Yapmam gereken bir şey var Çeviri İspanyolca
659 parallel translation
Yapmam gereken bir şey var.
Hay algo que debo hacer.
Tek başına yapmam gereken bir şey var.
Hay algo que debo hacer yo sola.
Daha önce yapmam gereken bir şey var.
Espérame aquí un minuto.
-... yapmam gereken bir şey var.
-... algo que debo hacer.
Yapmam gereken bir şey var.
Tengo algo que hacer.
Yapmam gereken bir şey var mı?
¿ Hago algo en especial?
Yapmam gereken bir şey var.
Hay algo Tengo que debo hacer.
- Siz dinlenirken yapmam gereken bir şey var mı?
¿ Puedo hacer algo mientras descansa?
Yapmam gereken bir şey var.
Tengo un trabajo que hacer.
Önce yapmam gereken bir şey var. Siz önden buyurun efendim.
Antes tengo que hacer una cosa adelántese, Señor.
Yapmam gereken bir şey var ve bana güveniyorsun, değil mi?
Tengo algo que hacer.
Yapmam gereken bir şey var, 13 yıl değerinde.
Yo tengo algo que hacer. Me tomará 13 años.
Senin iyiliğin için avukatıma danışacağım. Ama önce yapmam gereken bir şey var : Yaptığın iş için sana ödeme yapıyorum.
Por tu bien voy a ir a ver al abogado... pero antes cumpliré con mi deber ;... te pago por el trabajo que has realizado,
- Orada yapmam gereken bir şey var.
- Tengo cosas que hacer.
Söylemem ve yapmam gereken bir şey var. Sana kanıtlamak için...
Hay algo que debo decir y hacer para probarlo.
Söylemem ve yapmam gereken bir şey var...
Hay algo que tengo que decir y hacer...
Bu akşam gidiyoruz ama önce yapmam gereken bir şey var.
Nos vamos esta noche. Pero antes tengo algo que hacer.
- Yapmam gereken bir şey var.
- Debo hacer algo. - ¿ Qué?
Sana yardım ederdim, ama yapmam gereken bir şey var.
Les ayudaría, pero tengo un asunto pendiente.
Yapmam gereken bir şey var.
Tengo asuntos pendientes a un lado.
Girmek zorundayım anlıyor musun? Yapmam gereken bir şey var.
- Tengo que hacerlo.
Yapmam gereken bir şey var.
Tengo que hacer algo.
Yapmam gereken başka bir şey var mı?
¿ Hay algo más que debería hacer?
Eh, yapmam gereken tek bir şey var.
Bueno, parece que sólo me queda una cosa decente que hacer.
Şey, yapmam gereken bir işim var.
Tengo mucho que hacer. Espero que le haya ido bien.
Ayrıca, yapmam gereken başka şeyler var. Bu çok önemli bir şey olmalı.
Perdí el interés durante la guerra.
Oh, evet, sanırım neredeyse akşam yemeği saati olmalı. fakat yapmam gereken bir küçük şey daha var, Waldren, ve bir tür yardıma ihtiyacım var.
La hora cenar, pero... debo hacer algo antes y necesito ayuda.
Yapmam gereken bir şey daha var sonra tamamen geçmişten kurtulacağım.
Una última cosa que debo hacer y estaré libre del pasado.
Onu kendi başıma halletmem için yapmam gereken bir kaç şey var.
Tengo ciertos negocios que arreglar con él.
Önce yapmam gereken bir şey var.
Gracias.
Yapmam gereken bir şey var.
¿ Por qué no viene?
Jason, yapmam gereken bir şey mi var?
¿ Hay algo que debería hacer, Jason?
Yapmam gereken bir tek şey var.
Solo debo terminar una cosa.
Halen yapmam gereken bir iki şey var, değil mi?
- Sí. Aún me quedan una o dos cosas por hacer, ¿ verdad?
Çok, çok naziksiniz, efendim, fakat hala yapmam gereken bir kaç şey var.
- Es muy amable... pero tengo un par de cosas que hacer.
Yapmam gereken önemli bir şey var.
Tengo algo importante que hacer.
Yapmam gereken bir kaç şey daha var.
Tengo un par de cosas que hacer antes.
Öncelikle yapmam gereken bir kaç şey var.
Primero tengo algo que hacer.
Yapmamız gereken herhangi bir şey var mı?
¿ Qué más deberíamos hacer?
Yapmam gereken bir şey var.
Hay algo que debo hacer
Bak, yapmam gereken bir şey daha var.
- No me dejes otra vez.
Öyleyse yapmam gereken tek bir şey var.
Pero en ese caso sólo puedo hacer una cosa.
İstiyorum, ama daha önce yapmam gereken bir sürü şey var.
Sí quiero, pero antes tengo muchas cosas que hacer.
Yapmam gereken bir iki şey var.
Todavía tengo que preparar algunas cosas.
Al. Kelly'yle benim anne kız yapmamız gereken bir şey var.
Al, Kelly y yo tenemos cosas que hacer entre madre e hija.
Yapmam gereken bir sürü önemli şey var.
Tengo asuntos importantes.
Ama yapmam gereken bir şey daha var.
Pero, ¿ sabes lo que tengo que hacer?
O gece yapmam gereken çok bir şey var.
Tengo que hacer algo muy importante esa noche.
Yapabileceğimiz bir şey var mı? Ya da yapmamız gereken?
¿ Hay alguna cosa que podamos hacer?
Yapmamız gereken bir sürü şey var.
Hay mucho que hacer en pocos días.
Önce yapmam gereken bir kaç şey var.
Tengo un par de cosas que hacer.