Çağırayım Çeviri İspanyolca
1,972 parallel translation
Bu maksatla izninizle Başkan'ın durumundan sorumlu cerrahı yanımıza çağırayım.
Y para ese fin permítanme hacer entrar al cirujano a cargo del caso del Presidente.
Amirimi çağırayım.
Déjeme buscar a mi supervisor.
Gidip onu çağırayım.
Iré a buscarla.
Seni eve götürmesi için bir bayan polis çağırayım.
Haré que alguien la lleve a casa.
Bir dakika, patronu çağırayım.
Un momento, voy a llamar al dueño.
Tanrım! - Ebeni çağırayım.
- Te voy a llamar a una partera.
İzin verin de doktor çağırayım.
Permítame llamar a un doctor para usted.
Ambulans çağırayım mı?
¿ Llamo una ambulancia?
Az önce 15 yaşındaki kızımı içeri saldınız, ya yolumdan çekil ya da polis çağırayım, tatlım.
Acabas de dejar entrar a a mi hija de 15 años en ese club... así que apártate o llamo a la policía.
Affedersiniz, doktorunuzu çağırayım.
Perdón, llamaré a su doctor.
Nine izin ver doktor çağırayım.
Abue, déjame llamar a un médico.
Sana bir asansör çağırayım.
Te llamaré una escalera.
- Mandy'yi çağırayım.
- Llamaré a Mandy.
- Onu çağırayım, kendin görüş.
- Te lo pondré para que hablen.
Sana taksi çağırayım mı?
¿ Debería pedirte un taxi?
Burada bekle, ben Doucet'yi çağırayım.
Esperame aca. Voy a llamar a Doucet.
Dr. Gianetti'yi çağırayım mı?
- ¿ Quieres que llame al doctor Gianetti?
Başka bir ambulans çağırayım.
Voy a llamar a otra ambulancia.
Hemen git, ben de güvenliği çağırayım.
Vete ahora, llamaré a seguridad.
- Gidip çağırayım.
- Voy a buscarlos
Seninle konuşması için bir danışman psikolog çağırayım.
Podéis hablar con un consejero.
- Bizim masaya çağırayım mı?
- ¿ Lo invito a acompañarnos?
Tatil bitince şu adamları çağırayım da ağacı halletsinler.
... llamaré a esos tipos después de las fiestas para que lo corten.
Sana bir taksi çağırayım.
Te llamamaré a un taxi.
Elbiselerini getireyim. Ve Kate'i çağırayım.
Iré a buscar tu ropa y a llamar a Kate.
Size aracınıza kadar eşlik edecek birini çağırayım.
Dejadme traer a alguien para que os guíe de vuelta a vuestro vehículo.
Destek çağırayım mı?
- ¿ Pido refuerzos?
Gidip Stephen'la Nicole'ü çağırayım.
Avisar a Stephen y Nicole. No.
Sana bir taksi çağırayım mı?
¿ Querés que te llame un taxi?
Çağırayım mı?
¿ Los llamo?
Gidip taksi çağırayım.
Voy por un taxi.
- Evet. - Sana bir taksi çağırayım.
- Bien, vamos, te conseguiré un taxi.
Ya o tetiği çek bende temizlik ekibini çağırayım ya da ofisimden defol git.
Así que o tiras del gatillo y traigo un equipo de limpieza, o se van de mi maldita oficina.
Sizin için araba çağırayım
¿ Llamo al coche?
Durun papazı çağırayım da üçümüz de günah çıkartalım.
Dejadme que avise al capellán y nos confesamos los tres. Ahora mismo. ¿ Os parece?
Ryan'a mesaj atıp çağırayım ve hep beraber konuşalım olur mu?
Voy a enviar un mensaje a Ryan para pedirle que venga y podamos hablar, ¿ de acuerdo?
Ben taksi çağırayım.
Entonces voy a llamar a un taxi.
Size bir araba çağırayım mı?
¿ Le busco un coche?
Yoksa bomba ekibini mi çağırayım?
¿ O prefieres que llame a la brigada de bombas?
Ben bir çekici çağırayım.
Yo... Supongo que debería llamar una grúa.
Sana bir taksi çağırayım mı?
Puedo llamarte un taxi?
Çekiciyi çağırayım mı yoksa bana şifreyi verecek misiniz?
¿ Usamos la grúa o me da la combinación? Se lo dije, no la sé.
Ortopediyi çağırayım, şu kolu halletsinler.
Voy a llamar a Orto para la reducción en el brazo
İzini sürmek için daha çok kişiyi çağırayım mı?
¿ Debo llamar para pedir más personal para rastrearlo?
Stenografı çağırayım mı?
¿ Hago llamar a un taquígrafo?
Polis mi çağırayım?
¿ Llamo a la policía?
Bana biraz para verin, ben de hemen adamları çağırıp icabına baktırayım.
Dame algo de dinero, llamaré a algunos hombres y se encargarán ahora mismo.
evet. evet, gidip onu çağırayım.
La ire a llamar
- Gidip eşimi çağırayım. - Bırakın çalışsın, sizle de konuşabilirim.
Voy a buscar a mi marido.
Sen onu hallederken ben de bıçağı araştırayım. Bakalım Bambi de layma yakalanmış mı?
Muy bien, mientras haces eso analizare la sangre del cuchillo y veré si Bambi estaba infectada con la enfermedad de Lyme.
Çağırayım.
Le hablaré.