Yepyeni Çeviri İspanyolca
3,237 parallel translation
Alaska'ya gideceksin ve yepyeni bir hayata başlayacaksın.
Irás a Alaska y y empezarás una vida nueva.
... yeni bir potansiyel, yepyeni olasılıklar görürsünüz.
Dónde nunca antes las habías visto. Hecho.
Yepyeni bir aileye sahip olabilirsin.
Podrías tener toda una nueva familia.
Ama sana şunu söyleyeyim, evinin önünden arabayla geçerken garajın önünde yepyeni bir Lexus marka araba görürsem ya da doğum günü partinde Van Halen'ın çaldığını duyarsam başına bela gibi çökerim, seni hapse tıkar son kuruşuna kadar parayı da alırım.
Pero te diré esto. Si paso por tu casa y veo un Lexus nuevo o me entero de que Van Hale tocará en tu cumpleaños caeré sobre ti como un piano, encerraré tu trasero por años y me llevaré todo el dinero, ¿ entendiste?
Bence onu geçenlerde gördünüz, size bu yepyeni televizyonu getirdiği zaman.
Creo que lo vio el otro día, al traer esa televisión nueva.
Gerçekten, eğer komşularınla paylaşmayacaksan, yepyeni bir araba sahibi olmanın ne anlamı var ki?
En serio, ¿ cuál es el punto de tener un carro nuevo, si no puedes compartirlo con tus vecinos?
- İyi geceler, küçük maymun, tatlı rüyalar, yarın yepyeni bir gün olacak.
Buenas noches, pequeño monito, dulces sueños, mañana será un nuevo día.
Yepyeni ve bunu hissettiriyor.
Es totalmente nuevo, y se nota.
Kartlarını doğru oynarsan Daniel'in davasından faydalanarak yepyeni bir kariyere atılırsın.
Si juega bien sus cartas, puede explotar el juicio de Daniel para conseguir una nueva carrera.
Yepyeni bir başlangıç.
Un nuevo comienzo.
Bir anda yepyeni bir kitap yazıveriyorsun... ve benimle paylaşmayı düşünmüyorsun.
Sin embargo escribiste un libro totalmente nuevo y no lo compartiste conmigo? Lo siento.
Benim için yepyeni bir şey bu.
Este es un territorio nuevo para mí.
Neşe bana bu büyük, parlak, güzelliğiyle göz kamaştıran sayısız imkânlarla dolu yepyeni dünyayı gösterdi.
Joy me enseñó este grande, brillante, increíblemente hermoso, "Muy Bonita" nuevo mundo, lleno de posibilidades.
Acı çekmelerine ve içlerinde yepyeni bir hayatın filizlenmesine neden olur.
Esto los hace sufrir y les infunde nueva vida.
Yepyeni uyuşturucu laboratuvarına halel gelsin istemiyorsun.
No quieres darle a ese brillante y nuevo laboratorio de drogas tuyo.
Buraya yepyeni kıymetli varlığımız için geldik.
Estamos aquí por nuestro nuevo activo.
Yepyeni varlığınız mı?
¿ Nuevo activo?
Ve işte saatiniz, yepyeni.
Y aquí está tu reloj, como nuevo.
Hem de yepyeni arabama!
¡ Mi auto nuevecito!
Hep yepyeni bir şeydi, ve bu müziğiyle de beraber geldi.
Siempre era algo nuevo. Y apareció en su música.
Evet, ama okul formalarından başka orada genç kızların bulunduğuna ait bir kanıt yok ki onlar da halı gibi yepyeni.
Sí, pero no hay pruebas de que las niñas estuvieran en el apartamento aparte de los uniformes, que eran nuevos, como la alfombra.
Yepyeni. Hiç kullanılmamış.
Nunca lo han usado.
Akşamına yepyeni bir gömlek, kadife yelek ve babamın bej takımıyla karşısına çıktım.
Fui a la fiesta con una nueva camisa, un chaleco de pana, y un par de trajes de mi papá color kaki.
Niye buraya yepyeni giysiler getiriliyor?
¿ Por qué estarían trayendo palés de ropa nueva al edificio?
Hadi bakalım Amy. Eski iğrenç banyoya hoşça kal de ve yepyeni kaka sarayının inşaatının ilk gününe hazır ol!
Vale, Amy, dile adiós a este baño viejo y asqueroso y prepárate para el primer día de obras
Bu onun için yepyeni bir yaşam fırsatı!
¡ Tengo una nueva vida con él!
Geç kalmaya yepyeni bir anlam kazandırdın.
Bien, has llevado el término tarde hasta un nuevo nivel.
Reichman'ın kocaman bir rulo plastik, çimento ve yepyeni bir kürek satın almasına ne demeli? - Cinayetten bir hafta önce.
Sin mencionar que Reichman compró un gran rollo de plástico algo de cemento y una brillante y nueva pala una semana antes del asesinato de su esposa.
Bu eski şehirde yepyeni bir başlangıç yapmaya.
Haz un nuevo comienzo como en el viejo Nueva York.
O yepyeni başlangıcı yaptığında sana bir sürprizim olacak.
Bien, cuando hagas ese nuevo comienzo, tengo una sorpresa.
Bütün dünya yepyeni görünüyordu.
Todo el mundo se veía como nuevo.
Dünyamız hakkında yepyeni bir hikaye. ... dikkate değer görüntülerin içinden, ilk defa yakalandılar, ve en son bilimsel keşifler.
Es una historia completamente nueva sobre nuestra Tierra... dijo... a través de increíbles imágenes, capturada por vez primera, y la información de los más recientes descubrimientos científicos.
NASA Birleşik Devletlerini büyütmek uzayı ve Güneş sisteminin dışını araştırarak insanlığa yepyeni bir yön vermek amacıyla kurulmuştur.
La NASA se creó para lanzar a los EE.UU. al espacio y para ser un competidor en la nueva dirección que la humanidad estaba tomando, explorar el espacio y salir a nuestro sistema solar.
Yepyeni bir sezon, futbol hayranları umut ve söz dolu Ryan King şova hoş geldiniz.
Bienvenidos de nuevo al Show de Ryan King, en una nueva temporada, fans del fútbol, llena de esperanzas y promesas.
Yepyeni. Parmak izi taramasını yapıyorum.
Voy ha comprobar las huellas ahora.
Derken, birisi beni bayılttı ve birkaç gün sonra Washington'da yepyeni bir kimlikle uyandım.
Mira, y después de repente, alguien me atacó, y un par de días después me desperté en un hotel en D.C. con esta identidad nueva.
Yepyeni bir hayat.
Una vida completamente nueva.
Birkaç gün sonra Washington'da yepyeni bir kimlikle uyandım.
Unos días después, me desperté en un hotel en Washington con una nueva identidad.
Ve sol tarafta yepyeni Enoch ve Margaret Thompson Pediyatri Kliniği'miz mevcut.
Y a la izquierda tenemos nuestro nuevo anexo pediátrico Enoch y Margaret Thompson.
Ve bu yılın haber ödülleri için yepyeni bir haber sunuyorum size başlığı
Enviaré un nuevo trabajo para los premios Newsie de este año titulado
Üstelik, Batman'e karşı bu katı tavrına ve sonraki Emniyet Müdürü olarak bir kadını seçmesine bakarsak, yepyeni bir Belediye Başkanı olmuş.
Entre esto, su fuerte oposición a Batman, y su elección a una mujer... en lo que respecta a la percepción pública.
Burada yepyeni bir tarz varmış meğer.
Es como todo un nuevo estilo.
Yepyeni kıyafetler falan almam gerekti.
Tuve que comprar ropa nueva, y...
Hala yepyeni görünüyor...
Aún parece nueva...
İçgüdülerim sayesinde yepyeni bir işimiz var.
Gracias a eso tenemos un nuevo negocio.
Yepyeni bir albüm.
Un álbum completamente nuevo.
Yalnız ağır bu ha, ezer. Döşemeler yepyeni yazık günah.
Pero es pesado, va a arruinar este bonito piso nuevo.
Onun annemden yıllar sonra artık yepyeni bir sevdası vardı :
Años después de Mamá, había encontrado de nuevo el amor :
Herneyse, bu fırsatı herşeyi değiştirmek için kullan, ve yepyeni bir ev yap.
En cualquier caso, aprovecha para demolerla y haz una nueva.
Eğer böyle olursa, önceki kapı aralığı... bunun gibi yepyeni bir oturma odası haline gelicek.
De ese modo, la entrada pasará a ser un salón.
Yepyeni biriyim.
Una persona completamente nueva.