Ödeyeceğim Çeviri İspanyolca
2,720 parallel translation
peşin ödeyeceğim... her şeyi.
Pagaré por adelantado... todo.
Bana biraz zaman verin, geri kalanını da ödeyeceğim.
Dadme tiempo, Os devolveré el resto.
Öteki sefere ben ödeyeceğim.
Totalmente lo conseguiré la proxima vez.
Ben de, ta ki sen, "Ben ödeyeceğim" diyene kadar.
Ni yo, hasta que te ofrecistes pagar.
Sana borcumu ödeyeceğim, dostum.
- Te lo devolveré. - No hay problema.
Peki, kefalet göndereceğim, ücreti ödeyeceğim, gereken neyse işte.
Bueno, depositaré la fianza, pagare la multa, lo que sea.
Gerçi, yarın bedelini ödeyeceğim.
- Sí. Aunque mañana lo pagaré.
Bilesin diye söylüyorum, bir çok kesintiye gidiyorum böylelikle borcunu daha çabuk ödeyeceğim.
- Te aviso que estoy recortando gastos para pagarte antes.
Borçlarımı nasıl ödeyeceğim?
ni siquiera puedo pagar los honorarios.
Ve çok özür dilerim, masraflarını ne kadar tutarsa tutsun çalışıp ödeyeceğim.
Y lo siento, pagaré lo que cueste arreglar el coche.
Gözlüklerin parasını ödeyeceğim.
Mira, voy a pagar las gafas.
Borcumu ödeyeceğim.
Voy a devolvérselo.
Sana gelecek ay ödeyeceğim.
les pagaré el mes que viene.
Verdiğin her yarım kilo için sana 100 dolar ödeyeceğim.
Te pagaré 100 dólares por cada kilo que logres bajar.
Tutuklaman için memnunum ama bu akşam içkimi kendim ödeyeceğim.
Me alegra que tengas tu collar, pero creo que me pagaré mis tragos esta noche.
Ben... Sana ödeyeceğim.
Te lo devolveré.
Nafaka mı ödeyeceğim?
¿ Tengo que pagar pensión alimenticia?
Ödeyeceğim!
¡ Pagaré!
Parasını ödeyeceğim.
Lo pagaré.
Peki, parasını ödeyeceğim sonra ne olacak?
¿ Entonces voy a pagarlo?
Hadi, ben ödeyeceğim.
Vamos, pago yo.
Seni geri ödeyeceğim dert etmeyin teşekkürler
Voy a devolverle el dinero. No te preocupes por eso. Gracias
Ben ödeyeceğim ilkinde neden yapmadın ve diğer kızların ödemesinide istiyorum
Pagaré. ¿ Por qué no lo hiciste antes? Quiero que pagues lo de las otras chicas.
Ona borcum olan her kuruşu ödeyeceğim ve ayrıca küçük bir de ekstra.
Va a conseguir cada penique que le debo... y un poco más extra.
Ayın 15'inde ödeyeceğim.
Te pago los días 15.
Şimdi bedel olarak sana 30 ödeyeceğim. Ve bir peni fazla olmaz.
Ahora, en cuanto el precio, yo voy a pagar un 30... ni un penique más.
Ödeyeceğim.
Lo haré.
- Geri ödeyeceğim, vallahi.
- Te lo devolveré, lo prometo.
Anne, sen neden bahsediyorsun? Her şeyi ben ödeyeceğim.
Mamá, ¿ de que estás hablando?
Her şeyi ben ödeyeceğim.
Voy a pagar por todo.
İlk modellik işimden sonra sana geri ödeyeceğim.
Te lo pagaré después de mi primer trabajo como modelo.
Hubert, bunu ben ödeyeceğim.
Hubert, pago yo.
Senden aldığım her kuruşu geri ödeyeceğim.
Voy a devolverte cada centavo.
Ben ödeyeceğim.
Lo tengo. Yo pago.
Ben ödeyeceğim.
Yo me encargo.
Tamam, bundan 20 $ çekin gerisini nakit ödeyeceğim.
Vale, sabes, cargue sólo 20 dólares aquí y pagaré el resto en efectivo.
Bir daha ki karşılaşmamızda, sana paranı ödeyeceğim, Kaptan.
- Y la próxima vez que te vea, voy a ser yo el que te de unas monedas, capitán
Teşekkürler. Sabah bunun bedelini ödeyeceğim.
Voy a arrepentirme por la mañana.
Ve bedelini de ödeyeceğim.
Y voy a pagar por ello.
Sevinçle, mutlulukla bedelini ödeyeceğim.
Con mucho gusto... felizmente pagaré por ello.
Önümüzdeki hafta kesinlikle ödeyeceğim.
Pagaré la próxima semana.
Dinleyin, cezayı ödeyeceğim.
Escucha, pagaré la multa. Está bien.
"Hayır" demeden önce, masrafları ben ödeyeceğim.
Y antes que digas que no, yo la pago.
Bu arada, bunu sonra ödeyeceğim.
Por cierto, te pagaré luego.
Tamam, tamam. Ödeyeceğim ve bir yolunu bulacağız.
Vale, vale, uh, pagaré tu fianza, y-y-y-y buscaremos otra manera de salir de esto.
- Bay Luka, parayı ödeyeceğim. - Geç şuraya!
¡ Ve para allá!
Bütün dünyaya yaptıklarımı itiraf edip işlediğim suçların bedelini ödeyeceğim.
Admitiré ante el mundo... lo que hice y pagaré por los crímenes que cometí.
- Hesabı ben ödeyeceğim.
Yo invito. Gracias.
Ödemem gerekeni ödeyeceğim
¡ Pagaré! Usted dirá.
Mümkün olduğunca erken geri ödeyeceğim.
Le devolveré el dinero a la primera oportunidad.
Paranı ödeyeceğim.
Te pagaré tu tu dinero.