Zigzag Çeviri İspanyolca
154 parallel translation
Aptalca bir kombinasyon olan'fevkelşahane'den zikzak'ın hakaretamiz kullanımına kadar her şey.
Todo sobre la tonta combinación "pobsilutamente"... al uso peyorativo de "zigzag".
Şimdi birlikte sola dönsün herkes.
Hagan zigzag y un círculo hacia la izquierda.
Şimdi de herkes birlikte diğer yana dönsün.
Ahora haremos zigzag para el otro lado.
Bayım kurşunları zigzag yaptırmak haricinde her şeyi yapar.
Señor mío, lo hace todo menos disparar en ángulo.
- Zigzag yapacak mıyız efendim?
- A sus órdenes. - ¿ En zigzag?
Zigzag yok efendim tamam.
¿ Yo? Negativo, mi capitán.
Düzgün tespit için zigzag yapmamalıyız.
Creo que deberíamos ir directos a por él.
Ama yine de emin olmak için şafağa dek her saatte 2 defa zigzag çizeceksin.
Para asegurarnos, zigzagueará dos veces por hora hasta el amanecer.
- Zigzag yapacak mıyız efendim?
- ¿ Zigzag, mi capitán?
- Zigzag yok.
- Zigzag negativo.
Zigzag yapmıyor ve bizimle arasındaki mesafeyi koruyor.
No zigzaguea y mantiene el rumbo sin acercarse.
Lindemann, bu bölgede denizaltılar olsa zikzak yapmamız gerekirdi, değil mi?
- ¿ Lindemann? - Sí, señor. Si hubiera submarinos en el área, iríamos en zigzag, ¿ verdad?
Albay, 20 knot hızla zikzak yaparak gitmemizi istiyorum.
- Capitán, establezca un patrón de zigzag.
Biliyorum, iki saatten fazladır zikzaklar yapıyor.
Lo sé, señor. Ha estado haciendo zigzag por más de dos horas.
Zikzak manevrasini baslatin, Yarbay.
Comience a navegar en zigzag, comandante.
- Zikzak çizmeyi kesersek...
- Si no fueramos en zigzag...
Torpili aldiginda zikzak yapmiyordun.
No navegaba en zigzag cuando ie alcanzo ei torpedo.
Bakın orada...
Está cabalgando en zigzag.
Gökyüzünde giderken, üç defa çaktı sonra zig zag çizerek kayboldu.
Y atravesaba el cielo y centelleo 3 veces con las luces e hizo un zigzag y se fue.
Keskin bir viraja geldik. Hız sınırına rağmen viraja 100'le girdik.
Llegué a la curva que está junto al puente, la velocidad estaba limitada a sesenta e íbamos a 160 al llegar a la curva, la tomamos con un doble zigzag.
Araba ileri geri zigzag çizdi ama bir şekilde kurtardık.
No sé cómo, pero lo conseguimos.
Zikzak çizerek ona gelen kamyoneti görmedi ve çarpıldı!
No vio el motocarro, que llegaba haciendo zigzag y lo atropelló.
Zikzak yapmayı unutma.
No olvide correr en zigzag.
İşte devam ediyoruz. Yeni parçanın adı, "Zigzag".
Qué bonita y ahora otra canción con el título "Zigzag".
Sigaraya zikzak.
Cigarrillo por zigzag. Cigarrillo por zigzag.
O son kurşun da güya zikzaklar çizerek her yeri dolanmış... ve Kennedy'yle Connally'yi yedi kez vurmuş.
Además, la bala fue haciendo zigzag de un lado a otro, e impactó siete veces a Kennedy y Connally.
Soğan kafalı, zikzaklı gömlek ve baksana, adam kel.
La cabeza redonda, la camiseta en zigzag, y mira, es calvo.
- Şu zikzak gömlekli olan.
El de la camiseta en zigzag.
Zikzaklı gömlek giyen sensin sanmıştım.
Pensé que tú eras el de la camiseta en zigzag.
Yara izi ya da zikzak, her neyse olan gizemli adam.
El misterioso hombre con la cicatriz, el zigzag, o lo que sea...
Bay Tyler, kontak zigzag çiziyor.
Sr. Tyler, el enemigo zigzaguea.
Geriye zigzag yap, sadece geri al.
Retrocede en el tiempo.
Zig-zag mı?
¿ Zigzag?
Zigzag çizenleri unutma.
No te olvides del tejido. Entonces...
Ama tavuklar zikzak yapar!
¡ Pero las gallinas en zigzag!
Bazı türler saldırgandan daha hızlı koşar. Diğerleri düzensiz zikzak çizerken sürekli yön değiştiren saldırganın yorulmasını ve avlamaktan vazgeçmesini umarlar.
Algunas especies tratan de correr más rápido mientras otras toman un curso errático en zigzag esperando que los cambios repentinos de dirección eventualmente cansen al predador y él abandone la persecución.
Ama tavuklar zikzak yapar!
Pero las gallinas corren en zigzag.
Kavisli, bakır parçada dahili antene benziyor.
Este zigzag de cobre parece una antena integrada.
Beka, zigzag çizelim.
Beka, zigzag.
Gerideyken azıcık yoldan çıkıyordun.
Estabas conduciendo en zigzag.
Zikzak çizerek gittiğimi söyleyip, ehliyetimi istedi.
Dijo que conducía haciendo zigzag y me pidió mi permiso.
Simetrik olarak dizildiklerinde kanca, ileri-orta, ileri-yana ve kale düzeni oyunlarını oynarım.
Cuando se alínean simétricamente puedo pasar la pelota en zigzag, arriba allá, abajo acá todo en ángulos.
Onun adı Ricky değil.
ÉI no se llama Ricky, se llama Zigzag.
O Zigzag. Stanley, soracağın bir şey varsa Theodore'a sor.
Cualquier duda, pregúntale a Theodore.
İyi fikir, Zigzag.
Bien pensado.
Sonra Sıfır Zigzag'ı boğmaya başladı.
Y Cero empezó a ahorcar a Zigzag.
Olanlar doğru mu Zigzag?
¿ Eso fue lo que pasó?
Hiçbir yöne sapmadan, adil bir seçim yaptık...
Hemos tenido unas elecciones justas sin ningún zigzag...
Aşağı yukarı.
En zigzag.
Kumaş makasını kim arıyordu?
¿ Quién quería la tijera zigzag?
Bu da Zigzag.
ÉI es Zigzag.