Zaire Çeviri İspanyolca
93 parallel translation
Bu koca ağacın Nijerya'yı geçtiğini ağır ağır Zaire sınırını aştığını kafasını dinleyebileceği sakin bir koru ararken yağmur ormanında heyecanla koştuğunu düşünemiyorum.
Cuesta imaginarlo, ¿ no? Este árbol ha andado por Nigeria, ha estado en la frontera del Zaire, ha chapoteado por las lluvias tropicales, buscando un bosque tranquilo para saltar él solito y seguir camino a Zambia por la tarde y después...
Bay Limbani diyor ki : 1960 yılınada, bugünkü Zambia - Zaire sınında gizli bir toplantı yapıldı.
El Presidente Limbani dice que hubo una reunión secreta en julio de 1960 en la que ahora es frontera Zambia
Konu, Congo krizine müdahale etmekti.
- Zaire respecto a la intervención federal en la crisis del Congo.
Kahire'deki maçta, Ali'nin, Foreman'ı sekizinci raundta nakavt edeceği üzerine elimizde ne varsa bahse yatırdık.
Le apostamos todo a que noquearía a Foreman en el octavo asalto en Zaire y lo hizo hace unos segundos.
Zevke daha da çok daldıkça Tintin'i unuttum...,... 1960'da Zaire olan Belçika Kongo'sunu da unuttum.
Cada vez más atraído por el placer, llegué a olvidar a Tintín... y que el Congo Belga se había convertido en Zaire... en 1960.
Olanlar duyulunca Zaire sınır kapılarını kapatacaktır.
Para cuando asimilemos lo que está ocurriendo, Záire habrá cerrado su frontera, cuando terminen las investigaciones.
Kigani'ler, Zaire'lilere karşı isyanda, adam yiyorlar.
- ¡ Mejor que no! Los Kigani la agararon con Záire y se están comiendo a la gente.
Zaire'ye kimse gidemez.
Nadie puede ir a Záire.
- Zaire'de miyiz?
- ¿ Estamos en Záire?
- Zaire hava sahasını ihlâl ediyoruz.
- Estamos violando el espacio aereo de Záire.
Zaire Hava Kuvvetleri onları fazla rahat bırakmaz.
La fuerza aérea de Záire los tiene en sus manos.
Zaire, Motaba lrmağı Vadisi Lejyoner Kampı
Valle del Río Motaba, Zaire. Campamento Mercenario.
Zaire'de bir olay var...
Tenemos un problema en Zaire.
Hanta işini bırakıyorsun ve Zaire'ye uçuyorsun.
Deja el Hanta, vuelas a Zaire.
Zaire'ye.
A Zaire.
Zaire, Motaba lrmağı Vadisi
Valle del Río Motaba, Zaire
Zaire'de durum o kadar kötü müydü?
¿ Tan mal era lo de Zaire?
- ZAİRE 1967 MOTABA VADİSİ
- Zaire 1967 " " Valle de Motaba - Zaire
Bunlar sakın Zaire'den dönen Afrika kaşifleri olmasın?
¿ No serán exploradores africanos de Zaire?
Bu Zaireli Jimbo Scott'tan aldığımız örnek.
Esta es la que obtuvimos de Jimbo Scott, la original de Zaire.
Zaire.
Zaire.
Ali ve Foreman'ın Zaire'de yaptığı gibi.
¿ Alí y Foreman en Zaire?
Zaire başkanı 10 milyon dolar koymak istiyordu ülkesi o kadar zor durumdayken, zor kazanılan sıcak para tehlikedeyken kısa vadeli ekonomik gerekçelerle olmasa da dövüşün kendisini ve Zaire'yi tanıtmak adına iyi bir fırsat olacağını hissetti.
El presidente de Zaire estaba dispuesto a poner los 10 millones $ de las escasas arcas de su propio país no por ninguna razón económica a corto plazo sino porque sentía que la pelea sería buena en el sentido de promocionar Zaire y a si mismo también,
Yanımda Muhammad Ali, Eylül'ün 10'u New York hava alanındayız dünya ağırsıklet şampiyonunu belirlemek için Zahire'ye olan yolculuk için.
Este es Muhammad Ali, el 10 de Septiembre en el aeropuerto de Nueva York, de camino a Zaire para recuperar el título mundial de peso pesado.
Zaire'ye varana kadar, Zee-air'de uçacağız.
Volaremos en zee-air hasta Zaire.
Dövüş Zaire'de yapılıyordu, eski Belçika Kongosu.
'La lucha se acogió en Zaire, el antiguo Congo Belga.
Nedense sonra Zaire demeye başladılar, kulağa o kadar görkemli gelmiyordu ama işte oradaydı, Kongo.
Llamarlo Zaire no tenía la suficiente majestuosidad, pero ahí estaba, el Congo.
Dövüş yapılmadan önce, Zaire'de suç oranı artmaya başladı.
'Antes de la pelea, la tasa criminal en Zaire empezó a subir.'
Zaire'liler bizi kovdu ve bizi etraflarında istemiyorlar ve dövüşün de yapılmasını istiyorlar. Bütün mesele bu.
Los zaireños nos echaron y no nos querían por los alrededores, quieren que el combate siga adelante, eso es lo que hay.
Bir süre sonra sakinleşti ve fark etti ki bu konuda hiçbir şey yapılamaz Zaire'de altı hafta daha kalıp elinden geleni yapmaya devam etmek dışında.
'Luego se dió cuenta de que nada se podía hacer'excepto permanecer en Zaire 6 semanas más y hacerlo lo mejor posible.'
Bu Zaire'nin Maliye Bakanı.
Este es el Ministro de Finanzas de Zaire.
Ama Muhammed Ali'nin, George Foreman'la Zaire'de karşılaşması için yaptıklarından dolayı hakkını vermek gerek.
Pero hay que darle crédito por lo que hizo para conseguir Ali versus Foreman en Zaire
1974'te Zaire'de dövüş sabah dörtte başladı Amerika'da olsaydı 10 gibi makul bir saatte gösterilirdi.
'En 1974, en Zaire, la pelea empezó a las 4 de la mañana,'para que pudiera retransmitirse en la TV americana. 'a una hora razonable como las 10.'
Dövüşü özel kameradan izledi ve Zaire'deki tek özel kamera sistemi sarayındaydı.
'Vio la pelea en circuito cerrado. 'Fue el único en Zaire.
Zaire'deki dövüşten yıllar sonra, belki 10 yıl sonra Ali'yle sonra bir vesileyle karşılaştım ama özellikle bu görüşmeyi hatırlıyorum.
Años después de la pelea de Zaire, quizás 10 años, Me encontré con Ali varias veces después de eso, pero yo recuerdo ese encuentro
Şu anda Zaire'deki ayaklanma kuvvetleri hesabına çalışıyor.
Actualmente al servicio de las fuerzas insurgentes en Zaire.
Pekâlâ Zaire, damadını öperken bir pozunu alayım.
Zaira, tomaremos una foto, ¡ un beso al esposo!
Zaire, Grenada'daymışsın.
Estuvo en Granada, Zaire.
Daha sonra beni Kongo'ya gönderecekler.
Después de eso, me enviarán al Zaire.
Kongo'da buna benzer pastalar bulacağımı sanmam.
Seguramente no veré tortas como ésta en el Zaire.
- Ya, Kongo.
- Ja, Zaire. - ¿ Qué?
- Ne? Gerçekten Kongo'ya gidip pastadan, erkeklerden ve diğer zevklerden vaz mı geçeceksin?
¿ Realmente irás al Zaire y abandonarás la torta, las Oreos con relleno doble y los hombres?
Hayır, ben sadece rahibe olup Kongo'ya taşınmadan önce bu yaşam tarzını bir hafta sonu denemen iyi olur diye düşünüyorum.
No, sólo creo que antes de volverte monja y mudarte a Zaire, quizá quieras... probar este estilo de vida por... un fin de semana.
Hayır, Kongo'nun kardeşisin.
No, eres la hermana del Zaire.
Evet ama sen Kongo'ya gidiyorsun, ben burada bu aileyle çakılıp kaldım.
Sí, pero tú puedes ir al Zaire y yo estoy atascada aquí con su familia.
Tamam Zaire oyununda.
Eso es ; fue en Zaïre.
Muhammad Ali ve George Foreman Kinshasa'da, Zaire.
Muhammad Ali y George Foreman en Kinshasa, Zaire.
Önce Kigani'ler, şimdi de mafyavari işler.
Primero los Kigani en Záire, ahora las cosas de éste padrino.
- ZAİRE - DANİELS
- Daniels "
Canını sıkan nedir, Zaire? "
¿ Algo te preocupa, Zaira?
Bayan Saint-Prix adıyla çalıştım,
He representado a Mlle. Saint-Prix, a Sabine en Horace, a la Zaïre de Voltaire en Lyon...