Yilmaz Çeviri İspanyolca
49 parallel translation
[TÜRKÜ SÖYLERLER ] [ YILMAZ GUNEY - ZAHİT BİZİ TAN EYLEME]
No nos culpes Si pronunciamos tu nombre
- Ali Yılmaz, 3. Koğuş.
Ali Yilmaz, celda 3.
Babam Yılmaz Güney'e hayranmış.
Adoraba a Yilmaz Güney.
Babam Yılmaz Güney'i taklit ederdi hayatında.
Cada día de su vida imitaba a Yilmaz Güney.
[GÜLER] Baba, Yılmaz damdan düştü.
Papá, Yilmaz se cayó del techo
Bu akşam sinemada Yılmaz Güney'in filmi var.
Tendremos una multitud para la peli de Yilmaz Güney esta noche
- Ben, Muharrem Yılmaz'ın oğlu Mehmet.
- Mehmet, el hijo de Muharrem Yilmaz...
Hadi, Yılmaz.
Ve, Yilmaz.
Ya sen, Yılmaz? Benimkinide tıkıştırabilirmiyim?
¿ Tu también quieres una, Yilmaz?
- Hadi! Yılmaz Allah aşkına, hadi çabuk!
- ¡ Por favor, Yilmaz!
- Önüne bak Yılmaz!
- ¡ Cuidado, Yilmaz!
Ve Yılmaz Turgut o dükkanda kırk yılı aşan bir sürede, her gün fotoğraf çekti.
Y Yilmaz Turgut tomó fotos allí todos los días durante más de 40 años.
- Kolay gelsin Yılmaz Usta.
- Que tengas un buen día, Yilmaz. - Bienvenido, Yusuf.
- Yaa, dur!
- Yilmaz.
Mehmet Osip ve Ali Yılmaz uyduyu alan Türk telekomünikasyon holdinglerini temsilen burada bulunuyorlar.
Vale, Mehmet Osip y Ali Yilmaz están aquí, representando al conglomerado de telecomunicaciones turco que han comprado el satélite. Estamos comprobando los antecedentes.
Ali Yılmaz, CV'sinde yazdığı gibi Ankara Üniversitesine gitmemiş.
Ali Yilmaz no fue a la Universidad de Ankara como sugiere su curriculum.
Sanırım dostumuz Bay Yılmaz ile konuşma vakti geldi.
Creo que tenemos que tener una charla con nuestro amigo Sr. Yilmaz.
Türk temsilcilerinden biri Ali Yılmaz'ın, ABD ile askeri ticaret yapması yasaklanmış bir düzine ülkeyle bağlantısı var.
Uno de los representantes turcos, Ali Yilmaz, tiene conexiones con media docena de países con limitaciones de comercio militar con los EE.UU.
Belki de Ali Yılmaz'a, o uyduda gizli teknolojilere bakması için izin verdin.
Quizá dejó que Yilmaz echase un vistazo a la tecnología clasificada de ese satélite.
Yılmaz nerede?
¿ Dónde está Yilmaz?
Bay Yılmaz, böyle kötü koşullar altında tanıştığımız için üzgünüm.
Sr. Yilmaz. Siento que nos conozcamos en estas circunstancias.
Biz de bunu bulmaya çalışıyoruz, Bay Yılmaz.
Eso es lo que vamos a averiguar, Sr. Yilmaz.
Bay Yılmaz, Emel'in hamile olduğunu başka kim biliyordu?
Sr. Yilmaz, ¿ quién más sabía que Emel estaba embarazada?
Bunu anlayışla karşılayacağınızı umuyoruz, Bay Yılmaz. Size cevaplaması güç birkaç soru soracağız.
Tiene que entender, Sr. Yilmaz, que vamos a hacerle algunas preguntas difíciles.
Şu an kötü bir durumdasınız, farkındayım Bay Yılmaz.
Sr. Yilmaz, me doy cuenta que está muy ofuscado en este momento.
Maktulün kocası, Gökhan Yılmaz'ın hattı Vodafone değil miydi?
El esposo tiene contrato con Vodafone. Gokham Yilmaz.
Görünüşe göre Gökhan Yılmaz'ın başka bir hattı daha varmış.
Parece que Gokhan Yilmaz tiene un teléfono secreto para tipas.
Bay Yılmaz, hazırsanız?
Sr. Yilmaz, cuando esté preparado.
Bir konuyu açıklığa kavuşturmalıyız, Bay Yılmaz. Olayın şokuyla bazı şeyleri eksik anlatmış veya unutmuş olabilirsiniz. Anlıyoruz.
Sólo hay una cosa más que necesitamos aclarar, Sr. Yilmaz, y, ya sabe, aceptamos que es posible pasar algo por alto u olvidar algo cuando se ha tenido un shock, así que, el celular que nos dio ¿ tiene otro?
Bay Yılmaz, bilişim uzmanımız şu anda, bu numaranın nerede kullanıldığını, ne zaman kullanıldığını hangi numaraların arandığını, gelen çağrıları hepsini araştırıyor.
Sr. Yilmaz, nuestro agente de telecomunicaciones está haciendo un análisis completo de ese número ahora mismo y va a averiguar dónde se usó, cuándo se usó, qué llamadas se hicieron,... -... qué llamadas se recibieron.
Bay Yılmaz, siz Emel'e ne olduğunu biliyor musunuz?
Sr. Yilmaz, ¿ sabe lo que le pasó a Emel?
Haklı olabilirsiniz, Bay Yılmaz, ama bizim de uymamız gereken bazı prosedürler var. Mana da, bir şekilde bu olaya dahil olmuş görü- -
Puede que tenga razón, Sr. Yilmaz, pero hay ciertos procedimientos que tenemos que seguir y ahora sabemos que Mana es parte de la historia...
Bir ara verelim isterseniz, Bay Yılmaz.
Sr. Yilmaz, vamos a tomar un descanso.
Orta Doğu'nun en tanınmış yönetmeni Kürt Yılmaz Güney'dir.
El más notorio cineasta de Oriente Medio en los 70 fue este kurdo, Yilmaz Güney.
O sedir bize lazım Yılmaz hanım.
Necesito la Otomana, Sra. Yilmaz.
Adı Mithat Yılmaz.
Se llama Mitat Yilmaz.
Mahir Y Yılmaz, ne istersen yap.
Mahir Yilmaz, haz como quieras.
Benim adım, Mahir ve benim soyadı Yılmaz.
Mi nombre es Mahir, y mi apellido es Yilmaz.
Ömer YILMAZ _ 71 Goldbergon twitter : @ omerylmaz71 @ goldbergonsub Eskiden kendimi gölge gibi hissederdim.
Hubo un tiempo que me sentía como la sombra de una persona.
= = Çeviri : Ömer YILMAZ _ 71 Goldbergon = = twitter : @ omerylmaz71 @ GoldbergonSub Aslında Williams tekrar ayağa kalktığında çok mutlu olacağım.
- Los planes mejor pensados - De hecho... me alegraré mucho cuando Williams vuelva a estar en pie, así podré conducir
Aman Tanrım! Çeviren : by _ brdn Ömer YILMAZ _ 71 yessör İyi seyirler dileriz. - Yarım mildir yürüyoruz gibi sanki.
¡ Dios mío! Hawaii Five-0 6x06 "Monstruos" Ya hemos andado como media milla.
Bir domuz hiç geri çekilmez veya yïlmaz.
Porque nunca retrocede ni se rinde.
Ne bu gürültü?
- Yilmaz se rompió el pie.
Yılmaz'ın ayağı kırıldı Hangi Yılmaz?
- Cuál Yilmaz?
Geç onu.
Cómo está Yilmaz?
- Bekle, Yılmaz.
- Espera, Yilmaz.
Doktor ne diyor Yılmaz, söyle?
¿ Qué ha dicho el médico, Yilmaz?
= = Çeviri : Ömer YILMAZ _ 71 Goldbergon = = = = Twitter : @ omerylmaz71 @ GoldbergonSub = = Keyifli seyirler...
Hawaii Five-0 6x03 Tormenta escalofriante Lo siento, te he despertado demasiado temprano.
Çeviri : rexothek Ömer YILMAZ _ 71 by _ brdn twitter : @ rexothek @ omerylmaz71 @ by _ brdn İşte bu yüzden asla bir avukat olamayacaksın!
¡ Por eso nunca serás un abogado!