Yale Çeviri İspanyolca
1,772 parallel translation
Ne yazık ki, son birkaç yılda,... Yale, Princeton hatta Stanford'ın reddettiği öğrenci sayısına ulaşamadık. Öncelikle fiziki sınırlarımız yüzünden.
Por desgracia, en los últimos años no hemos podido igualar la cantidad que rechazan Yale, Princeton, o incluso Stanford básicamente por limitaciones de espacio.
Yale'de var, Princeton'da var.
Yale tiene una, Princeton tiene una.
Yale Hukuk'tan mezun olmuş ve yayımcılık işine geçmiş.
Se graduó de abogada en Yale y se dedicó al negocio editorial.
Bu beyler de benimle beraber.
Estos chicos son de Harvard y Yale.
Harvard ve Yale tipi, kavga dahi etmemiş adamlar.
No pelearon nada.
- Oh hayır. Yale.
- No, Yale.
Yale.
Yale.
Bu Yale denen yerde seni tuzağa düşürmek isteyen bir sürü kız olacak.
Habrá muchas muchachas en ese Yale que querrán atraparte.
Evet. Yüz kere söyledim ya, Yale mezunu.
Sí, y te dije unas 100 veces que se graduó en Yale.
... Yale'den.
... de Yale.
Yale üniversitesinden, değil mi?
Yale, ¿ cierto?
Bir cevap mektubu..
es de Yale
- Önümüzdeki hafta görüşmem varmış. - Ben de bunu bekliyordum tatlım. - Senin gibi birini asla kaçırmazlar.
tengo una entrevista la semana q biene tenemos plena confianza en ti cariño nuestra niña ira a Yale pero madre nunca tube una antes tu nunca fracasaras nunca
Aslında şu an biraz işi var, çalışıyor, yarın Yale'de ön görüşmesi var.
Tuvo que ir a la escuela, tenía una clase extra Y se tenia que preparar para Una entrevista mañana
Ama bunu sizin gibiler, Yale'de aldığı eğitim sayesinde harika işlerle, güzel bir evle süslerler.
Con un gran trabajo, un Apartamento en la ciudad Y una gran Educación
Lütfen oturun. 646 01 : 04 : 13,618 - - 01 : 04 : 19,329 Neil.. Her Yale öğrencisinde dikkat ettiğimiz bir şey vardır.. tutku.
Por favor tome asiento
Ama kişilik olarak Yale'e uygun musun bunu burada anlayacağız.
Usted esta enamorada de la literatura Es su modo personal
Yale değiliz ama oraya da öğrenci gönderiyoruz.
Es una oferta muy buena
- Sen üniversiteye ben de Yale'e gidiyorum.
Decirme todas esas cosas bonitas
Ben senin Yale'e gideceğini biliyorum.. ve sen.
Ese chico es un bueno para nada
Rory'nin Yale harcında bir yanlışlık olduğunu haber vermek için aradım.
Llamo para decirte que hay un error con la matrícula de Rory en Yale.
Yale'ın çekini iade ettiğini söyledi.
- ¿ Sí? Para decirme que Yale le devolvió su cheque.
Rory, Yale'ın parasını Christopher'ın verdiğini öğrenirler.
Nada. Rory, van a descubrir que Christopher está pagando Yale.
- Tamam da senden öğrenmeleri gerekmez mi? Yale'daki bir memurdan değil.
Sí, pero deberían enterarse por ti, no por la oficina en Yale...
Yale çekinde hata olmadığını söylemek için aradım.
Sólo quería decirte que no había ningún error con tu cheque de Yale.
- Hayır. Çeki geri yolladılar çünkü Yale'ın parası ödendi.
No, te devolvieron tu cheque porque Yale ya estaba pagada.
Siz olmasaydınız şu anda Yale'da olamazdı. Chilton'a da gidemezdi.
No estaría en Yale ahora mismo si no fuera por ustedes Y nunca habría ido a Chilton.
- Yale meselesini anlattım.
Les expliqué lo de Yale.
Bu akşam Yale Daily News tarihinde bir ilk gerçekleşecek ve gazete çıkmayacak.
Esta noche será la 1ª vez en la historia del Yale Daily News que el periódico no va a salir.
... Yale Daily News'un görevimizi başarıyla tamamladığımızı ve son sayımızı e-postayla gönderdiğimizi göreceksin.
Estoy definitiva... completamente seguro de que la encenderás Y verás que nosotros... el Yale Daily News Y te hemos enviado un mail con el último número de... Está todo ahí, hombre.
Belli ki Christopher'ın Yale'ın parasını ödemesine kızmışsınız.
Obviamente están enojados con que Christopher pague Yale.
Ben de Yale'in parasını ödemesine izin verdim.
Lo dejé pagar Yale.
Evet. Şimdi de Yale'ı bıraktı ve üçümüz onu aramıza alırsak aklını başına getirebiliriz.
"Sí, y ahora ha dejado Yale Pero entre nosotros tres, podemos hacerla recapacitar."
Ona Yale'ı gezdireceğim.
La llevaré a visitar Yale.
- Yale Daily News'un bütün yönetim kadrosu aynı anda içki mi içiyor?
¿ Todos los seniors del Yale Daily News tomando una copa a la vez? Díselo.
Harika bir dönem olacak çocuklar. Önemli bir dönem. Yale Daily News'un tarihini değiştirecek bir dönem.
Va a ser un periodo genial gente, un periodo importante para cambiar la historia del Yale Daily News.
Yale Daily News'a hoş geldiniz.
Bienvenidos al Yale Daily News.
Verity, yeni anneniz, Yale'daki en genç profesör.
Estos son los Hillbut Federy será su nueva madre, y es profesora mas joven en Yale.
Yale'in temel kablolu paketini yine protesto ediyorlar.
Una protesta sobre las cuotas del paquete básico del cable enYale.
New Orleanslı Yale öğrencilerinin memleketlerinde hayat nasıldı konulu yazı hafta sonuna hazır olacak.
El perfil del estudiante de Nueva Orleans en Yale, Cómo son las cosas cuando vuelven a casa - - Estará hecho este fin de semana.
- Rory, Yale'da işler nasıl?
Así que Rory, ¿ cómo van las cosas en Yale?
Yale'dan bahsetmeye iznimiz var mı bilmiyordum.
No sabía que podíamos hablar de Yale.
Yine konuyu Yale'a getirdiniz.
Y entonces empezaron con Yale.
- Yani Yale hakkında konuşamıyoruz.
Así que no podemos hablar de Yale.
Hayır, tabii ki Yale'dan bahsedebilirsiniz.
No, por supuesto puedes hablar de Yale.
Yale babamın mezun olduğu okul. Rory oraya gidiyor. Yani ondan bahsetmek zorundayız.
Yale es el alma mater de papá, y Rory va allí así que tendremos que hablar de ello, ¿ ok?
Neden onu Yale'a öğle yemeğine davet etmiyorsun?
Recuerda eso. ¿ Por qué no lo invitas a Yale a comer...?
Benim burada Yale Daily News'da herkesin dilinde olduğum ve gazetecilik çabalarınızı gölgelediğim açık ve seçik ortada.
Miren, parece que cada vez más me he convertido en la comidilla del Yale Daily News y eso ha ensombrecido nuestros esfuerzos periodísticos.
- Heyecan verici değil mi? - Hem de çok. - Sen heyecanlı mısın?
no es exitante es muy exitante Caterin no es exitante Yale si madre si lo es estoy tan exitada q podria gritar.. Yale sin parar
- Yale eşofmanı mı istiyorsun?
- ¿ Conseguiste una para mami?
Hayır, kendime değil.
- ¿ Quieres una remera de Yale?