Zannımca Çeviri İspanyolca
150 parallel translation
- Zannımca, henüz bir karara varmadınız?
¿ Usted no se ha decidido? Este caso es terrible.
Zannımca, oyununuz hakkında konuşmaya gelmiştiniz.
Usted viene sin duda a hablarme de su obra.
Bu kuruntunun ötesinde, zannımca, başka birisi tırmığı kullandı ve bütün parmak izlerini sildi.
Está fuera de lo plausible, supongo, que alguien más haya usado el rastrillo y haya borrado las huellas dactilares de ambos.
Hayır, yanlış yoldasın ; zannımca daha çok zararsız bir züppe diyelim.
No, tú das una falsa impresión. Eres más bien grande.
- Zannımca bu konuda bir şüphe yok.
¿ Vd. cree? No cabe la menor duda.
Şimdi de... burada güzel kravatlarımız var. Zannımca sarı sevdiğiniz renkti.
Tenemos aquí un amplio surtido de corbatas y creo que el amarillo... es su color favorito.
Arkadaşım, zannımca yapmamız gereken istihbaratı almaktır.
Amigo mío, sólo se supone que obtenga información.
Zannımca asistanını ameliyata alman gerekecek.
Supongo que tendrás que operar a ese hombre.
Zannımca, Dr. Thorrsen'in Kliniğine yakından göz atmak istiyorsunuz, ancak engel olacaktır.
Quieren ustedes registrar con lupa la clínica del Dr. Thorrsen. ¿ Ve cómo he acertado?
Zannımca alçıyı daha hafifiyle değiştirebiliriz.
Pero creo que ahora podemos cambiar el vendaje por otro menos molesto.
Sinekliğiniz yoktur zannımca.
¿ Supongo que no tendrías bloqueador?
Zannımca geçen gece 3 gibi yaptığın ziyaret ettiğin kişiyi öğrenirler.
Supón que averiguan que estás de visita,... Lo sabes.
Rahatla, tamam mı? Zannımca sadece başıboş bir köpekti.
Seguro que sólo era un perro abandonado.
Piskopos dostlardan biri alır zannımca.
Supongo que uno de los otros obispos.
Edmund, zannımca bir kediniz var.
Edmund, tengo entendido que tiene un gato.
Zannımca, her bir bireyde benzer türde çift kişilikler mevcut, lakin bu hastanın durumu daha karışık.
Creo que todo ser humano... padece algún tipo de doble personalidad, pero el caso de este paciente es más complejo. ¡ Doctora!
Zannımca, bu yemek hayli güzel olmalı. Gördüğünüz gibi, bunlar ince bağırsaklar. Aynı sosis gibi.
Ambos están alineados y servidos a modo de ensalada con verduras frescas.
Zannımca, temizlik için gelmiş.
Creo que es la señora de la limpieza.
- Gri, zannımca Majesteleri.
NACIDO PARA SER REY
Bu arada, ben de zannımca Cuma günü öldürteceğim eski dostum Lord Ponsonby'yi ziyaret ederek vakit geçireceğim.
Larga vida al rey. El rey quizás haya muerto. El rey quizás no haya muerto.
Zannımca, ölmüş.
Según mi opinión, está muerto.
Zannımca, zekiydi de. Çok zeki.
- Y listo también, supongo.
Hassasiyetle irdelenmesi gerekiyor, zannımca.
Hace falta un poco de tacto.
Buddy Holly ahım şahım bir garson değil, zannımca.
Buddy Holly no es un gran mesero.
Evet, ölümden daha iyi, zannımca.
Es mejor que la muerte, supongo.
Tarihi bir tesadüf, zannımca.
Supongo que es un accidente de la historia.
Zannımca barınızı satın alan Britanyalı piç benim maalesef.
Sí, y me temo que soy el "desgraciado" que compró su bar.
Zannımca Fe'Tor dişilerinizi bildiğinizden çok daha fazlası için istiyor.
Creo que Fe'Tor quiere a tus hembras para algo más que solo... ya sabes ¿ Qué?
Angel'ın toz yığınının üzerinde dans etmek için benim yeterli güce sahip olduğumu düşündün ve zannımca Holtz senin için yeterince hızlı çalışmıyor.
Considerando que aún tengo que bailar sobre las cenizas de Angel imagino que Holtz no trabaja muy rápido para usted.
Ve zannımca çok zor bir kararın sancılarını çekiyor.
A punto de tomar una decisión muy difícil, imagino.
Yarım saattir otobüsün arkasında yatıyor. Zannımca onların yol menajeri.
Ha estado tendido en el fondo del bus por media hora.
Zannımca kalbi durmadan önce baygın durumdaydı.
Creo que estaba inconsciente antes que su corazón se detuviera.
Ve zannımca sen... henüz yirmili yaşlarda olmalısın.
Y creo que tienes... obviamente tienes poco más de 20 años.
Bu rakam, sizinkinin çok da altı değil zannımca.
No son mucho menos que los suyos.
Battle, zannımca bu senin.
Battle, creo que esto es tuyo.
Kafatası sıvısı olmalı zannımca.
Debe ser fluido craneal.
Zira, zannımca kendi liginde oynamaktan hoşlanıyordun.
Porque me parece que te gustaba jugar por encima de tu nivel.
Zannımca, Orokiah Kitabında, kederli hayaletleri teselli etmekle alakalı bir bölüm var.
Supongo que el libro de Orokiah tiene un capítulo sobre como tratar con fantasmas deprimidas.
Zannımca, artık istemiyordur.
Supongo que ya no quiere.
Zannımca sana büyü yapıldı.
Estabas, someto al tribunal, embrujado.
Zannımca, 60 saniye.
Bueno, 60 segundos, supongo.
Zannımca, yanılıyor olabilirim ama, görüşün bugün biraz daha kötü galiba, değil mi?
Supongo, puede que me equivoque, pero supongo que tu vista está un poco peor hoy.
Sanki, İncil'den bir şey gibi, hayatım. Zannımca çıbandır onlar.
Debe ser algo bíblico, cariño, así que supongo que ampollas.
Şimdilik, zannımca iki seçeneğim var.
Ahora mismo... creo que tengo dos opciones.
O zaman zannımca son yüz yıllık ıstırabı ve savaşı hayal etmiş olmalıyım.
Entonces debo haber imaginado los últimos 100 años de guerra y sufrimientos.
Şu an benim için en iyi şey, zannımca, belki şimdilik bir adım geri durmam.
Lo mejor para mí es retirarme.
Zannımca çeyiz dönemine geri döneceğiz.
Supongo que regresan las dotes.
- Muhtemel, zannımca.
- "Probable", yo creo.
Zannımca geceleri de yalnızlık çekiyorsundur ha?
Me imagino que en las noches debes sentirte un poco sola, ¿ no?
Zannımca, kendi namınıza konuşuyorsunuz, ama kilisenin çağdaşlıkla ilgilendiğini sakın söylemeyin bana!
No, Padre. Creo que habla por Ud., Pero no me diga que la Iglesia está interesada en el modernidad!
Kocası öldü. Zannımca çene kanseri.
Cáncer de maxilar, creo.