Zinciri Çeviri İspanyolca
1,405 parallel translation
Halk, iş imkanları, besin zinciri.
Gente, empleos, la cadena alimenticia.
Şey, kanıt koruma zinciri kırılmadı ama.
Bueno, el precinto no estaba roto.
Siz bir sivilsiniz, ama yine de "emir komuta" zinciri nedir bilirsiniz.
Usted es un civil, pero incluso usted sabe lo que es la cadena de mando.
Torbaya kondu ve etiketlendi. Koruma zinciri bozulmuş değil.
Embolsado y etiquetado la cadena de custodia sigue intacta.
Emir komuta zinciri kutsaldır.
La cadena de mando es sacrosanta, Sr. Brown.
- Bir emir-komuta zinciri var.
Hay una cadena de mando, ¿ sí?
Baban bir Luke'un Yeri zinciri kurmak istiyor ve sanırım ben de bunu kabul ettim.
De qué estás hablando? Tu padre quiere que abra una cadena de Luke's, - y creo que estuve de acuerdo.
Otel zinciri hariç her şeyi verip kurtulmuş.
Le dio todo en el arreglo del divorcio... sólo se quedó con la cadena de hoteles spa.
Eminim bunu beşinci sınıfta çoğalma zinciri bölümünde öğrendiniz.
Estoy segura de que lo estudiaste en quinto grado. Eso que es parte de nuestro ciclo reproductivo
Zinciri kestikten sonra, beni bir daha görmeyeceksin.
Bueno, cortamos la cadena y no volverás a verme. ¿ Puedes llevarnos fuera del país?
Çünkü bunun arkasında çok yüksek bir emir-komuta zinciri var.
Porque alguien grande en la cadena de mando estaba involucrado.
Şu zinciri çıkaralım ayağından.
Bien, vamos a sacar esta cadena de tu pierna.
Tüm bunlar bir çeşit çocuk köleliği zinciri.
Es como un anillo de esclavitud para niños.
Emir-komuta zinciri bu adamın eve gitmeyi hak ettiğini düşünmüştü.
Los mandos pensamos que se merecía volver a casa.
Ne zinciri?
¿ Cuál cadena?
Hangi zinciri kastettiğimi biliyorsun. Ucunda İsalı haç asılı.
Tú sabes cuál, la cruz plateada.
Neden kimse bana zinciri sormadı?
Ud la trajo una vez.
Çoğu büyük kıyafet zinciri Hint derisi satıyor, yediğimiz ineklerden tamamen farklı ineklerden gelen derileri.
Las grandes tiendas comerciales venden mayormente cuero indio. Cuero de vacas totalmente diferentes a las que comemos. PIELES
Zinciri kopmuş ama sağlam.
La cadena está rota pero sino, sobrevivió.
Peşinde oldukları son şey Bir keder zinciri
Lo que menos quiere Son desgracias y tristeza
Bu civarda, seninle zıt fikirde olacak.. .. birkaç büyük kitap zinciri var.
Hay grandes librerías en este país que no estarían de acuerdo contigo.
Bu civarda, bu konuda seninle muhtemelen.. .. zıt fikirde olacak birkaç büyük kitap zinciri var.
Hay grandes librerías en este país que no estarían de acuerdo contigo.
Tekerlek zinciri ve İngiliz anahtarında kalma Arco Tamirhanesi, ilk işim.
Es de las herramientas de neumáticos, de Garages Arco, mi primer trabajo.
Bu bir besin zinciri ve hepimiz bunun bir parçasıyız.
Todos formamos parte de la cadena alimentaría.
Tüm bir besin zinciri, tüm ekosistem.
Amenaza las cadenas alimenticias y los ecosistemas,
Zinciri buldum ve ona verdim.
Yo la encontré y se la devolví.
Yani benim deyimimle zincirleme silahlı çatışmaları incelerken. Silahlı çatışma zinciri?
Este tipo de gráfico dinámico es asombrosamente un buen pronosticador de lo que estuve llamando cadenas de tiroteos.
Tamam, benim demek istediğim bu mümkün olabilir. Yani bu zinciri takip ederek zincirin ilk halkasına dönmek.
Bueno, lo que estoy diciendo es que puede ser posible seguir estos tiroteos en cadena hasta el tiroteo original.
Düşün ilk domino, zinciri ilk başlatan çatışmadır.
El primer dominó en caer es el que empieza la cadena de tiroteos.
Ben onlara saldırı zinciri diyorum.
Los estoy llamando cadena de tiroteos.
İlk zinciri yeniden kontrol et, hedefin oralarda bir yerlerde.
Revisa toda la primera cadena, tu objetivo va a estar ahí.
Sanki bütün her şeyi görebiliyordum. Larhill'den çok önce gerilmiş uzun olaylar zinciri.
Logré ver todo lo que pasó... una larga cadena de sucesos que se inició mucho antes de Larkhill...
Şu zinciri benim için çeker misiniz?
Me pasa esa cadena, por favor.
Bir dolandırıcılık zinciri başladı.
Se avecina un golpe
Zincirimi gören oldu mu? - Ne zinciri?
¿ Habéis visto mi cadenita?
- Fali'nin zinciri. - Richi'nin bilekliği.
Es la cadenita del Fali.
- Lütfen Çavuş Paulson'a yeni komuta zinciri hakkında bilgi ver. - Tamam.
Por favor, dile al Sargento Paulsen la nueva cadena de mando.
Bunu söylediğimde bana güvenin komuta zinciri ne kadar katı olsa da, kalpsiz değildir ve ben de değilim.
Créame cuando digo... que aunque la cadena de mando es estricta, no es cruel. Ni yo tampoco.
Hoşunuza gitsin ya da gitmesin, şu an savaştayız. Ve orduyu bu savaşta ayakta tutan tek şey, komuta zinciri.
Una vez dicho eso, nos guste o no, estamos en guerra y esa cosa que mantiene al Ejército funcionando es su jerarquía.
Ve dağıtımı da gıda zinciri içinde yapıyorlardı.
Y entregándolas a los tipos del siguiente eslabón en la cadena.
Delil koruma zinciri uyarınca devriye bize verdi. Kimliğiniz var mı?
¿ Tienes alguna identificación?
- O zinciri kırmalısın.
Tú debes romper esa cadena.
Susanne, sen Faraday Springs ile ilgilen, ve Annabelle, seni Travellers Otelleri zinciri işinin başına getiriyorum.
Suzanne, cubrirás Faraday Springs y, Annabel, quiero que te encargues de la cadena de hoteles para viajantes.
Boots bir çeşit lüks eczaneler zinciri ama artık sadece ilaç değil her şey satıyorlar, hediye, sandviç, saatler, böyle pahalı şeyler.
Oh, es una cadena de tiendas, farmacias grandes. No sólo son farmacias, hacen de todo. Sandwiches, productos dietéticos, bebidas, cosas como esas.
Hepsinin üzerine delil zinciri etiketi yapıştırdığınızdan emin olun.
Asegúrense de que cada equipo tenga una etiqueta de la cadena de custodia.
Otel zinciri dışında her şeyi almış.
" dejandole apenas el esqueleto de su hotel y su Spa...
... emir komuta zinciri hakkında bir şeyler öğrenme şansım oldu.
Pero hace tiempo, cuando acababa de empezar en el Departamento... tuve la buena suerte de que me enseñaran un poco sobre la cadena de mando.
Ne üzerinde çalışıyoruz? İlk çatışma zinciri.
¿ En qué estás trabajando?
- Fali'nin zinciri bu.
Ésa es la cadenita del Fali.
Kızlar takar zinciri.
¡ Eso es de "tías"!
Tam bir olaylar zinciri ha?
Bueno, linda sorpresa, ¿ no?