Âni Çeviri İspanyolca
30 parallel translation
- Bu âni kararının sebebi nedir?
- ¿ Por qué una decisión tan repentina?
Kim olsa, böyle âni bir durumda zora düşerdi.
Sería terrible que lo perdiésemos.
Âni falan değil.
No es de repente.
Bir çocuk âni bir karar veriyor sonra da pişman oluyor, bundan nasıl kurtulacağını da bilemiyor.
Un chico se casa impulsivamente... luego se siente preso, no sabe como liberarse, no sabe que hacer.
Aşağıda yürüyen insanları sarmalayan bir rahatsızlık bulutu seziyorum. Yazdın mı, evladım? Panonun önünde sanki âni bir fenalık geçiriyorlar!
Desde mi ventana veo que una turbación se apodera de los paseantes... que ante el cartel se muestran como poseídos de un repentino malestar... interrumpiendo su agradable y restaurador paseo.
Karının âni müdahalesi büyük etki yapabilirdi! Onun desteği...
¡ Una declaración por sorpresa de tu mujer habría hecho impacto!
İngiltere âni akınlara karşı hazırlandı.
Inglaterra se preparó para una inmediata invasión.
Bu âni bağırtıdan dolayı oldukça ürkmüştük. Ayağa kalktık ve birkaç adım geri attık.
Estábamos bastante sorprendidos por los gritos repentinos, y así nos pusimos de pie y dio un paso atrás.
Hissiyattaki bu âni değişim eğlenceliydi.
curioso cómo el sentimiento de lt podría cambiar tan rápidamente.
Montgomery, bu üç nehir arasındaki her bölgeye hava indirme yapmayı köprüleri ele geçirmeyi arkasından da Siegfried Hattı'nın sol kanadından âni bir saldırı yaparak Ruhr bağlantısını kesmeyi, böylelikle de Alman direnişini 1944 Noel'inden önce bitirmeyi plânlamıştı.
El plan de Montgomery era sentar un alfombra en el aire a través de estos canales, capturar los puentes, y correr una fuerza móvil redonda el flanco izquierdo de la línea Siegfried cortar oft el Ruhr, y así poner fin a Resistencia alemana antes de la Navidad de 1944.
Havadaki bu âni değişiklikler sırtımı çok acıtıyor. Bu yüzden bütün gün yataktan çıkamıyorum.
Los cambios de clima hacen que me duela la espalda, así que debo quedarme en cama todo el día.
Bu bir âni, bir iliskiyi anlatiyor, dedi.
Es un momento, que decía ". " Es una relacion dijo.
Düşmanlarımızın âni baskın yapma şansı olmaz.
Nuestros enemigos no tendrán la ventaja de la sorpresa.
Herşey çok âni gelişti.
Seguramente que pasó muy rápido.
Her şey çok âni gelişti.
Um... todo pasó muy rapido
Tom'a olan bu âni ilginin sebebi nedir?
Dios, ¿ por qué el repentino interés en Tom?
Hasta bazen bunun gibi âni geçirdiği nöbetten tam anlamıyla kurtulamaz.
A veces, el paciente no se recupera de una convulsión.
Bu toplantı çok âni oldu, onun için kısa kesin lütfen.
Esta reunión es sin previo aviso así que por favor que sea breve.
Toplantının âni olduğu doğru.
Es cierto que esta reunión es sin previo aviso.
Âni vefatınız için özrümüzü kabul edin.
Lamento su fallecimiento.
Özür dilerim ama bu çok âni oldu.
Bien, lo siento, pero fue tan inesperado.
Jeomanyetik bir fırtına. Buna, güneşteki âni parlamalar neden oluyor. Bu ender görülen fırtınalar, Dünya'nın manyetik alanını...
Una tormenta geomagnética causada por erupciones solares, que afecta el campo magnético terrestre...
Kaza maza değildi. Âni bir tepkiydi.
No fue ningún puto accidente, fue un reflejo.
Kusura bakmayın, âni bir tepki oldu.
Lo siento, pero esto es mi reacción inmediata.
Ya konvensiyonel kuvvetlerini yüz yirmi bölüme ayıracaksın ya da altı-yedi bölümden oluşan âni müdahale taktik ekibi oluşturacaksın asıl önemli olan da askerî hareketlilik kurallarından şaşmayacaksın böylelikle iş, iki gün sürmüş olacak, iki hafta değil.
construir sus fuerzas convencionales a 120 divisiones, o crear una fuerza táctica de reacción rápida de 6 o 7 divisiones, y reelaborar completamente su procedimiento de movilización por lo que tomara 48 horas, no dos semanas.
Martı'nın âni müdahale kuvveti ve hareketlilik konusunda haklı olduğunda hemfikir kalmışlar.
Ace había acordado con "el pescador" y tenía razón sobre los aspectos de la Fuerza de Rapida Reaccion Y los planes de movilización.
Kesiklerin hepsi oldukça derindi ama ölüm sebebi âni kalp durmasıymış.
Los cortes eran bastante profundos, pero la causa de la muerte fue un paro cardiaco.
Evet, odağım dışında çok âni şeyler gelişti.
Sí. Todo está fuera de foco.
Iste o âni resmim icin secmistim.
Fue ese momento que escogí para el cuadro.
- Burada âni soğumalar oluyor, değil mi?
Quédate un rato. Aquí tienen el aire a tope, ¿ no crees?
anita 157
ania 34
anılar 31
aniden 176
anında 37
anımsıyorum 30
anımsa 30
anımsamıyorum 29
anımsıyor musun 37
ania 34
anılar 31
aniden 176
anında 37
anımsıyorum 30
anımsa 30
anımsamıyorum 29
anımsıyor musun 37