Yüzlercesi Çeviri İspanyolca
404 parallel translation
Yüzlercesi, tabii.
Cientos de ellas.
Bu şeyler esrarengiz ve gizemli gözükür... binlercenin yüzlercesi bela ve tutku arasında... toplanmaya rehberlik eder.
Da la apariencia de ser Enigmático y misterioso que cientos de miles fueran conducidos a congregarse en medio de la calamidad y el frenesí
Binlerce savaşçının yüzlercesi için... sonuçta daha fazlaydı. Mücadeledeki eski savaşçı ve yoldaşların... büyük kişisel ve ruhani toplantısı. Ve belki de, sizin bir boykesitiniz...
apareció como una muestra de fortaleza política para cientos de miles de luchadores fue a la postre más la gran reunión personal y espiritual de veteranos luchadores y camaradas en lucha y, quizás, para parte de vosotros desafiados por el impulso cortes de esta revista a nuestro partido
Kazbah'ta bu yapılardan yüzlercesi binlercesi vardır.
No hay una Casbah, hay cientos. Miles.
Hayatın boyunca bu çocuklar ve yüzlercesi için bir kahraman oldun.
Fuiste un héroe para esos y muchos chicos toda tu vida.
Ölüyorlar! Yüzlercesi!
¡ Mueren centenares!
Yüzlercesi hayatını kaybettikten sonra kuduz bir köpek gibi vuruldu...
Acribillado como un perro rabioso después de morir cientos de personas.
Leydim, düşman uçakları geliyor. Yüzlercesi.
Señora, hay aviones enemigos en la costa, cientos de ellos.
Bağdat'ta her gün yüzlercesi ölüyor.
Cientos mueren en Bagdad todos los días.
Çünkü yüzlercesi ölüyor ve ben bunun için hiçbir şey yapamam.
Mueren cientos y no puedo hacer nada.
Tavan arasında da daha yüzlercesi var yüzbaşı!
¡ Y cientos en el ático, capitán!
İlk başlarda bir tanesi bile çok fazlayken, bir alıştın mıydı yüzlercesi bile yetmez.
Uno es demasiado y cien no bastan.
Oyalanacağın yüzlercesi olacak.
Tendrás cientos- -
Her gün yüzlercesi.
Cientos de ellas todos los días.
Yüzlercesi.
Cientos de ellos.
Ama Arizona'ya doğru yola çıkmadan önce... şunu bilmelisiniz ki, bugüne dek o paraya el uzatan 21 kişi öldürüldü... yüzlercesi de farklı şekillerde canından oldu.
Pero antes de partir hacia Arizona... debes saber que 21 hombres han sido asesinados al coger ese botín... y cientos más han muerto de otras maneras.
Tucsos'un yüzlercesi olacak.
Ellos tendrán cientos.
Sen ve yüzlercesi... ben de dahil.
Tú y cien más incluyéndome a mí.
Daha yüzlercesi olmalı.
Debe de haber cientos más.
Onlar yukarıda şu tepelerdeler, yüzlercesi.
Están en las colinas, a centenares, por todas partes.
Seninki gibi bir okula karşılık böyle yüzlercesi var.
Por cada instituto como el suyo, hay cientos como éste.
Yüzlercesi orada kıpırtısız duruyor hepsi bu yöne bakıyor, bekliyor.
Son cientos esperando de pie, sin moverse todos viendo hacia acá, esperando.
Yüzlercesi olmalı!
¡ Hay al menos 1 00 cabezas!
Yüzlercesi, binlercesi uygun adım daire çiziyorlar.
Cientos de ellos. Miles marchando en círculo.
Onlarcası, yüzlercesi, binlercesi, bitmek bilmeyen bir insan, hayvan ve bir o kadar sığır, sel halinde, Sfenks Bulvarı'na aktı.
Por decenas, cientos, millares un río interminable de hombres, bestias y cargas, e incluso, mucho ganado, entrando por la Avenida de las Esfinges.
yüzlercesi arasından görünüşü, zerafeti, duruşu ve sevimliliği için seçtik.
Elegida de entre cientos por su apariencia, su finura, su elegancia y su inefable encanto.
Yüzlercesi denizde olmalı!
Habrán cientos de ellos en el agua.
Yüzlercesi sınır dışı ediliyor.
Cientos están siendo deportados.
Karımın her yerine sülük koydu yüzlercesi kanını emdi ama hâlâ hasta.
ha puesto cien sanguijuelas a que Ia chupen y ella sigue igual.
O yaz çok kurak geçmişti ve zaten yüzlercesi susuzluktan ölmüştü.
Y cuando el arroyo se secó y las reses murieron a cientos.
Buradan yüzlercesi geçiyor.
Muchas veces.
Senin silahın yok, ama bizde yüzlercesi var.
Está desarmado y somos cientos.
Tabii ki.Burada yüzlercesi var.
- Oh, claro. Hay cientos de ellos aquí.
Baba, yüzlercesi vardı.
Papá, había cientos.
Yüzlercesi.
Centenares.
Burada gördüğün askerlerden yüzlercesi öldü. Kadınları ise şu an köle.
Cada soldado que aquí ves alguna vez fueron cien, y sus esposas ahora son esclavas.
Becket benim düşmanım... Bu beşeri dünyada... bir hain ama... aynı annesinin ona öğrettiği gibi çırılçıplak, yalın bir adam. Senin gibi yüzlercesi eder madam, tacın ve mücehverlerin gibi yüzlercesi!
Becket es mi enemigo... pero en una balanza humana, traidor como es... y desnudo como su madre le trajo al mundo, vale tanto como 100 veces vos, madame, con vuestra corona y vuestras joyas... y vuestro augusto tío el emperador de regalo.
Hatta hatta amcan İmparator August gibi yüzlercesi! Onunla savaşmak zorunda kaldım ve şimdi onu ezdim ama... en azından benim için iyi olduğunu düşündüğü ne varsa... cömertçe bana verdi. Ama sen bana, vasatlığınla başa çıkma çabalarım haricinde... hiçbir şey vermedin.
Ahora estoy obligado a combatirle y aplastarlo, pero al menos me dio a manos llenas... todo aquello que es bueno en mí, y vos nunca me habéis dado nada... salvo vuestra defensiva mediocridad... y vuestra inacabable obsesión... con vuestra enclenque persona... y a lo que vos creíais que era debido.
Yüzlercesi vampirizm kültü tarafından esir edilmişti.
El culto al Vampirismo había esclavizado a miles.
Çok hızlı zıplıyorlardı ve yüzlercesi, binlercesi vardı!
¡ Saltaban! ¡ Muy rápido! ¡ Eran centenares!
Olduklarına eminim. Yüzlercesi.
Seguro que los hay.
Yüzlercesi bir yandan girdimi, diğer taraftan sürekli küller çıkabilir dışarıya.
Cientos entrando por un lado, cenizas expulsadas por el otro.
Yüzlercesi koleksiyona yeni eklendi.
Hemos añadido varios cientos a la colección hace muy poco.
Bundan kimsenin bir şüphesi yok. Şu evde yüzlercesi kaldı.
Son gente muy buena.
Diğer yüzlercesi gibi.
Igual que cientos de otras.
Ayrıca daha yüzlercesi var ki...
También hay cientos de otros...
Benim fabrikam ve diğer yüzlercesi.
Mi fábrica y cientos de otras como ella.
Yüzlercesi var.
Hay cientos.
Yüzlercesi var!
Cientos de ellos.
Nero'nun zamanında altın liri ile şarkılar söylerken yüzlercesi çarmıha gerilmişti. Gerekçeleri ile dalga geçmişti.
En tiempos de Nerón, los crucificaban a centenares, mientras él cantaba a su lira de oro, para ridiculizar su causa.
Napoli caddelerinde yüzlercesi vardır.
Las verá a centenares por las calles de Nápoles.