English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ X ] / Xanadu

Xanadu Çeviri İspanyolca

104 parallel translation
XANADU'NUN SAHİBİ
OBITUARIO :
Kubilay Han, Xanadu'ya görkemli bir saray diktirmişti
"Kubla Khan hizo de Xanadu un fastuoso decreto de cúpula del placer"
Xanadu bir efsaneydi Kubilay Han'ın görkemli sarayını inşa ettirdiği yerdi.
Legendaria fue Xanadu a la que Kubla Khan nombró su majestuosa cúpula del placer.
Bugün Florida'nın Xanadu'su, dünyanın en büyük özel sarayı da en az o kadar efsanevi.
Hoy casi tan legendaria como la Xanadu de Florida el territorio privado del placer más grande del mundo.
Yüz bin ağaç ve yirmi bin ton mermer Xanadu dağının yapımında kullanıldı.
Cien mil árboles, veinte mil toneladas de mármol son los elementos de la montaña de Xanadu.
Xanadu sarayının içindekiler : Tablolar.
Contenidos del Palacio de Xanadu...
Xanadu'nun canlıları Gökyüzünün kuşları. Denizin balıkları. Karanın ve cangılın yaratıkları Her birinden ikişer adet.
El ganado de Xanadu las aves del cielo, los peces del mar las fieras del campo y de la selva dos de cada uno, los mayores zoológicos privados del mundo desde Noé.
Aynı firavunlar gibi Xanadu'nun efendisi de mezar yerini belirtmek için birçok taş bırakıyor.
Tal como los faraones el terrateniente de Xanadu destina muchas piedras para marcar su tumba.
Piramitlerden bu yana Xanadu bir insanın kendisi için yaptırdığı en pahalı anıttır.
Desde las pirámides Xanadu ha sido el más costoso monumento que un hombre haya construido para sí.
Geçen hafta Xanadu'da 1941'in en büyük ve en tuhaf cenaze töreni gerçekleştirildi.
La semana pasada fue celebrado en Xanadu el mayor y más extraño funeral de 1941.
Burada geçen hafta Xanadu'nun sahibi istirahata çekildi.
La semana pasada aquí en Xanadu fue sepultado el terrateniente de Xanadu.
CHARLES FOSTER KANE, HİZMETLE GEÇEN BİR YAŞAMIN ARDINDAN ÖLDÜ KANE, XANADU'DA ÖLDÜ.
DIARIO Inquirer DE NUEVA YORK MUERE CHARLES FOSTER KANE
Susan Alexander Kane için yapılmış, o Kane'i boşamadan önce yarısı tamamlanmıştı.
tres millones de dólares. Concebida para Susan Alexander Kane la aún inconclusa Xanadu sólo había sido construida hasta la mitad antes de su divorcio.
Tamam, Xanadu.
Muy Bien, Xanadu.
Susan onu bırakıp gittiğinde Xanadu'yu daha tamamlamamıştı.
No lo había terminado, cuando ella lo dejó.
Xanadu'dasın sanıyordum.
Esperaba verte en Xanadu.
Şimdi yeni bir sound arıyor, kendi Xanadu'sunu, Disneyland'ını Cennet'i, en büyük rock sarayını açmak için.
Ahora busca el nuevo sonido de las esferas para inaugurar su propio Xanadu, su propia Disneylandia en el Paraíso : El ultimo palacio del rock.
Xanadu Otel'inde orada kaldığına dair bir kayıt bile yok.
El Hotel Xanadu no tiene un registro de su estadía.
Doğru, Xanadu Otel.
Así es. Hotel Xanadu.
Xanadu Otel resepsiyonuna Bay Tony Vincent'a gönderin.
Envíelo a la recepción del Hotel Xanadu, para el Sr. Tony Vincent.
- Xanadu Oteli.
- Hotel Xanadu.
Şuraya bak, Starlight Kilisesi manzarasına sahip çok benzer bir oda ve Xanadu Oteli de hemen köşede.
Es la misma habitación. Da a la capilla Luz de las Estrellas y al Hotel Xanadu, justo enfrente. Sí.
187. yolda Xanadu Oteli şüphelisini gördüm.
Un 187 en el sospechoso de Xanadu.
XANADU STAR TİYATROSU Cleveland, Ohio
TEATRO XANADU STAR Cleveland, Ohio
"In Xanadu did Kubla Khan a stately pleasure dome decree..."
"En Xanadu el Khan de Kubla hizo un majestuoso y placentero decreto en la cúpula..."
Böylece harikalar diyarına bakış atabiliyorum.
Cuando lo hizo, vislumbré el paraíso de Xanadu.
- "Xanadu."
- "Xanadu."
Xanadu'ya hoş geldiniz.
Bienvenido a Xanadu.
" Xanadu'da verdi hükmünü Kubilay Han görkemli bir zevk evinin üstünde :
" en Xanadu hizo Kubla Khan una majestuosa bóveda :
Ben biliyorum "X." Xanadu.
Yo se uno con "X" Xanadu.
Tamam sen ne diyorsan. Xanadu olur.
De acuerdo, lo que ha dicho.
Büyük bir rica değil ama karşılığı öyle...
Bueno, no es muy moderno, pero el precio es justo. ¡ Bendito Xanadu!
Sektördeki herkesin bütün yıl boyunca beklediği büyük gece sonunda geldi. Grenada Sahili'nin Xanadu'nun sansürlü haline dönüştüğü an.
Esta es la noche de las noches, que todo el mundo de la industria espera durante años, desde que la "Posada de Granada" fué transformada en el "Xanadú-X".
- Bu kadarı çok saçma!
- ES un Xanadu de nivellocura...
Xanadu'ya geri dön.
Regresa a Xanadu.
-'Xanadu'filminin, Olivia Newton John ve Gene Kelly'yle birlikte yıldızıydı.
- Es la estrella de Xanadu, con... -... Olivia Newton-John y Gene Kelly.
Eski Compton caddesindeki Xanadu'dayım.
Xanadú, en Old Compton Street
'Kubilay Han Xanadu'da, görkemli bir zevk kubbesi yapılmasını buyurdu...'
"En Xanadú, Kubla Khan hizo un majestuoso domo de placeres erigir..."
Xanadu corporation.
La Corporación Xanadu.
Xanadu, Orpheum Yatırımcılık grubunun bir parçası.
Xanadu, una división del Grupo de Inversiones Orpheum.
Xanadu.
Y Xanadú.
Şimdiyse Pekin'den biraz uzakta olan bu bölgedeki harabeler bir zamanlar Çin'in başkenti olan büyük Xanadu şehrinden geriye kalan tek şey olmuş.
Ahora estas ruinas en un campo a poca distancia de Beijing... es todo lo que queda de la gran ciudad de Xanadú, una vez capital de verano de China.
Baba, petrol zenginiydi, Hearst tarzında ona benzemek için bir Xanadu inşa etti, sonra, bıldırcın avlarken öldü.
El padre era un magnate del petróleo, como Hearst. Construyó su Xanadú y luego murió cazando codornices.
Ne izlemek istersin? "Xanadu" yu mu, "Satan's Doom" u mu?
¿ Quieres ver "Xanadu" o "Satan's doom"?
O Xanadu.
Esto es Xanadu.
Bu Xanadu.
Esto... es Xanadu.
- Xanadu'ya gidiyor musunuz?
¿ Vendrás a Xanadu?
Oh, "Xanadu"!
¡ Xanadu!
Harika mekan.
Xanadú.
Evimize hoş geldin.
Bienvenida a Xanadú.
Xanadu?
La casa de "Rebecca" ¿ Xanadu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]