Yasïyorum Çeviri İspanyolca
84 parallel translation
Doktor, bende benzeri bir yanïlgï yasïyorum.
Doctor, mi decepción es similar.
Asçïyla iletisim sorunu yasïyorum da.
He tenido problemas de comunicación con la cocinera.
Evet, yasïyorum.
Sí, estoy vivo.
Tabii yasïyorum kadïn.
Pues claro que estoy vivo.
"¡ ntikam için yasiyorum."
"Vivo para vengarme".
Evet, ayda yasiyorum çünkü.
Sí, porque estoy en la luna.
Yakinda yasiyorum.
Soy Miguel Ivlakó, Cabo.
Tam sekiz yildir tek bir odada yasiyorum, ve artik cok yoruldum.
He vivido en una habitación durante 8 años y estoy cansado.
Ertesi gün Meksika'da bir sarisinla beraber... macera yasiyorum.
Al día siguiente estoy en el soleado México con una chica guapa... viviendo una aventura.
Hep eksik bir seylerin acisini yasiyorum.
Siempre hay algo que hace falta.
Üvey babam, üvey erkek kardesim ve üvey kiz kardesimle yasiyorum.
Vivo con mi padrastro, mi hermanastro y mi hermanastra.
Burada yasiyorum.
Vivo aquí.
- Yasiyorum!
¡ La tengo!
Ben gözlerini yasiyorum gerçekten!
¡ Estoy realmente en tus ojos!
çünkü ben mecbur yasiyorum bilmen gerekir, Ravi?
Vivo porque tengo que hacerlo. ¿ Sabes una cosa, Ravi? Yo nunca he logrado nada en la vida.
Fakirim ve pisligin içinde yasiyorum.
Soy pobre, y estoy viviendo en un dedal sucio.
Ben bunun için yasiyorum.
Para eso estoy.
Burada yasiyorum.
¡ Aquí vivo!
Bir takma isim altinda ve yetkili makamlarin onayi ile burada yasiyorum, çünkü batida terörist olarak araniyorum.
Vivo aquí bajo un nombre falso, con el consentimiento de las auroridades, porque... me buscan en el Oeste por terrorismo.
İliskilerden biktim ve artik sadece tek gecelik iliskiler yasiyorum.
Ahora que estoy fuera de las relaciones, haciendo solamente contactos de una noche.
Ben terkedilme sendromu yasiyorum.
Tu estás a punto de casarte. Yo estoy teniendo sensación de abandono.
Balik kavanozunda yasiyorum.
Vivo en una pecera.
Hayir, çiftlikte yasiyorum.
No, vivo en una granja.
Hayattayim, yasiyorum.
Estoy vivo, y a flote.
Ben burada yasiyorum. Sen ne ariyorsun?
Vivo aquí. ¿ Qué haces tú aquí?
- Çünkü burada yasiyorum.
- Porque vivo aquí.
Evet dogru. Burada yasiyorum.
Así es, vivo aquí.
long island da buyudum, ve hala burada yasiyorum.
Crecí en Long Island, aun vivo allá.
Asagida yasiyorum.
Vivo abajo.
Burda yasiyorum.
Vivo aquí.
Yalniz yasiyorum.
Vivo solo.
Artik ben Sachin'in para ödeyen bir arkadasi olarak yasiyorum.. .. Biraz para biriktirdikten sonra kendime ev aldim.
Hasta ahora estaba viviendo con Sachin despues de ahorrar un dinero pude costearme un apartamento propio.
Ben gücün içinde yasiyorum, sen degil.
Lo vivo, no lo hace.
Hayatimi zorlastiran bazi olaylar yasiyorum.
Tengo problemas que hacen mi tiempo preciado.
Soracak bir suru sorum var ve cevaplari icin yasiyorum sanirim... annesinin pesinden gidip bir sehpanin etrafinda kendini kucuk dusuren bir adama ne yapmasini soylemek daha da alcaltici degil mi?
Tengo muchas preguntas que hacer y sería capaz de pagar por escuchar la respuesta. Ahora, no necesito que me digan que un hombre que persigue a su madre con una mesa de café es poniéndose a sí mismo en una débil posición legal, es obvio.
Lalaji, ben hálá yasiyorum!
Lalaji, todavía estoy viva!
Bir sonraki blokta yasiyorum. - Gerçekten mi?
Vivo en la siguiente manzana.
Ama ben artik her telefonun dinlendigini dusundugum bir ulkede yasiyorum.
Pero ahora vivimos en un país donde asumo que cada llamada, tu sabes, está intervenida
Buralarda yasiyorum
Yo vivo cerca.
Ben asagi katta yasiyorum.
Soy el de abajo.
Gönül degisikligi gibi, öyle bir sey yasiyorum su an.
Cambié de parecer o algo así.
Hayatin, siradanlikla es değer olduğunu kendine ilke bilmis bir adamla yasiyorum.
Yo vivo con un hombre que ha decidido de una vez por todas que la vida es sinónimo de mediocridad.
Bak bana, misler gibi de yasiyorum!
Mírame, sigo vivo. Michael, cállate.
Sabah aksam bununla yasiyorum.
Vivo con esto día y noche. - Un momento.
Oh, dag yuruyusu icin yasiyorum, ben.
¡ Me muero por hacer senderismo!
Sehir merkezinde yasiyorum.. Bir toplantim var.
Vivo en el centro.
AMA sana ME BU FİKİR FORM YARDIM EDELİM YAŞIYORUM.
Pero te voy a dejar a ti para que me ayudes a hacerme una opinión...
Ben GAZETESİ DAN Jesse Helms, YAŞIYORUM. [İNLER]
Soy Jesse Helms, de la "Gaceta".
Ben SAAT AÇIK YAŞIYORUM.
No ha esta hora...
Ben YAŞIYORUM BU HAKKINDA ÜZGÜNÜM, DONOVAN.
Quédese quieto. ¡ Chequeando los bloques! ¡ Para! Lo siento mucho, Donovan.
Silahını indir, YA ben SAĞ KAPALI başını ATIYOR YAŞIYORUM!
¡ ¡ Baja el arma, o voy a volarle la cabeza!
yaşıyorum 130
yaşıyorsun 145
yaşıyor 371
yaşıyoruz 30
yaşıyorsunuz 19
yaşıyorlar 32
yaşıyor musun 19
yaşıyor mu 97
yaşıyorsun 145
yaşıyor 371
yaşıyoruz 30
yaşıyorsunuz 19
yaşıyorlar 32
yaşıyor musun 19
yaşıyor mu 97