayar kamerasından.
La semana pasada, de una webcam, cuando no mirabas.
Merak ettim, acaba karşısındakinde de webcam oluyor mudur?
Me pregunto si el dormitorio una Través delasala tiene una cámara web, también.
Son birkaç saate ait webcam görüntülerini tarıyordum.
Por lo tanto, se esteImágenes estado explorandode Webcam para el par de horas pasadas.
Web kamerasını aç.
Enciende tu Webcam.