English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Y ] / Yeter bu kadar

Yeter bu kadar Çeviri İspanyolca

12,718 parallel translation
Yeter bu kadar saçmalık.
Bastantes de tonterías.
Yeter bu kadar çene.
Suficiente charla.
- Yeter bu kadar!
Vale, ¿ sabes qué? ¡ Es suficiente!
Yeter bu kadar yeter, dur.
Suficiente, suficiente, basta.
Yeter bu kadar. Vernon'ın erkek mağarasında uyuyabilirsin.
Puedes dormir en la cueva masculina de Vernon.
- Pekâlâ, yeter bu kadar laklak.
Bueno, basta de tanta charla. Vamos a ver el anillo.
- Bu kadar yeter!
¡ Basta!
Pekâlâ. Bence bugünlük bu kadar yeter.
Muy bien, creo que con basta por hoy.
Bu kadar yeter.
Alto.
Bu kadarı yeter, Sam.
Ya es suficiente de esto, Sam.
Bugünlük bu kadar yeter Jay.
Es suficiente por hoy, Jay.
Bu kadar yalan yeter.
Basta de mentiras.
Bu kadar yeter.
Es suficiente.
Tamam, bu kadarı yeter.
Está bien.
Bu kadar oyun yeter.
Ya vale de juegos.
- Bugünlük bu kadar yeter, çık buradan.
No quiero verte más hoy, así que no aparezcas frente a mí.
Pekala. Bu kadar yeter.
No vinimos aquí por citas.
- Tamam bu kadarı yeter.
- Vale, es suficiente.
Bu kadar yeter.
Se acabó.
Teori bu kadar yeter.
Suficiente teoría.
Ralphie bu kadar yeter.
Ralphie... Suficiente.
Hey, hadi, bu kadar saçmalık yeter.
Venga vamos, basta de tonterías.
Nerede kalmıştık? Kalk bakalım. Bu kadar uyku yeter.
¿ Por dónde íbamos? Arriba, arriba.
Tamam, bu kadarı yeter.
Está bien, ya es suficiente.
- Tamam, bu kadarı yeter. - Cehennemin dibine git.
- Vete al diablo.
Bu kadar yeter.
Ya es suficiente.
Bu kadar yeter mi?
¿ Tenías suficiente?
Bu kadar laklak yeter.
Ya basta de parloteo.
Bu kadar yeter.
Eso es todo.
Bu kadar konuşmak yeter.
Deben extrañarte...
- Hayır, bu kadar yeter.
- No, ya está.
Bu kadar saçmalık yeter, John!
¡ Basta de esta mierda, John!
Tamam, bu kadar yeter.
No más doloroso de cuando Neil la dejó. Bien, terminamos aquí.
Devreye girer ve... yayar Pekâlâ, bu kadar yeter.
Muy bien, ya es suficiente.
- Bugünlük bu kadar yeter.
Ya es suficiente por hoy.
- Bu kadar oyun yeter, Tom.
- Basta de juegos, Tom.
- Bu kadar görev yeter!
- Ya lo he cumplido.
Bu kadar misafirlik yeter.
Estamos abusando de la hospitalidad.
Tamam, bu kadar yeter.
Bien, tiempo fuera.
Hayır, bu kadar yeter.
No, ya es suficiente.
- Evet, bu kadarı bana yeter.
Si, pienso que esto ya es suficiente.
Tamam, bu kadarı yeter.
- Ya sé que no os gustaba.
Bu kadar yeter.
Ya basta. - ¿ Pasa algo, Tony?
Bu kadar ölüm yeter Rasheed.
Ya ha habido suficientes muertes, Rasheed.
Bu kadar yeter.
De acuerdo, mira, no, para.
Bu kadar yeter.
Suficiente.
Bu kadar yeter, Patrick.
Está bien, Patrick.
- Bu kadarı yeter ama. - Evlendiklerini düşünsene.
- ¿ Y si se casan?
- Tamam, bu kadarı yeter.
- Bien, eso es todo.
Sanırım ona bugünlük bu kadar yeter.
Creo que ha tenido suficiente por un día.
Bırak gideyim, Bu kadar yeter!
Déjame ir, ¡ Ya tuve suficiente!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]