English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ W ] / Willet

Willet Çeviri İspanyolca

54 parallel translation
Şu Willet Nehrine yapılacak baraj... Senatoya gidecek olan kişi bu işi kurcalamamalı, bizi desteklemeli.
Con esta presa de Willet Creek el hombre que vaya al senado no puede preguntar nada o hablar fuera de lugar.
Willet Barajı da buna dahil mi?
¿ Incluida la presa Willet Creek?
Willet Barajı da buna dahil.
Incluida la presa Willet Creek.
Kampın yeri. Terry Vadisinde 100 hektarlık bir arazi. Willet Nehrinin etrafında.
Unos 200 acres situados en Terry Canyon a ambos lados de Willet Creek.
- Willet Nehri.
- Willet Creek.
"Willet Nehrinin ortasından geçtiği bir arazi..."
"Un cuarto de milla a ambos lados de Willet Creek..."
Willet Nehri.
Willet Creek.
Bir nehrin kenarına... Terry Canyon'daki Willet Nehrinin kenarına yapılacak bu kampla... yurdumuzun değişik yerlerinden gelen... her kesimden çocuğu bir araya getirmek amaçlanmıştır.
El campamento se situaría en el terreno adjunto al río conocido como Willet Creek, en Terry Canyon con el propósito de reunir a chicos con diferentes formas de vida de diversas partes del país.
Barajla ilgili bölümü o da duyacak.
Escuchará al grupo sobre la presa Willet.
Demek senatör olup Willet Nehrine bir kamp yapmak istiyorsun.
Quieres ser senador y construir un campamento en Willet Creek.
Bunu ona yapamayız. Bırakayım da ağzında emzikle dolaşan bu çocuk... baraj meselesini boynuma mı dolasın?
¿ Debería quedarme de pie y dejar a ese niño baboso atar esa propiedad de la presa Willet Creek alrededor de mi cuello?
Gidip Bay Smith'e Willet Barajını sen açıkla.
Entra y explícale al Sr. Smith lo de la presa.
Mesela şu Willet Barajı meselesi.
Por ejemplo, la construcción de una presa en Willet Creek.
Terry Vadisindeki Willet Nehrinin... yatağının değiştirilmesi ve istimlakı.
La apropiación para desviar y cercar la cabecera de Willet Creek en Terry Canyon.
Sayın Başkan, Willet Nehrindeki baraj bir...
Sr. Presidente, esta sección sobre la presa en Willet Creek no es más...
Willet Nehrinin oradaki arazimi izciler için kullanıyordu.
Utilizaba el terreno de alrededor de Willet Creek para los guardabosques.
Bu söylemek istediği şeyler... 40. maddedeki barajla mı ilgili, onu sormak istiyorum.
Me gustaría preguntar si eso de lo que quiere hablar está relacionado con la sección 40, esa presa en Willet Creek.
Bir yolunu bulup, Willet Barajından vazgeçip... tasarıyı öyle geçiremez miyiz?
¿ No podemos hacer ningún trato para retirar esa presa y revisar la ley de déficit?
Willet Barajı Taylor'ın cebini doldurmak için tezgahlanmış.
La presa Willet es un fraude para llenar los bolsillos de Taylor.
Willet Barajında yolsuzluk vardır.
¡ Expulsenme a mí, no a él! La presa Willet es un fraude.
Priam Willet...
Priam Willet...
Willet.
Willet.
Bence Dr. Willet aptal değildi.
El Dr. Willet no era ningún tonto.
Peki, Dr. Willet aptal değildi -
Bueno, el Dr. Willet no era un tonto...
Willet, gideceğini söylediğini sanıyordum.
Willet, creí que dijiste que se marcharía.
Eğer Boston'a dönmeyeceksen, en azından Dr. Willet'i çağırayım.
Si no quieres regresar a Boston, déjame llamar al Dr. Willet.
Dr. Willet'i hafta içinde bizzat çağıracağım.
Yo llamaré al Dr. Willet personalmente esta semana.
Tabii, ya da belki de Dr. Willet yardım etmiştir.
O quizá el Dr. Willet les dio una mano.
Willet bir aptaldır, o kesin, ama bizden biridir.
Willet es un tonto, pero es uno de nosotros.
Dr. Willet!
¡ Dr. Willet!
Sevgili Dr. Willet'i kadının aklını kaçırdığına garip hayaller gördüğüne hatta kocasının bile ona sırtını döndüğüne inandığına ikna ettim.
Convencí al buen Dr. Willet... de que ella estaba perdiendo la cabeza... que se imaginaba cosas raras... hasta que su propio esposo estaba en contra suya.
Peki ya Dr. Willet dönerse?
¿ Pero y si el Dr. Willet regresa?
Dr. Willet, ne düşünüyorsunuz?
Dr. Willet, ¿ qué le parece?
Onurlandırıyoruz Dr. Willet.
La estamos honrando, Dr. Willet.
Dr. Willet, onu buradan götürün!
¡ Llévesela de aquí, Dr. Willet!
Onu buradan götürün Dr. Willet!
¡ Llévesela, Dr. Willet!
Yaptığınızın karşılığını nasıl ödeyeceğimi bilmiyorum Dr. Willet ama en azından deneyeceğim.
No sé cómo puedo pagarle... por lo que hizo, Dr. Willet... pero intentaré hacerlo.
Eğer üçüncü arabaya gidebilirseniz..
Vaya al tercer carromato que es propiedad de Floyd Willet.
Desmond Willet'e soralım. İyi günler Des.
Desmond Willet, buenas tardes.
Evet, efendim.
- Willet.
Baz istasyonu ağını inceleyerek buldum onları. - Queens'teki Willet's Point'teler.
Están en Queens, cerca de Willets Point.
Willet, yüksek bataklık yaratığıdır.
El Aliblanco es de pantanos altos.
Willet'in bulunduğu yüksek... -... bataklıklara bakmalılar.
Deberían estar buscando aquí en el pantano alto donde se encuentra el Aliblanco.
Louise Willett kendisine bakması gereken insanlar tarafından soyuldu...
Louise Willet le robó a la misma gente a la que debía cuidar.
Berkeley Üniversitesi, 2003 dönemi, Willet Yurdu.
Curso de 2003, Berkely, dormitorio Willets.
Eğer bu da Willet Sokağı'nın Çomarı değilse -
Vaya. Es el "Macher" de la calle Willet.
- Hayır, hayır, Willet.
- No, no, Willet.
- Ah ve ah, Willet. - N'aber?
- Oh, y, uh, Willet. - ¿ Que onda?
Dedektif Willet.
Detective Willet.
Bu Willet'in ilgi alanı.
- Pues pídelas.
Bir willet'ten.
Un Playero Aliblanco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]