Zs Çeviri İspanyolca
6,888 parallel translation
- Joy McDonald, çok arsızsın.
- Joy McDonald, eres una sinvergüenza.
Artık küçük, zengin kızsın ve tüm bunca şey başını döndürdü, Greta.
Ahora porque tienes billete y todo esto... la mierda se te ha subido a la cabeza, Greta.
Neden kararsızsın?
¿ Por qué estás indeciso?
Bulması çok zor bir kızsın, Jordan.
Eres difícil de encontrar, Jordan.
Devrimin güzel ve Orta Amerika'daki dayanağımızsın.
Tu revolución es hermosa, nuestro punto de apoyo en América Central.
Evet, bu, seni antrenman yoluna gönderdiklerinde netleşiyor karton insanlardan biri ile, sanki, bir anda belirir ve yalnızsındır.
Sí. Se hace evidente... cuando te mandan al callejón de entrenamiento... ese en el que sale la gente de cartón... salen de repente y estás solo.
- Polisle başın belaya girerse yalnızsın.
- Si te metes en problemas con la policía, estás por tu cuenta.
Çok şanslı kızsın.
Eres una niña afortunada.
Çelimsiz bir muhafızsınız sadece.
Sólo eres un guardia insignificante.
Ve sen... Sen çok şanslı bir kızsın.
Y tú... eres una chica afortunada.
senin kuyruk acın var ve yapayalnızsın.
Estáis amargada y sola.
Sen tam da Wade'in birlikte olması gereken türde bir kızsın.
Eres exactamente el tipo de chica con la que Wade tiene que estar.
Hırsızsın sen.
Eres un ladrón.
Sen akıllı ve çok çekici bir kızsın.
Eres una chica inteligente y atractiva.
Ne zavallı bir kızsın.
Qué pena.
En çaylağımızsın!
¡ Eres el último!
- Kocaman kızsın. Bulursun.
Lo encontrarás.
- Ama her zaman bağımsızsın.
- Pero siempre como independiente.
Bugün yalnızsın Amy.
Amy, veo que estás solo hoy.
Sen iyi bir kızsın, Willa.
Eres una buena chica, Willa.
Cesur bir kızsın.
Eres una chica muy valiente.
Ne zeki kızsın sen öyle.
Qué niña más lista eres.
Sen o bebeğini kaybeden zavallı kızsın, değil mi?
Eres la pobre chica que perdió a su hijo, ¿ verdad?
Artık yalnızsın.
Estás por tu cuenta.
Ama sen bir barmen değilsin. Bir hırsızsın.
Pero tú no eres un tabernero, sino un ladrón.
Sende bir hırsızsın, değil mi?
Eres un ladrón también, ¿ no?
- Bu işte yalnızsın.
Estáis solos.
Bence sen bencil, toy ve cinsel yönelimin konusunda kararsızsın.
Creo que eres egoísta e inmaduro, y que tienes una orientación sexual indeterminada.
Sen düşmanımızsın.
Usted es el enemigo.
Sen kibirlisin Hope Russell, ayrıca küstah ve arsızsın.
Eres orgullosa, Hope Russell, y eres insolente y desvergonzada.
Normalde her gece yatmadan önce Spudsy'imi kullanırdım. Şimdi ise günlüğümü yazıyorum ya da yıldızsız bir gece dileyip doğruca uykuya dalıyorum.
Antes acostumbraba a leer todas las noches el manual de "Spudsy", y ahora solo escribo en mi diario o pido deseos a las estrellas si es una noche despejada, y me voy directo a dormir.
Ne kadar inançlı bir kızsın.
Qué chica tan enérgica.
Sen zeki bir kızsın Perry.
Perry eres una mujer inteligente.
Yalnızsın demek, ilginç.
Estás solo, interesante.
- Yalnızsın ve gidecek bir yerin yok.
Estás solo sin ningún sitio al que ir.
Salem'da katolik bir ritüel yapılıyor ama bunu iyi haber olarak getirecek kadar saygısızsın demek?
¿ Un ritual católico llevado a cabo en Salem, y tiene la osadía de presentarlo como buenas noticias?
Git! Bensiz sadece sıradan ve aciz bir kızsın.
Sin mí, no eres más que una niña, débil y ordinaria.
Sen bizim yedek suikastçımızsın.
Eres nuestro refuerzo.
Sen, aptal, küçük bir kızsın, Mandy.
Eres una idiota, Mandy.
Lois, sen çok güzel bir kızsın.
- Lois, eres tan hermosa.
Yüzde bir bile savunmasız isen, savunmasızsındır.
Si eres tan solo un uno por ciento vulnerable, eres vulnerable.
Sen koca bir kızsın.
Eres una chica grande.
Bana göre hayvandan farksızsın.
Eres un animal para mí.
Tatlı kızsın Lupita.
Eres un tesoro, Lupita.
Nasıl sikik bir hırsızsın anlamadım ki?
¿ Qué clase de criminal eres? Ahora me debes una.
Demek hem yalancı, hem de hırsızsınız.
¿ Así que es una mentirosa y una ladrona?
Çok acımasızsın.
Eso es muy cruel.
Gerçekten hayırsızsın.
Eres un imbécil.
Sen başka nedenlerden dolayı başarısızsın.
Usted es un perdedor por diferentes razones.
Vücudun da bazı değişiklikler oluyor tabii ama sen sağlıklı bir kızsın değil mi Leslie?
Tu cuerpo está sufriendo cambios. Pero eres saludable. ¿ Verdad, Leslie?
Bizim son şansımızsın.
Probablemente no, pero terminando mi mala racha de las primeras fechas podrían.