Yınede Çeviri İspanyolca
89 parallel translation
Nede olsa mükemmel bir görünüme sahip.
Y mi arte no está satisfecho.
McKay'in seni buraya yerleştirmesi onun için zor bir iş değil nede olsa.
Eso no le venía mal a McKay, y usted ha ganado aquí prestigio.
Elbette Amiral DevereAux, Güneyin Buharlısı gibi iyi bir gemiyi yönetmek için deneyimli bir kaptana ihtiyacınız var. Nede olsa buharlı.
Comodoro Devereaux, necesita un capitán con experiencia... para navegar un buen barco como el Southern Cross, a vapor y todo eso.
Ben burnumu sokmamalıyım nede olsa beni ilgilendirmez.
No debo meterme en eso.
Soğukkanlılığınız takdire değer, ama Kral tutuklama emrini imzaladı., Ve kayıt defterinde Peyrac'ın ne adı nede kefaleti yazmıyor.
Estás admirablemente calmada, pero el Rey firmó la orden de arresto, y el registro no menciona el nombre de Peyrac ni sus cargos.
Yaratıcını şimdi hatırla, gençliğinde, şeytanın günü gelmeden, nede son yılların yaklaşmadan. Demelisin ki,
Por eso, recuerda a tu Creador en tus días juveniles, mientras no sientas el peso de los años y de los días, de los que dirás :
Çünkü ne saçlarımı para ve güç... savaşında ağartmak ister nede biri tarafından öldürülmek isterim
No quiero hacerme viejo y tener el pelo gris... tan sólo por dinero y poder Ni tampoco quiero morir asesinado cualquier día.
Gemiye çıktığımızda kesinlikle gerekmediği sürece ateş açılmasını istemiyorum. Tatsız bir şey olurda yaralanır veya ölünceye kadar ne gemiyi nede vericiyi ele geçiremezsek İngiliz olduğumuz belli olmamalı.
Cuando estemos abordo no quiero disparos a menos que sea absolutamente necesario... que nada malo suceda y si alguno resulta muerto o herido, no debe ser abandonado a bordo del Ehrenfels, ni tampoco cualquier equipo nada que nos pueda identificar como británicos.
Nede olsa, ben kibar bir adamım, dürüst biri.
A fin de cuentas, soy un hombre bueno y justo.
- Ne Sixpack nede Bowman burada.
- Como consiguieron Sixpack y Bowman entrar.
Nede olsa cazip, hoş ve çekiciyiz. "
Porque, después de todo, somos inteligentes, atractivos y deseables.
Ben, daha önce hiç kimseyi sevmedim ve nede senden sonra, sevecegim.
Nunca he amado a nadie antes, y tampoco lo haré después.
Ne konuşabildikleri bir dil, nede kültürleri vardı, sadece taştan silahları ve ateşi kullanmayı biliyorlardı, ama yaşadıkları yere ve etraflarındaki diğer yaratıklara olan saygıları, bizleri derinden etkilemişti.
No tenían una lengua hablada, no tenían cultura, aparte de su conocimiento del fuego y de las armas de piedra, pero respetaban la tierra y a las demás criaturas vivas, lo cual nos causó una honda impresión.
Nefes aldığın sürece, ne öğretmenlik yapacak, nede, araştırma yapabileceksin. Bilimadamı hayatın son bulmuş durumda.
Mientras respire no podrá enseñar ni hacer ninguna investigación, y su vida como científico ha terminado.
Kendilerini, kaşifliğe adamışlar, ama ne Yıldızfilosu, nede Federasyon'dan bir şey yapmalarını istememişler.
Los Hansen se creían exploradores, pero no querían nada con la Flota Estelar o la Federación.
Ve annene ne bugün, ne yarın, nede başka bir zaman eve gelmeyeceğimi söyle.
Y dile a tu madre que no iré a casa hoy ni mañana ni nunca más.
Yani nede olsa onu zorla kaçırdık. Onu tecrit amacıyla tutuyoruz.
Después de todo, nosotros lo raptamos, y lo mantuvimos aislado.
Eğer Mecedes şöförü olsaydım ve garajın kapanmadığını bilseydim buraya gece gelmeyi tercih ederdim. Nede olsa gece daha gizli değilmidir?
Si yo fuera el del Mercedes y supiera que es insomne, vendría a la noche, es mucho más discreto.
Gabrielle ve Lila. Nede olsa onlar kız kardeşler.
Gabrielle y Lila después de todo, son hermanas.
Nede bukadar insanı incittin?
¿ Por qué tuviste que actuar y dejar tantos heridos?
İsa'nın ne kız nede erkek kardeşi vardı.
Jesús no tuvo hermanos y hermanas.
Ben ne Mirçi'yi nede Hacı'yı tanıyorum.
¿ Esto es la evidencia? No lo sé Mirchi.
Blair Witch-Hunt turu sizin konforunuzu sağlamak zorunda. Nede olsa sizde ölüm ve parçalanma riskini göze alacaksınız.
"Caza de la bruja" ofrece todas las comodidades mientras que Uds. arriesgan algo de muerte y desmembramiento.
Ruhum asla kurtarılmayacak, Ne cennet nede cehenneme girememek için lanetlenecek.
Mi alma inmortal no se redime, y es condenada a permanecer "incorrupta y entera."
ve ben ne seni nede bir başkasına bu olurken görmek istemiyorum.
Y no quiero verle, o a cualquier otro preocupado por la muerte.
Ne aaron nede Russ çevrelerinde eşcinsellerin olmasından hoşnut olmazlardı.
No le gustan los gays y a Russ tampoco.
Ne Porthos'un pes etmeye niyeti var, nede benim.
Porthos no tiene intención de rendirse... y tampoco yo.
- Ne senden özür diler nede sana teşekkür ederim pisikleti istemiyorum.
No estoy diciendo gracias, Y no estoy diciendo arrepentido o. No quiero el ciclo.
ne yanlış nede doğruydu olanlar için affetmeni istiyorum
Y no prestaba atención a qué era correcto y qué era equivocado. te pido perdón por lo que pasó.
Abu Karaf'la yaptığın silah anlaşmasında kaybettin çünkü onlar nede olsa müslüman.
Tu te perdiste en el Abu Karaf en su negocio de armas porque, ey, ellos son musulmanes, y después del 11 de Septiembre, bien....
Benim önerim plazma dağıtıcıyı kullanmandır nede olsa o daha kadınsı bir silah.
Te recomiendo que pruebes un Disrruptor de Plasma... es un arma mucho más femenina.
- Geri dönüp orayi bitirsen belki nede basarili oldugunu anlamana yardimi olur.
- Si volvieras y te recibieras, quizá te ayudaría a saber qué haces bien.
nede olsa dört As ve bir Papazım var.
porque yo tengo cuatro Ases y un Rey.
Bugünkü uluslararası haberlerde ne Irak'ta nede Afganistan'da 6 günden beri Amerikan zayiatı yok Petrol üreticileri devam eden gerilimi yatıştırmak için gitmiyorlar ve amerikan kuvvetleri 6 günden beri kapışmada zaiyat vermediklerini bildiriyor
En las noticias internacionales del día, no se reportan victimas Americanas por sexto día consecutivo tanto en Irak o Afganistán la producción de crudo sigue firme y las tensiones continúan calmándose y las fuerzas Americanas reportan que no hay víctimas por sexto día...
- Hayır ne desen nede çiçek?
No, ningún dibujo y tampoco flores.
Ama ben ne onun annesi nede senin eşin olabildim.
Y yo, no he sido su madre ni tu esposa.
Ve yönetim kurulundaki tartışmanın nedeni ne elektrikli araçtan nede hibritlerden beklenen karın sağlanamamasıydı.
Y la razón, que se discutió en el consejo, fue que no veían venir el logro de beneficios, de los coches eléctricos o híbridos.
Ve ben onu gördüğümde, ah nede harika bir sürpriz olacaktır.
y cuando la vea...
Her sabah uyandığımda onu yanı başımda hissediyorum, ve hissettiğim ne o nede hayaleti. Bunu yapan aklım.
Cada mañana cuando me despierto, lo siento al lado mío pero no es él y no es su fantasma.
Bay Raj, bu benim. Ne ölü nede canlıyım.
Sr. Raj, No estoy ni viva ni muerta
Ve sonra, ne ben nede başkası sana yardım edemez Anladın mı?
Y entonces, ni yo ni nadie te puede ayudar, ¿ entiendes?
Biz kopyayız ama ne sen.... Ne sen nede ben, başkaları tarafından kullanılmamalıyız.
Solo somos copias pero ni tú ni yo deberíamos ser usados por nadie más.
- burası yaşadığım yer. Ne kuzenlerim nede yasayan baska bir sey Burada kalmamı engelleyemez?
- ¿ Aquí vivimos y ninguno de mis primos ni nada vive aquí también?
ne siz nede kanunlarınızın ülkeyi durdurmak için gücü yok.
Y ni ustedes ni sus leyes... tienen la fuerza suficiente para detener al país.
ne bir şüpheli, ne bir ipucu, nede bir tutuklama haksız mıyım?
Sin pistas, ni sospechosos o arrestos. ¿ Estoy en lo correcto?
Burada önümde, ne mermi nede tüfegim vardi ates etmek için.
Aquí, frente a mí, no tengo ninguna bala y nigún fusil para alcanzarlos.
gerçekten ne Yeojin ve nede Haemyeong'a olanlar... beklenmedik şeyler.
Eso sí es lo que verdaderamente Yeojin y Haemyeong... deseaban.
- Nede olsa, astrologlar ve astronomlar benzer şeyler yapıyorlar değil mi.
- Despues de todo, astronomos y astrólogos intentan hacer la misma cosa.
... nede Pathan Liaquat Khan.
Pathan Liaquat khan, sino ellos eran Vicky y afortunado.
Ne benim nede onun arkadaşı olman imkansız, aynı zamanda seçiminin ne olduğunuda kesinlikle öğrenmeliyim
¡ Es imposible que seas su amigo y el mío al mismo tiempo! ¡ Y exijo saber a quién eliges!
O gün, FBI nede Crown Prince Otel'indeydi?
¿ Y por qué estaba el FBI ese día en el Hotel Crown Prince?