Zalim Çeviri İspanyolca
2,394 parallel translation
Marly ve Lindsay'den daha üst tabaka zalim anneler olduğunu biliyor muydun?
¿ Sabías que hay otro nivel de madres malvadas sobre Marly and Lindsay?
Senin zalim planından haberim var.
Oye, Sé lo de tu plan diabólico.
Zalim plan mı?
¿ Plan diabólico?
"Zalim Planım" "Yazan : Dwight Scrute" - Fotokopinin arkasında bir kopyasını buldum.
Encontré una copia en la fotocopiadora.
Galiba başarıya giden yol zalim olmaktan geçiyor.
Parece que el camino al éxito está pavimentado con crueles intenciones.
Eğer Carmen'i ve Jane'i Jenny'e karşı kışkırtmak istiyorsak, onlara Jenny'in en zalim kraliçe olduğu ispat etmeliyiz.
Si queremos que Carmen y Jane estén en contra de Jenny tenemos que hacerlas ver que es la reina más mala del mundo.
Soğukkanlı bir zalim ve tam bir cani.
Alguien de sangre fría, despiadado... criminalmente loco.
Obama zalim bir hiledir.
Obama es un engaño cruel.
Ama zalim kaderi Man Bok'u orada da yalnız bırakmadı.
- Estoy encantada de verte. - Yo también estoy feliz.
Ama bundan daha tehlikeli birşey var zalim insanlardan daha tehlikeli birşey, çünkü bunlar görülebilen şeylerdir, nefret ve acımasızlık gibi şeyleri zaten biliyoruz ve tanıyoruz
Pero les diré algo que es aún más peligroso... no es tanto que la gente tenga esta crueldad en su interior, porque eso es algo que ya ha sido establecido,
Unutma, küfür, zalim bir ahlaksızlıktır.
Recuerda, profanidad es un vicio brutal.
Milyonların hayatı bir anda sona erdi. Dr. Manhattan'ın gerçekleştirdiği zalim bir hareketle hem de.
Millones de vidas se acabaron de repente en un acto perverso perpetrado por el mismísimo Dr. Manhattan.
Zalim ve sadist bir düşmanla karşı karşıyayız!
¡ Nos enfrentamos a un cruel y sádico enemigo!
Beni zalim ve lütufkar kalpsiz biri gibi görenler...
Que soy cruel Y condescendiente. Que no tengo corazón.
O dünyadaki en zalim, en kötü kalpli adam.
Es el hombre más cruel y sin corazón de todo el mundo.
Ayrıcalığı olan, olmayanı kendi çıkarı için kullanıyor, ayrıcalığı olmayanın bu karanlık zalim dünyada kazanması için elimizden geleni yapmalıyız.
Solo tenemos que hacer lo mejor para ayudar a los no privilegiados... para ganar esta guerra cruel.
Babam çok zalim ve saldırgan olabiliyordu.
Mi padre podía ser muy malo y muy violento.
- Zalim teorilerinle!
- ¡ Con tus crueles teorías!
Ne kadar zalim bir babayım ben.
Soy un padre horrible.
Görünüşe göre, zalim pençeleri olan bir şey senin canını yakmış.
Parece que te topaste con unas garras muy filosas.
Düşmanımız zalim.
Para el enemigo y brutal.
soğuk ve zalim bir ruhun var.
Tienes un alma fría y cruel.
Annesi zalim bir vampirdi.
Su madre era un demonio vampiro.
Bu, onların ne kadar zalim olduklarını gösteriyor.
Esto demuestra lo cruel que son.
Atmacalar Düşmandır - hızlı - korkutucu - zalim Su Perileri - örümcek ağlarına çiy tanesi koyar
Los halcones son enemigos ráp ¡ dos, veloces, malvados
Hayır, Safkan Olanlar çok zalim.
No, los Puros son monstruos.
Bununla birlikte, kesinlikle aynı oranda zalim birisi.
Sin embargo, él es ciertamente, igual de cruel.
Kaderin zalim bir cilvesi olacak ki Lizbon'a dönüş kararım bu olay sonucu kesinlik kazanmıştı.
Por cruel ironía de la suerte, mi decisión de regresar a Lisboa se encontraba así dolorosamente justificada.
Zalim mi zalim bir diktatör.
Un dictador muy malo.
" Ödlek, canavar, ahlaksız zalim...
Cobarde, monstruo, salvaje vicioso...
Bu kadar zalim olamazsınız.
No podría ser tan cruel.
Tabiat zalim olabilir ama biz öyle olmak zorunda değiliz.
La naturaleza es cruel, pero nosotros no tenemos por qué serlo.
Nasıl bu kadar zalim olabilirsin!
¿ Cómo has podido ser tan cruel?
Zalim kız!
¡ Muchacha cruel!
Bana çok zalim davrandılar.
Este mundo de mierda ha sido tan cruel conmigo.
Bu adamların çoğunu sadece yaptıkları işlerle tanıyoruz ama onlar merhametsiz, zalim birer profesyonel.
De estos individuos sólo conocemos sus golpes pero son profesionales despiadados y sin escrúpulos.
Daha doğrusu, bir kadın benim yaşımda gizem romanları yazıyorsa herkes kendisini direk lezbiyen olarak sınıflandırıyorlar fakat benim durumum da zalim bir ironi var....... erkeklerin hepsi sonunda malafatlarının nasıl çalıştığını anladıklarında ya ölüyorlar ya da genç kızların peşinden gidiyorlar.
Cuando una mujer de mi edad escribe novelas de misterio todos automáticamente asumen que eres lesbiana pero en mi caso, hay una cruel ironía en la que cuando uno por fin entiende cómo funciona el equipo todos los hombres están muriendo o persiguiendo adolescentes.
Bugün imha gücümüzü o yağlı zalim göbeklerinizde hissettiniz.
Hoy sintieron nuestra espada explosiva en sus gordos estómagos opresores.
Çok berbat ve zalim bir arkadaştın.
Has sido un amigo terrible y cruel.
Bazı meslektaşlarım, bana çılgın, tehlikeli ve zalim diyerek teorilerimi çürütmeye çalıştılar, ancak bu sadece kıskançlıklarındandı.
Algunos de mis colegas trataron de desacreditar mis teorías, llamarme loco, peligroso, indignante, pero eran celosos.
Bu senin için çok zalim bir ceza, anne.
Este castigo para ti es muy cruel, Madre.
Bir tanesi sadist bir zalim diğeriyse pek latif bir hedonist.
Uno, una bestia sádica, y el otro, un encantador dandi.
Senatör babam zalim, kurnaz ve değişken biridir.
Mi padre, el senador, es caprichoso, astuto y cruel.
- Nasıl bu kadar zalim olabildin?
¿ Cómo puede ser tan cruel?
Yani sen de anlarsın ki benimki gibi zalim bir işin içinde olunca bunlarla uğraştığın için kafayı sıyırman kaçınılmaz.
Debo hacerlo. Imagínate la competencia salvaje que hay en mi trabajo operando con derivados, es una locura.
Şu da var ki ; Dionis zalim biriydi. Ölünün arkasından kötü konuştuğum için Tanrı beni affetsin ama vicdansızın tekiydi.
Lo que pasa es que Dionís era un animal y, Dios me perdone por hablar así de un muerto, también era un mala entraña.
Zalim kaderin bizim geçmiş ve geleceğimizi değiştireceği zalimce bir oyun oynadığından habersizdik.
No sabíamos que ese destino nos jugaría un cruel destino.. .. que cambiaría nuestro pasado, presente y futuro.
Cömert ve özverili bir şey yapıyorsun sonra bunu ya tahrik edici konuşmalar izliyor ya da zalim bir dobralık.
Haces algo generoso y desinteresado y luego lo continúas con algo asqueroso o cruel.
Bir vampirden daha zalim ve daha güçlü bir şey yoktur.
No hay nada más malo o más fuerte que un vampiro.
Düşüncelerimizin katlanması mı güzel, zalim kaderin yumruklarına, oklarına? Yoksa diretip bela denizlerine karşı "dur, yeter" demesi mi?
¿ Qué debe más dignamente optar el alma noble entre sufrir de la fortuna impía el porfiador rigor o rebelarse contra un mar de desdichas y afrontándolo desaparecer con ellas?
-... zalim olmalarını anlamıyorum!
- sin razón!