Zekât Çeviri İspanyolca
14 parallel translation
O da ruhumun kurtuluşu için 500 kişiye zekât verecek.
¿ Debemos pagar nosotras las misas? ¿ Podemos decírselas aquí, con el cura de nuestra iglesia?
Zekât vermek zorunda mıyız? Kendi papazımızın söylediği kimselere verebilir miyiz?
Se las diré yo en San Pedro, es mucho mejor.
Zekât vereceğiniz zaman önünüzdeki trompeti çalmayın.
Cuando deis limosna, no hagáis sonar las trompetas delante de vosotros,
Namaz kılmak, çalışmak, hacca gitmek, oruç tutmak ve zekât vermek.
Rezar, estudiar, peregrinación, ayunas, solidaridad.
Zekât ne demek biliyor musun?
¿ Sabes qué significa zakah?
Hayırseverlik evlatları? Onlar zekât paralarını dağıtır.
Los "Hijos de la Benevolencia" son... son quienes distribuyen el dinero de donaciones.
Ama efendim, bu zekât fitre gibi şeyleri tarikat ehlinden toplasak da bu tür ailelere mi versek?
Pero, ¿ no podríamos recoger bienes en nuestra comunidad y dárselos a esa familia?
Üstelik, fitremizi, zekâtımızı da kuruşu kuruşuna ödüyoruz.
Además, hago caridad regularmente.
Zekât kaplarını ters çeviriyorlar. Bundan böyle, generallerden zekât almayacaklar.
Voltearon sus tazones de almas ya no tomarían las almas de los generales.
O gün henüz sabah zekâtını toplamaktan dönmüştüm. Bana selam verdi.
Ese día, cuando volvía de recibir mis limosnas, ella me saludó.
Bu İslamın beş şartından biri olan kutsal Zekât pratiğidir.
Es la costumbre sagrada del azaque, uno de los cinco pilares del Islam.
Zekât gibi.
Es como un diezmo.
Zekâtımı aşağılama.
No insultes mi ingelitencia.
Ta ki tövbe etsinler namaz kılıp zekât versinler.
"... y conquístalos con cualquier ardid de guerra - "A menos que se arrepientan. " Consagra las oraciones diarias...