Yersen Çeviri İspanyolca
504 parallel translation
Yalnızca ortasını yersen güzel olmuş, baba.
Si sólo comes lo de medio, está bueno, papá.
Bunu yersen daha kuvvetli olursun.
Lo comió, es un campeón, será imbatible
- Çenene yumruğu yersen.
- ¡ Un puñetazo en la mandíbula!
Bir şeyler yersen kendine gelirsin. Myra.
Te sentirás mejor cuando hayas comido algo.
- Benimle yersen ötekini iptal ederim.
- Puedo excusarme si usted cena conmigo.
Yemeğini yersen...
Serás una chica mayor si...
Birkaç hafta daha böyle yersen, pantolonlar yine tam gelmeye başlar.
Si comes bien por unas semanas, esos pantalones te quedarán perfectos.
- Yumruğu yersen seni öldürür.
- Golpéalo y te matará.
Unutma, açık verip yumruk yersen seni öldürür.
No olvides que si tratas de golpearlo, te matará.
Fransız ile birlikte yersen Fransız'a ne gelirse onu yersin.
Si comes con los franceses, te sirven lo que a los franceses.
Ve ne yersen ye yarım saat sonra kusarsın.
Vomitas todo lo que comes a los treinta minutos.
O zaman ne halt yersen ye.
Entonces, toma lo que te corresponde :
Onlardan ne kadar çok yersen su katarak da o kadar çok çoğaldıklarını söylüyorlar.
No sé qué hacer. Por mucho que me controlo, no paro de engordar.
Her akşam yersen güzel olmuyorl!
¡ No! ¡ Todas las noches no!
Bir kere iyi bir damada dönüş, sonra ne halt yersen ye.
Una vez que seas un yerno en buenas relaciones... no me importa lo que hagas.
- Çikolata alıp yersen beni de mutlu edersin.
Cómprate unos chocolates.
Biraz daha şok yersen ömür boyu burada kalırsın.
Muchas descargas más y se quedará aquí toda su vida.
Yemeği benimle yersen kızar mı?
¿ Se enfadará si comes conmigo?
Böyle yersen mideni bozacaksın.
Te va a doler el estómago.
Bir fil kadar yersen?
Comiendo como el elefante come
"Ne kadar yersen, o kadar sıçarsın."
"Cuanto mas comes, mas meas"
Ve ne yersen ye tadı bok gibidir.
Si pero es que esto ya sabe a mierda.
Eğer kötüyse ve sen de toplayıp yersen, bu senin son mantarın olur, bu sondur.
Porque si es un hongo malo y se come, se acabaron las setas y se acabó todo lo demás.
Soğuk şeyler yersen, lezzeti değil, soğuğu hissedersin.
¿ Sabes? Cuando se come frío se siente el frío, no el sabor.
Sıcak şeyler yersen, lezzeti değil, sıcağı hissedersin.
Cuando se come caliente, se siente el calor, no el sabor.
"Εğer dοmuz eti yersen... " bireyselliğin geleceğinde yatan kurnazca aptallaştιrmayι fark edemezsin.
Ahora, si usted come un pedazo de cerdo... no realizas la abstinencia de la perspectiva de esta individualidad.
Birşey yersen, geçer.
Yo, si tengo jaqueca, como.
Sen ne yersen, ben onu yemek.
Yo como lo que tu comes.
Onu yersen çarmıha gerilirsin.
Si comes de él serás crucificado.
Ne yarrak yersen ye.
Haced lo que queráis.
Bir evlen de, sonra ne bok yersen ye!
Tú cásate, y entonces podrás tontear todo lo que quieras.
Ama yeterince kazık yersen akıllanıyorsun.
Pero cuando la abandonan, una empieza a espabilar un poco.
Bir lokma yersen başın dertte.
Si lo tocas, tendrás problemas.
O böğürtlenleri yersen uyursun.
Si comes esas bayas, te dormiras.
Eğer hepsini yersen, başka bir tane vurmam gerekecek.
Si te lo comes todo, buscaré otro para mí ".
- Yersen kendini daha iyi hissedersin.
- Coma. Se sentirá mejor.
Kahveyle beraber yersen taze olur.
Si las mojas en el café, sí.
Fasulyeleri haşlarken ne kadar yersen o kadar çoğalır derler.
¿ Os habéis fijado cómo los guisantes se multiplican mientras se cuecen?
Et yemek yerine şeker yersen olacağı budur.
Es lo que pasa cuando alguien que come carne, se convierte en comedor de azúcar.
Ne yersen, öyle olursun.
Somos lo que comemos.
Fakat, eğer bunu yersen...
Pero si te comes esto...
Hey adamım o boktan şeyi yersen ölürsün.
Te morirás si comes esa mierda.
Onu yersen göğüslerinin irileşeceğini bilmiyor musun?
¿ No sabes que comiendo eso te crecerán las tetas?
Sen de somon balığından yersen olur.
- Sólo si tú pruebas mi salmón.
Gerçeği, gerçeği söylemek isterim, yersen insanoğlunun etini ve içersen kanını içinde yaşam kalmaz.
De verdad yo Ie digo,... quién no comer de Ia carne del, Hijo del Hombre... y no beber su sangre,... no tendrá Ia vida eterna.'
At gibi yersen olacağı buydu.
Eso te pasa por comer como un cerdo.
Bak serseri bu ancak bokumu yersen olur.
¡ Bien, forastero... pero antes, cómete los almendrucos que yo cague!
- Evet bu doğru, tabii yersen bunu gerçekten köprüde satmak için alabilirim.
- Sí, claro. Si te crees eso, tengo una verdadera hada madrina que es toda tuya.
Belki biraz az yersen...
Tal vez si recortaras un poco lo que comes...
Yersen iyi olur.
Más vale que comas ahora.
Dinlenirsen, gözlerini kaparsan, yemeğini yersen ve kızların peşinden koşmayı bırakırsan.
comas todas tus provisiones - Shh. y deja de perseguir chicas.