Zana Çeviri İspanyolca
231 parallel translation
O zayıf, sarsak hafızana nakşet bunu.
Y que se te quede grabado el nombre en tu pobre y confusa memoria.
Hafızana kazı onu Samson.
Graba su imagen en tu memoria, Sansón.
Araziyi ve yolu hafızana yerleştir, çünkü yolda sorduğu zaman ihtiyacın olacak.
Memoriza el terreno... porque habiéndolo oído, lo necesitarás.
Bunu hafızana iyi kazı.
Guarda esto en tu memoria.
Sevgili Antony'nin son arzusunu hafızana kaydet.
Grabad en la memoria la última voluntad de Antonio.
- Yeterince hafızana kazıdın mı Irv?
- ¿ Ya viste suficiente?
- Hafızana ne oldu böyle!
¿ Has perdido la memoria?
Elbette. O ne yapıyor ki, onlar sızana kadar dırdır mı ediyor?
Claro. ¿ Y qué hace, se los quema hasta que se le caen?
Bu şekilde hafızana kavuşabilirmişsin.
De esa manera recuperarás tu memoria.
Gününü bir tavernada, katiliyle birlikte... aşırı miktarda cin tüketerek geçirmiş. Katil onu buraya kadar takip etmiş, orada, kurbanı alkolden sızana kadar beklemiş,
Pasó el día en una taberna, consumiendo gran cantidad de ginebra con su asesino, que lo siguió hasta este mismo lugar y lo esperó allí hasta que la víctima se durmió borracho.
Bir kadın sevdin mi hiç ta ki ondan süt sızana dek sanki az önce aşkın kendisini dünyaya getirmişçesine ve şimdi onu beslemeli mi yoksa yok mu etmelidir?
¿ Habéis amado alguna vez a una mujer hasta que rezumara leche como si acabara de dar a luz al mismo amor y tuviera que alimentarlo o estallar?
– ve artık hafızana yerleşmiş sanal durumlarda olabilir.
– Y puede quedar simulacion residual
Oh, tatlım, bölümleri hafızana işlemelisin.
Oh, amor, debes aprender algunos pasajes de memoria.
Tamam, şimdi hafızana al.
Ahora memorízala.
Hala Simens ve Zana ile takılıyorum.
¿ Qué hay de ti? Aún me veo con Simens y Zana.
Ve sonra Zana kontrolü kaybetti!
¡ Y Zana dejó una rasgadura!
İçti. Sızana kadar içer.
Bebió hasta desmayarse.
O satırların okunduğunu defalarca duymak zorundasın. Bütün olayı hafızana işlemelisin.
Escuché tanto ese diálogo que me lo sé de memoria.
Hafızana niçin girmeye çakıştıklarını biliyor musun?
¿ Sabes por qué intentaban tener acceso a tus recuerdos?
Bunu her çarşamba yaparlar. Ve sızana kadar herşeyden konuşurlar.
Todos lo jueves se emborrachan y hablan de todo.
Küçücük bir yonga... beyninin içinde büyüyen minicik bir tohum. Kişiliğinin her bir yönüne temas eden. Senin hafızana dokunan.
Un diminuto chip una diminuta semilla que ha estado creciendo en tu cerebro... y tocando todos los aspectos de tu... personalidad... de tu... memoria
Hayır. Çoğunlukla ne zaman kızana geleceğimi sorar.
Por lo común, me pregunta cuándo creo que estaré en celo.
Kızana gelmiş durumda.
Está en celo. Disculpa, Doc.
Kıçımla ilgili bir şey senin bunu hafızana kaydetmene yol açmış.
Hay algo en mi trasero que te llamó la atención y lo guardaste en tu memoria.
Bara gidip sarhoş olacağım, eve bir yabancıyla gideceğim, yorgunluktan sızana kadar vahşi bir şekilde onunla sevişeceğim.
Emborracharme, llevarme a casa a uno y follar como loca hasta agotarme.
Bunu o fotoğrafik hafızana koy.
Ponlo en tu memoria fotográfica.
Gideceğim yerin adresini hafızana gönderdim.
He subido la dirección del lugar al que me dirijo a tu memoria externa.
Çabuk tarafından Pejan Bakuri, Zana Bakuri, Niyal Okcus ve Şivan İzmir'in salıverilmesini istiyoruz.
Exigimos la liberación inmediata de Pejan Bakuri, Zana Bakuri, Niyal Okcus y Shivan Izmir.
Pejan Bakuri, Zana Bakuri, Niyal Okcus ve Şivan İzmir özgürlüklerine kavuşacak.
Pejan Bakuri, Zana Bakuri, Niyal Okcus y Shivan Izmir están entre los liberados.
İnsanlar senin hafızana güveniyor.
- Las personas cuentan con tu memoria.
Hafızana dönmek için bir bağlantı arayacaksın. Anlattığın kapıya dönmelisin.
Sea lo que sea, buscas un enlace un portal hacia tu memoria, hacia la puerta que has descrito.
Sadece yap ve sonrası için hafızana sakla.
'Intentá acordartelo para después
Bu Tretonin senin hafızana bir şeyler yapmış gibi görünüyor.
Esa Tretonina parece tener un efecto en tus recuerdos.
Bakalım bunun hafızana yardımı olacak mı?
¡ A ver si esto te refresca la memoria!
Hafızana yerleştirmelisin. - Evet efendim. - Hadi.
Él estaba detrás de una roca y cuando se movio, BANG!
Hafızana kavuşmak istiyorsan... Tanrı'nın çağrısına uymanı tavsiye ederim.
Si deseas recuperarla, te sugiero que sigas cumpliendo su voluntad.
AI oldukça ve dış verilerin hafızana yazılmasına izin verdikçe ödemen gereken bedel bu olacak.
Mientas tengas IA y permitas intrusiones externas te escriban la memoria, ese es el precio que hay que pagar.
Zana teyzenin derslerini çok seviyorum.
A mí me gustan mucho las clases de la tía zana.
Zana Teyze, Avijit benimle sürekli alay ediyor.
¿ por qué míentes tanto?
Zana Teyze Oxford Galerisi'nde bir sürü insan olacak değil mi?
¿ tía zana? ¿ habrá mucha gente en la galería oxford?
Sonra Zana Teyze bana cumartesi günü gel dedi. Ben de gittim.
Pero después, la tía zana díjo :
İşte Zana Teyzeyle böyle tanıştık. Ve onu görür görmez çok sevdik. Hemen kanımız kaynadı.
Conocímos a la tía zana y nos agradó en cuanto la vímos.
O günden beri Zana Teyze bize fotoğrafçılık dersleri veriyor.
Desde entonces, la tía zana nos enseña con mucha dedícacíón.
Sızana kadar içki içen sonra sabahın dördünde kalkıp alarmın çalmasını bekleyen tiplerdendir.
Es de esos que beben hasta quedarse dormidos y se despiertan a las 4 : 00 de la mañana y esperan a que suene el despertador.
Hafızana ne olduğunu bilmek mi istiyorsun?
¿ Quieres saber qué le pasó a tu memoria?
İnan bana ortak her şey hafızana geri dönecek.
Amigo, ya la recordarás.
Annen hakkındaki bütün güzel şeyler hafızana geri dönecek.
Todas las cosas buenas de tu mamá van a volver a ti.
Hafızana yardımcı olur.
Para ayudarte con tu memoria.
Tekrar hatırlatayım ve bu kez hafızana kazıyayım.
Permítame recordártelo, y esta vez, grabarlo para siempre en tu memoria.
Muhabir kızın adını çoktan hafızana kazımamış gibi şimdi sadece muhabir deme. Lütfen.
No le digas "reportera"...
Bilgisayarı öğrenirsek Amerika'ya Zana Teyze'ye yazabiliriz.
Cuando sepa usarla, voy a escríbírle a la tía zana en los ee. Uu.