English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Ç ] / Çatlak

Çatlak Çeviri İspanyolca

3,673 parallel translation
Bir yerde bir çatlak var.
Hay una grieta en algún sitio.
Her zaman bir çatlak vardır, ve onu bulacağım.
Siempre hay una grieta,
Çatlak yok.
No hay ninguna grieta.
Ya hiç çatlak yoksa?
- Entonces cogeremos un puto mazo, Doug, y la haremos. - ¿ Y si no hay grieta?
Anonymous'un içinde bir çatlak oluştu.
Esto se llama en realidad una grieta decente en Anónimo.
Osuruk yedi, çatlak sekiz, kusmuk dokuz.
Vloz siete, ocho ranuras, nueve vomitar.
İyi haber çatlak yok.
Buenas noticias... no hay fractura.
Çünkü ben Steve Newlin'in kızımı kaçırdığını söyleyen... - Çatlak karının tekisin.
Porque soy la perra loca que dice que Steve Newlin...
-... çatlak karının tekiyim.
-... secuestró a mi hija.
Parmağı kurtarıp yerine dikebileceğini düşünüyor. Çünkü kafadan çatlak.
Ella cree que será capaz de salvar las conexiones del dedo y reconectarlas, porque es buenísima.
Hep söylerim, çatlak kadınlara bulaşmayacaksın.
Yo siempre digo, "Nunca te metas con las chicas locas."
Bir bakıma Manny'nin çatlak arkadaşı Danielle'den bir farkım kalmadı.
De alguna forma, no soy mejor que Danielle, la amiga loca de Manny.
Tüm çatlak ve gerginliklerin haritası olabilirsiniz.
Literalmente puedes dibujar todas las grietas y tensiones.
Evet, görüşürüz, çatlak herif.
Ya, hasta luego, Little Creek.
Üzgünüm, çatlak herif.
Lo siento, Little Creek.
Gerçekten çatlak Colleen'i görmeye mi gideceksin?
¿ O sea que vas a ver a la loca de Collen?
Defol buradan. - Çatlak karı.
- ¡ Puta loca!
- Onu gördün. Adam hâlâ az da olsa kafadan çatlak.
Esta un poco deschavetado.
- Çatlak mıyım?
¿ Loco?
Bir beyin sarsıntısı yaşamış, 2 kaburgası kırılmış ve sol göz çukuru kemiğinde küçük bir çatlak var.
Ha sufrido una conmoción cerebral, dos costillas rotas, y una pequeña fractura en el hueso orbital izquierdo.
Neşe denen bu çatlak kadın dans edip meyve suyu hazırlamanın kanserini iyileştirdiğini düşünüyor. Ama 23 bin takipçisi var kadının!
Esta loca de Joy cree que bailar y tomar zumos curó su cáncer, aún así tiene 23.000 seguidores.
Ben bile o kadar çatlak değilim.
Por Dios, ni siquiera yo no estoy tan loco.
Ben çatlak istemeyeceğim.
Voy a centrarme en la fractura.
Dil kemiğinin ön kısmının alt yüzeyinde derin olmayan bir çatlak tespit ettim.
He encontrado una incisión superficial en el margen inferior de la cara anterior del hioides.
Ben buna yalnızca 3 saniyedir bakıyorum, ben bu kadar çatlak değilim Ray.Üzgünüm.
en los 3 segundos que he tenido para mirar esto, no lo he resuelto del todo, Ray. Lo siento.
Dişim kırıldı, birkaçta çatlak kaburga var.
Astillé un diente, rompí un par de costillas. Bien, vale.
Gerçekten, bu adam tam bir çatlak, o kadar çok ortak yönümüz var ki.
La verdad es que este tipo es muy gracioso y tenemos mucho en común.
İfadesinde bir çatlak bul.
Encontrar el fallo en su declaración.
Mabel gazetede ki çatlak cüce Gideon'un yanında ne arıyor?
¿ Por qué chacales Mabel está en el periódico junto al ladrón de Gideon?
Bu hafta olanlar sonrasında acaba Blake'in o sağlam zırhında bir çatlak mı var, diye düşünmeye başladık.
Es sólo que, pienso, hasta este punto de la competición, todos estábamos pensando, "¿ hay una grieta en la armadura de Blake?"
Bakın bu tipler biraz çatlak ve de ağır silahları var.
Mire, estos tipos están un poco locos y están fuertemente armados.
11.000 dolar, çatlak kafatası sahibi olmaya değer mi?
¿ 11.000 dólares merecen la pena por una fractura de cráneo?
Karı tam bir çatlak.
Es una puta lunática "
Annemin çatlak bir kardeşi olduğunu biliyordum ama hiç karşılaşmamıştık.
Sabía que mamá tenía un hermano loco, pero nunca lo conocí.
- Annemin çatlak bir kardeşi vardı.
- Mamá tenía un hermano que está loco.
Çünkü onca zaman sonra etrafındaki duvarda bir çatlak açıldı ve bana o şekilde baktın.
Porque muy de vez en cuando, hay grietas en el muro, y tú me miraste de una forma.
Hangi çatlak burayı Atılgan Gemisi'ne çevirdi?
¿ Qué tipo de chiflado convirtió este lugar en la nave Enterprise?
Kurbanın kafasında bulunan çatlak kaba kuvvet yaralanması ile uyumludur.
Y la fractura encontrada en la cabeza de la víctima se corresponde con una lesión por un golpe contundente.
Bu liste çatlak işi.
Esta lista es una locura.
Bronstein'lar tam kafadan çatlak.
Oy vay, esos Bronsteins son tan meshuganah.
Jan Brewer'ı kaybettik ve yerine bir web sitesinden çatlak bir profesör, bir halk milisleri üyesi ve eski bir ABD Güzellik Yarışması ikincisini koymak zorunda kaldık.
Nos canceló Jan Brewer y tuvimos que reemplazarla con un profesor loco de Internet un miembro de una Milicia Ciudadana y una ex tercer lugar de Señorita Estados Unidos.
Neden buraya gelmememizi istedin ki, çatlak herif?
¿ Por qué demonios nos dijiste que viniéramos aquí, chiflado?
Bu hatun öyle çatlak ki, adı Patlak olmalıymış.
Esta chica es demasiado rara, su nombre autentico debería ser Nick Nack Patty.
Bunların hepsi çatlak, değil mi?
Oye... Todas estas fracturas, ¿ vale?
Eklem yerlerinin altındaki çatlak hatları görüyor musun?
¿ Ve las fisuras lineales por debajo de la sutura escamosa?
Çatlak gibi bir şey mi?
¿ Eso es como clavar?
Bu kız çatlak.
Esta chica está loca.
Najdjonov çatlak.
Naydenov está loco.
Ben de öyle sanıyordum ancak çatlak ya da benzeri bir şeyi gözden kaçırmış olabilirim.
Eso creía, pero a lo mejor se me escapó algo, ¿ una fractura o una lesión en la columna?
7 kaburga kemiği kırık, göğüs kafesi çatlak.
Siete costillas rotas, esternón fisurado clavícula izquierda rota...
Çatlak.
Debilucho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]