Yorgun Çeviri İspanyolca
6,273 parallel translation
İnternette yazana göre yorgun değilsen esnemek stres veya endişe belirtisi olabilirmiş.
Bueno, según Internet, si no estás cansado, bostezar puede ser una señal de estrés o ansiedad.
Bence herkes oldukça yorgun o yüzden bu gecelik evlerimize gidelim, sabah dinlenmiş olarak geri dönelim ve bir daha deneyelim, olur mu?
Creo que todo el mundo está bastante cansado, así que vayamonos a casa por la noche Vuelve mas descanzo en la mañana. dale otra oportunidad?
Çok yorgun olmalısın o hâlde.
Bueno, entonces debes estar muy cansado.
Bana yorgun, ver birbirine sokulmuş zavallı,... Kitleler.
Dadme a vuestros rendidos, vuestros pobres, vuestras masas... hacinadas.
" Bana yorgun, fakir,
" Dadme a vuestros rendidos, a vuestros pobres,
Annem yorgun ve yalnız olduğundan bir adamla görüştüğünü söylemişti.
Mamá me dijo que se siente sola y cansada y que por eso está viendo a un hombre.
Biraz yorgun görünüyor.
Parece un poco apagado.
Yorgun olmalısın.
Debes estar exhausta.
Niye gitmiyorsun, yorgun olmalısın.
Ve a descansar. Te ves cansado.
Pekâlâ, otentik yorgun ve eski masamıza oturup bir şeyler yiyelim.
Está bien, vamos a sentarnos en ese auténtico sitio decadente y a comer algo.
Antik Sümer efsanesine göre, büyük tufan doğal bir olay değildi, bu olay tanrı Enlil tarafından yönetildi. İnsanlar çığlık çığlığa kaçışıyor ve sonunda yorgun düşüyorlardı.
Según la leyenda de los antiguos sumerios, el diluvio no fue un evento natural, sino que fue dirigido por el Dios Enlil quien se habría cansado del bullicio de los humanos.
Ayrıca sanki biraz yorgun görünüyorsun.
Y pareces un poco cansada.
O kadar yorgun görünüyordu ki oturttum, sonra da bir baktım...
Parecía cansado, así que le ofrecí un asiento, lo siguiente que sé es que es...
Yorgun görünüyordu.
Parecía cansada.
Benim kadar yorgun olamaz tabi ki.
No tan cansada como yo, claro.
Çok yorgun gözüküyorsun.
Pareces agotada.
Yorgun görünüyorsun. Öyleyim.
Pareces cansada.
İşletmem gereken bir dükkanım var, hem sen de yorgun görünüyorsun.
Tengo una tienda que atender, y parece cansada.
Hep yorgun gözüküyorsun.
Siempre luces cansada.
Demek istediğim yorgun ayaklarımı dinlendirmek için güzel bir yer olmaz mıydı?
No habría sido un mal lugar para descansar mis agotados pies, es lo único que digo.
Mazur görün beni. Yorgun hissediyorum.
Si me disculpáis, me siento un poco cansada.
Yorgun olmama rağmen, Bu epey kalitesiz.
Aunque al estar tan cansada queda bastante chapucero.
Ama yorgun değilim.
Pero no estoy cansada.
Yorgun değilim.
No estoy cansada.
Yorgun.
Cansados.
Yorgun görünüyorsun Harold.
Pareces cansado, Harold.
Yorgun bile olsanız, bırakmak bile isteseniz, yapmazsınız.
Aunque estés cansado, aunque quieras irte, no lo haces.
Yorgun musun?
¿ Cansado?
Tankların gölgesinde sürekli tekrarlanan basit emirler ile ve saatler süren yürüyüşün verdiği yorgunlukla zihinleri yorgun düşmüş.
Órdenes simples entregadas repetidamente mientras los tanques andan por el fondo pueden grabarse en la mente fácilmente tras agotarse por horas marchando.
Günlerdir dinlenmeksizin yorgun düştüm.
Me está afectando el esfuerzo hecho durante varios días seguidos.
Yorgun düştüğümü Betsy'ye söyleme sakın.
No le digas a Betsy que me han derribado.
- Yorgun değilim ki.
No estoy cansado.
Bir nehir kıyısına uzanmış, yorgun ama mutlu.
Dejándose caer sobre un banco, exhausto pero feliz.
Sen, Profesör yorgun görünüyorsun. Bugün yedin mi?
Luce cansado profesor, Comió algo hoy?
Oh, oldukça yorgun. Yine de var mı Biztoplantıyı birkaç saat gecikme olabilir?
Oh, el está muy cansado.De todos modos está alli podemos demorar la reunion pocas horas?
Yorgun olmalısın.
Debes estar cansado.
Büyük çabalar ve yorgun bir organizma beni bu hikayelerin etkisine soktu.
Supongo que la tensión que sufrí en los últimos días y mi cansancio han distorsionado mi primera impresión.
Yorgun musun küçük şeytan?
¿ Y ahora qué? ¿ Te cansaste de correr, diablillo?
Yorgun gözüküyorsun Doktor.
Se ve cansada, doctora.
Uzun bir yolculuk yaptığı için yorgun olacaktır.
Viajaron mucho. Estarán cansados.
Dün akşam kışlaya geri gittik. Hepimiz tamamen yorgun düşmüştük.
"Anoche caminamos de vuelta a las barracas todos estábamos exhaustos".
Yorgun olmalılar.
Debe estar cansado.
Sadece yorgun. Akşama bir şeyi kalmaz.
Estará bien para esta noche.
Yorgun olmalısın.
estabas tan cansada.
Yorgun değilim Fred.
No estoy cansado, Fred.
Çok yorgun görünüyordu. Onu çok çalıştırıyordun.
Se veía tan cansado.
Biliyor musun, Francine bazen o şurup anneni çok yorgun yapıyor.
Sabes, Francine esa medicina a veces deja muy cansada a mamá.
Islak ve yorgun görünüyorsun yavru insan.
Te ves mojado y cansado, niño humano.
Yorgun. Yorgundunuz karanlikti, yagmur vardi.
Cansado.... oscuro, lloviendo.
Yorgun görünüyorsun.
Te ves cansada.
- Çok yorgun.
- Está agotada.