Zihnim Çeviri İspanyolca
471 parallel translation
Bu nedenle zihnim açık olmalı sinirlerim sağlam, ellerim kendinden emin olmalı.
Por eso, mi cerebro debe estar despejado... mis nervios estables y mis manos seguras.
Zihnim dağıIıyor, matmazel.
Me siento la cabeza floja, mademoiselle.
Zihnim bana oyunlar oynamaya başlamıştı.
Mi memoria estaba empezando a jugarme malas pasadas.
Zihnim tarafından öylesine ele geçirilmiştim ki hayallerim her zamankinden daha da gerçek geliyordu bana.
Los recuerdos se habían apoderado de mí de tal forma que para mí eran más reales que lo que tenía delante de mí.
Zihnim biraz tuhaf çalışıyor galiba.
Supongo que es mi mente, que es extraña.
İşte bu yüzden zihnim beni çok uzaklara götürüyor.
Por eso lo pensé mucho antes de retirarme
Kelimeler kulaklarımda çınlıyordu, ancak zihnim boştu.
Me había fijado en esas palabras sin que despertasen ningún pensamiento.
- Zihnim tamamen berrak.
- Mi mente está despierta.
Tekrar sağlıklı düşünebiliyorum. Zihnim açık.
No tuve más remedio que reflexionar y he recobrado mi lucidez.
Zihnim benimdir, ve kimse onu değiştiremez.
Soy dueña de mi mente, y nadie cambiará eso.
Zihnim bu şekilde karıştırılırken nasıl düşünebilirim ki!
¡ Pero cómo puedo pensar si me están volviendo loco!
Bazen zihnim açılsın diye bunlardan yaparım.
A veces hago eso para ayudarme a pensar.
Evet, ara sıra. Ama zamanım olduğunda zihnim başka şeylerle meşguldü.
Sí, bueno, de vez en cuando, pero eso era antes, cuando tenía tiempo libre ahora mi tiempo está dedicado a otros menestéres.
Araştırmacı bir zihnim var.
Tengo una mente inquisitiva...
Bana yöneltebileceğiniz suçlamalara gelince... maalesef çok zayıf düştüğüm için, ne zihnim... ne de hafızam... gerekli cevabı verecek durumda değil.
En cuanto a las acusaciones que podáis hacerme, temo que mi actual debilidad haga que ni mi ingenio... ni mi memoria me inspiren... la respuesta adecuada.
Zihnim daha berrak, sanırım daha da iyiye gidiyor.
Mi mente está más clara y creo que todo está mejorando.
Eğer fiziksel bir sakatlığım varsa tedavi almalıyım, zihinsel değil. Zihnim yerli yerinde.
Debo tomar medicina si tengo una herida corporal, mi mente esta perfecta.
Sanki içimden onları kusuyordum. Zihnim hâlâ tertemiz.
Sé lo que me pasa pero no puedo evitarlo.
Ve sonra bir gün zihnim geminize dokundu ve sizi buraya getirdi.
Y luego, un día, mi mente tocó su nave y los condujo hasta aquí.
Mükemmel ve kompleks zihnim altüst olabilirdi.
Alteraría mi brillante y compleja mente.
Zihnim bomboş ve çenesini kırarım.
Tengo la cabeza vacía y voy a partiros la cara a yarbolazos.
Zihnim- - Karanlıkta...
Mi mente está en tinieblas
Ben değil, benim zihnim.
No soy yo, es mi mente.
Ama bedenim ve zihnim yaşamaya devam etti.
Pero mi cuerpo y mi mente permanecieron vivos.
Sonra zihnim dediğimiz bu komik şeyi geri kazandım.
Luego recuperé lo que ingeniosamente llamar a mi mente.
Zihnim istiyor fakat ayaklarım değil.
Mi mente está dispuesta, pero mis piernas no.
İğrenince zihnim açılıyor.
El disgusto me regresó a la lucidez.
Ama zihnim kendine ait bir cinsel içgüdü geliştirmişti,... ve artık bacakların veya diğerlerinin teşvikine ihtiyacım yoktu.
Pero mi mente desarrolló un libido propio... y no necesitaba estimulación de piernas y así sucesivamente
# Çok kötü hissediyorum, endişelenmiş bir zihnim var...
Me siento tan mal estoy preocupado.
Annemin bedeninde benim zihnim var.
El cuerpo de mamá tiene mi mente adentro.
Annabel'in bedeninde benim zihnim var.
El cuerpo de Annabel tiene mi mente adentro.
# Aniden, dünyam gitti ve yüzünü değiştirdi # # Ama nereye gittiğimi hala biliyorum # # Zihnim allak bullak olmuştu # # ve henüz büyümemiştim # # ve eğer dinliyorsan, Tanrım #
# Yeah, yeah Cree en ti misma # # como yo creo en ti. # #
Kalbim dolmuştu. Zihnim enerjikti. Yaşıyordum.
Mi cabeza y mi corazón estaban abarrotados, yo vivía.
İnanılmaz derecede geniş bir zihnim var.
Tengo una mente excepcionalmente grande.
Zihnim bana sürekli olarak git biraz temiz hava al diyordu.
Estaba bien sumergido, mi cabeza no paraba de decírmelo. Tenía que subir a coger aire.
Zihnim pek estetik değildir.
No me importa mucho la estética.
Son bir kaç gündür zihnim yavaş yavaş berraklaşıyor.
Solo en estos últimos días... mi razón se ha ido aclarando lentamente.
Hiç de bile. Zihnim tamamen boş. Tamam mı?
Mi mente está completamente vacío.
Hayır, zihnim açık, efendim.
No señor, mi cabeza está muy claro,.
Zihnim bulanık olabilir... Ama tecrübeli bir askerim.
Aunque no este en paz soy un experimentado soldado
Zihnim rahatlamıştı, düşüncelerim canlanmıştı.
Sentí a gusto, mi proceso del pensamiento vivo.
Zihnim son derecede açık.
Mi mente esta muy clara.
Zihnim ve ruhum vücudumdan tamamen ayrılacaklar.
Mi mente y mi espíritu sólo se separarán de mi cuerpo.
Zihnim ve bedenim için kusursuz bir uyum.
Armonía perfecta entre mi mente y mi cuerpo.
Zihnim iki yer arasında uçuyor.
Mi mente está flotando entre dos lugares.
Ama zihnim görüntülerle dolu, anlamadığım, ama yine de kafamdan atamadığım düşünceler.
Pero mi mente está repleta de imágenes, de pensamientos que no puedo entender ni eliminar.
Zihnim boşalır, sadece yağan yağmuru izlerim.
No pienso en nada, solo miro el agua caer.
Benim zihnim senin zihnine.
Mi mente a su mente.
Zihnim çamur gibi oldu.
Tengo la cabeza hecha polvo.
Cinayet çözüldüğünden beri zihnim aynı soruyla meşgul.
Yo me he preguntado lo mismo muchas veces desde que se desveló todo este horror.
Hızlı zihnim bana miras bırakıldı.
Sólo por voluntad pongo en marcha mi mente.