English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ W ] / Wembley

Wembley Çeviri İspanyolca

82 parallel translation
" İşte Wembley'deyiz.
" Bien, aquí estamos en Wembley.
- Wembley'e.
- A Wembley, señor.
Ama Wembley'de oyun başlamıştı.
Pero en Wembley sigue el juego.
Son olarak, bu akşam Wembley'deki uluslararası iğrenç nesnelerde İngiltere, İspanya'yı çürük balıkçıla karşı bir tabak haşlanmış irinle yendi.
El concurso de cosas repugnantes celebrado hoy en Wembley... Inglaterra ha derrotado a España con un plato de pus estofada.
- Wembley'ydi.
- Fue Wembley.
Ed Brown, Bill Wembley,
Ed Brown, Bill Wembley,
Boksta Bu Akşam'da Britanya ve İmparatorluk Ağır Sıklet Şampiyonu Jack Bodell var.
Conectamos con el Empire Pool de Wembley. Van a enfrentarse el peso pesado Jack Bodell, campeón imperial... y Sir Kenneth Clark.
Şansınız varsa ancak birinin bağlandığını ya da kuşakla hafifçe vurulduğunu görürsünüz. Ama büyük kısmında, 1,5 saat boyunca bir sürü kucaklama, öpüşme ve inleme izlersiniz.
Con suerte, verán a alguien atado con una corbata Wembley, o golpeado apenas con un cinturón Hickok pero en general, lo que realmente se ve durante esa hora y media es un montón de abrazos y besos gemidos y gruñidos.
Bir kortej hazırlanıyor. Kadınlar ve çocuklar kostümler giyer ve erkeklerin Wembley'den istasyona gidişine eşlik ederlermiş.
Hacían una procesión las mujeres y niños, se vestían de domingo y acompañaban a los hinchas hasta Wembley.
Merhaba, Wembley.
Hola, Wembley.
Neydi bu, Wembley stadyumu işi mi? Oydu, değil mi?
Fue lo del estadio de Wembley, ¿ no?
Londradan Philip Popeu çağır, Wembleyi on dakikada düzeltti.
¿ Qué pasa con la instalación eléctrica? Que Annie llame a Philip Pope, en Londres. Cuando Wembley explotó, ella arregló todo en diez minutos.
"Yarının Atlıkarıncası"
EL CARRUSEL DEL MAÑANA CON EDGAR WEMBLEY III
Bay Wembley?
¿ Sr. Wembley?
Wembley,'66'dan beri böyle bir maç görmedi.
Wembley no ha visto un partido como este desde el año 66.
Wembley, 1948'de.
Wembley, 1948.
Wembley'de bir stüdyodaydı.
Está en un estudio en Wembley.
72 bin kişi Mandela için Wembley Arena'da tribün gösterisi yaptı.
72 MIL ACLAMAN EN WEMBLEY POR MANDELA
Wembley Stadyumu'nun ikiz kuleleri.
Las Torres Gemelas del Estadio de Wembley.
Yeni takımınızın açılışını Wembley'de yapmak hiç fena sayılmaz.
No es malo abrir tu cuenta con tu nuevo equipo en Wembley.
Bir ay sonra, Wembley'de Charity Shield ile oynamak anlamına geliyor bu.
Eso significa que estaría la Charity Shield en Wembley dentro de un mes.
Wembley stadyumu, Red Rocks...
Estadio Wembley, Red Rocks...
Onunla Wembley Stadı'ndaki 40 bin kişinin önünde dövüştüm.
Peleé contra él en el estadio de Wembley delante de 40.000 personas. ESTADIO DE WEMBLEY
İşte karşınızda yılın maçı. -
CLAY contra COOPER ESTADIO DE WEMBLEY 1963
Bende seni seviyorum Wembley.
Yo también te amo, Wembley.
İkinci oğlu olan York Dükü'nden Wambley, Londra'daki şölenin kapanış konuşmasını yapmasını rica etmiştir.
Le pide a su segundo hijo, el Duque de York, que dé el discurso de cierre en la Exposición del Imperio, en Wembley, Londres.
BBC Ulusal Yayını ve İmparatorluk Servisi sizleri ; babası, majesteleri Kral 5. George'un mesajını okumak üzere Wembley Stadyumu'ndaki İmparatorluk Şöleni'nin kapanış merasiminde hazır bulunan ekselansları York Dükü'nün konuşmasına götürüyor.
Es el Programa Nacional de la BBC y los Servicios del Imperio llevándolo al Estadio de Wembley para la ceremonia de cierre de la Exhibición del Imperio donde Su Alteza Real el Duque de York leerá un mensaje de su padre, su majestad el rey Jorge V.
Bertie, seni Wembley'de dinledim.
Bertie, te oí en Wembley.
Bunun için Wembley'de okumak gerekmiyor!
¡ No hay necesidad de estudiar en Wembley para eso!
Onlar bu maçı, İngiltere ile eşit koşullarda yaparak,... 1966 yılında Wembley'de aldıkları yenilginin öcünü almak için bir şans olarak görüyorlar.
Ellos quieren enfrentarse a Inglaterra en igualdad de condiciones y es una oportunidad para tomarse la revancha por la derrota sufrida en Wembley en 1966.
Wembley Arena'daki Take That konserine götürmüştü annem.
Mi madre nos llevó a ver Take That al Wembley Arena.
Tam olarak Wembley Arena'daki Take That konserine benzemiyordu ama Enterprise da, yerel bir mekandan beklediğin her şeyin olduğu bir yerdi.
No era exactamente el Wembley Arena, pero el Enterprise tenía todo lo que quieres para un local de música :
Wembley Stadyum'unda gerçekleşecek bağış konserlerinde yer alan gruplar arasında The Who, Queen, David Bowie, Elton John, Sting ve U2 yer alıyor.
Entre otros que han confirmado para el Live Aid a beneficio en el estadio Wembley están The Who, Queen, David Bowie, Elton John, Sting y U2.
Ve hiç merak etme, Wembley'de çaldığımızda sana bir VIP girişi ayarlarız. Her yere giriş.
Y no te preocupes, te daremos pase VIP cuando toquemos en Wembley, con acceso a todas las áreas.
Wembley.
Wembley.
Hatta İngiltere'deki Wembley'den bile büyük olacakmış.
Mayor incluso que el de Wembley en Inglaterra.
Wembley'de.
En Wembley.
"Bobby Charlton, Fulham'ı mağlup eden golü atıyor ve Manchester United'ı FA Kupası finalinde Wembley'de Bolton Wanderers'ın rakibi yapıyor."
Y Bobby Charlton hace el gol que vence a Fulham y lleva al Manchester United a Wembley para la final de la copa contra los Bolton Wanderers.
Wembley'desiniz.
Están en el Estadio Wembley.
Sonra John Silva "Wembley Stadyumu'nda çalmak ister misiniz?" diye sordu.
Y entonces John Silva nos preguntó : "¿ Queréis tocar en el Estadio de Wembley?".
"Tanrım, Wembley Stadyumu'nda sahneye çıkmak zorundayım lan." diye düşündüm.
"Madre mía, voy a tocar en el Estadio de Wembley".
Sabah kalktığımda da "Wembley'de çalacağız lan!" oluyordum.
Y me despertaba pensando : "¡ Vamos a tocar en el Wembley!"
Wembley o kadar büyüktü ki dev bir canavar kasesinin içindeymişsin gibiydi.
Wembley es muy grande, es como si tocaras en el Super Bowl.
Tam bir sinir harbiydi, çünkü Wembley Stadyumu'ndaydık.
Era abrumador porque se trataba del Estadio de Wembley.
Wembley Stadyumu gibi bir yerde 85,000 kişiye çaldıktan sonra...
Puedes imaginarte que después de tocar en el Estadio de Wembley delante de 85 000, piensas :
Uluslararası şirketler birleşmek için bana yalvarıyor.
Cuando doy conciertos todo Wembley tiembla.
Performansım tüm Wembley titretiyor.
Cuando yo entro en acción todo el mercado de inversiones tiembla.
Maria ve ben Wembley'deki eski evimize geçeceğiz..
Maria y yo nos mudaremos a nuestro viejo departamento de Wembley.
- Wembley'den bile büyük.
Incluso más grande que la de Wembley.
"Wyld Stallyns, Wemley Stadyumun'da Konser verecek"
LOS SEMENTALES SALVAJES TOCAN EN EL ESTADIO DE WEMBLEY
Wembley bir stadyum.
Wembley es un estadio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]