English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ W ] / Widener

Widener Çeviri İspanyolca

104 parallel translation
- Widener'ın hizmetçisini arıyorum.
- Gracias. - Busco a la doncella de los Widener.
Bayan Widener'ın hizmetçisi. Bayan Widener'ın hizmetçisi buralarda mı? Widener'lar mı?
¿ Está aquí la doncella de la Sra. Widener?
Sanırım onları şurada gördüm. Widener'ın hizmetçisini arıyorum.
- Creo que estaban por allí.
Widener'ın hizmetçisini arıyorum.
- Busco a la doncella de los Widener.
Bayan Widener.
Sra. Widener.
Dün gece, Radcliffe fakültesinden bir öğrenci, Widener Kütüphanesinde Walt Whitman'a çok benzeyen bir hayalet görmüş.
Anoche una alumna vio un fantasma parecido a Walt Whitman en la Biblioteca Widener.
- Widener'a girmem gerek.
Necesito entrar.
- Widener kapalı, sabahı bekle.
Ya cerraron la biblioteca. Espera hasta mañana.
Eagles Hazırlık Kampı Widener Üniversitesi, 1. Gün
Campo de entrenamiento de los Eagles Universidad Widener, 1 º día
Tezimi bitirmek için o kadar meşguldüm ki, neredeyse Widener Kütüphanesi'nde yaşıyordum.
Estaba ocupado terminando mi tesis, vivía casi en la biblioteca.
Burası Wedener Kütüphanesi değil mi?
Esto es la biblioteca Widener, ¿ no?
Ve Bay ve Bayan Widener ve oğulları Harry.
Y el señor y la señora Widener, y su hijo, Harry. Hola.
Lütfen benimle flört etmeyin, Bay Widener.
Por favor, no coquetee conmigo, señor Widener.
Bay Widener, artık bizim bir sırrımız var.
Bueno, señor Widener, ahora tenemos un secreto.
Siz Bayan Widener'sınız değil mi?
Es usted la señora Widener, ¿ no?
Gitmen için dua etmiştim. Biz şansızlardan olduk.
Fuimos desafortunados. ¡ Widener!
Widener çocukları kaçıranların parasını neden istiyor?
¿ Qué quiere Widener con el dinero de los secuestradores?
- Widener'e mi?
- ¿ Widener?
- Tahminime göre kızın Widener'in elinde.
- Mi suposición es que Widener la tiene.
Eski CIA başkanı Widener'in uzun süre hapiste kalacak olduğu için mutsuz olduğuna şüphem yok.
Estoy seguro que Widener no está feliz con el largo período en prisión.
Widener mi?
¿ Widener?
Widener Montana'da balık tutmakla meşgul.
Esta pescando en Montana,
Evine Widener'i sormaya gelmemiştim.
No vine hasta tu casa para saber algo de Widener
CIA başkanı Widener'ın, yakın arkadaşın olduğunu biliyoruz.
Nosotros sabemos que el Director Widener de CIA es un amigo cercano.
Sanırım Jonas, Widener'in oynadığı oyununun içinde değil.
Supongo que él no está de acuerdo con el espectáculo de horror de Widener.
Widener...
Fue Widener.
Widener, o askerlerin ilaçları aldıktan sonra neler yaptığını bu olaydan sonra anlamış.
Aquí es donde Widener se dio cuenta de lo que pasa cuando esos soldados toman esa droga, lo que harán.
Ama Widener onları içeride kullanıyor.
Widener los está usando aquí.
20 saniye. CIA başkanı Wiedner'in de işin içinde olduğunu biliyoruz.
El director de la CIA, Widener, sabemos que está involucrado.
Kodu kullanmaya devam et. Widener başka neler saklıyormuş bir görelim.
Usa ese código para averiguar dónde está el escondite de Widener.
Onu Wiedener'e karşı kullanacağım.
Voy a usarlo contra Widener.
- Widener bizi tuzağa düşürdü.
- Widener nos ha tendido una trampa.
Öyle sanıyordum ama sonra anladım ki sadece Widener için çalışıyormuşum.
Creía que... lo hacía. Pero descubrí que solo trabajaba para Widener.
Widener CIA'nın başındaki adam.
Widener dirige la CIA.
Widener işlerini o askerlere yaptırıyor.
Lo que Widener hace con esos soldados.
Widener onları operasyon ekibi olarak...
Entonces la patrulla asesina de Widener está aquí.
- Widener'in sana neden ihtiyacı var?
- ¿ Por qué te necesita Widener?
Aynı şekilde Widener'in de.
Lo que Widener necesita.
Widener suçu Gibson'un üstüne yıkmaya çalıştı ve kızını sniper ile öldürmekle tehdit ederek sessiz kalmasını sağladı.
Widener puso el nombre de Gibson en él, y le colocó un punto láser en la cabeza de su hija para tenerlo callado.
Widener, Gibson'u kızını öldürmekle mi tehdit etti?
- ¿ Widener amenazó con matar a la hija de Gibson?
Widener onu bir şekilde eve sokmuş olmalı.
De alguna manera, Widener lo introdujo en la mansión.
- Widener'in adamları dün gece senin ve kız kardeşinin üzerine fena geldiler.
- Los chicos de Widener fueron muy duros contigo y con tu hermana anoche.
Widener bu konuda ne söyledi?
¿ Qué dijo el director Widener sobre esto?
Gabe Widener'a derhal buraya gelmesini söyleyin.
Dile a Gabe Widener que me gustaría que se reuniera con nosotros aquí. Ahora.
Seni öldürmek isteyen Widener Jonas, ben değilim.
No quiero matarte, Jonas. Widener sí.
- Widener'i yakalamama yardım edeceksin.
- Que me ayudes a atrapar a Widener.
Widener'i yok etmek için.
- Para destruir a Widener.
Widener.
Widener.
Sanırım el sizin, Widener.
Es su mano.
O kitapları Widener'dan benim için mi aldın?
¿ Me trajiste esos libros de Widener?
Widener!
Tienen uno de los colapsados sobre un pescante y lo están cargando ahora. ¡ Rápido!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]