Ölmelisin Çeviri İspanyolca
116 parallel translation
Beni yalnız ve aciz bıraktığın için utançtan ölmelisin!
¡ Deberías avergonzarte por dejarme indefensa!
İngilizleri uyardın. Bu yüzden ölmelisin.
Tú has alertado a los ingleses.
Bir gül çaldın, bu yüzden ölmelisin.
Me robaste una rosa, así que debes morir.
Ama bunun için önce ölmelisin.
Pero morirás primero.
Sen benim Bernard'ın yanındaki yerimi almaya çalıştın ve şimdi ölmelisin!
¡ Has intentado ocupar mi puesto al lado de Bernard, y morirás!
Sana bu işten uzak durmanı söylemiştim ama artık ölmelisin!
Te dije que te apartaras de mis asuntos, maldito. Ahora tengo que matarte.
Artık herşeyi biliyorsun! ve kesinlikle ölmelisin!
Ahora ya lo sabes todo y morirás sin resquemores.
Hatta tutunmaya bak... bulunduğun yer için gerekirse ölmelisin!
¿ Y qué? ¡ Si tienes toda la artillería! Resiste, resiste como...
Ölmelisin!
¡ Debes morir!
Şimdi sen de Gemellus gibi ölmelisin.
Ahora debes morir, como Gemelo.
Bu yüzden sen de ölmelisin.
Por eso debes morir.
Hayır, sen ölmelisin.
Muérete tú.
Ölmelisin!
¡ Tienes que morir!
Unutma, Billy Mack ölmelisin, ölmek güzeldir.
Acuérdate, Billy. Si hay que morir, muere bien.
İşte bu yüzden bir hayvan gibi ölmelisin, seni orospu çocuğu!
¡ Por eso deberías morir como un animal, hijo de puta!
- Tekrar ölmelisin!
- ¡ Debes morir de nuevo!
Ölmelisin, Kevin.
Tienes que morir, Kevin.
Şimdi ölmelisin.
Así que tienes que morir.
Eğer ordumu yönetmeyeceksen ölmelisin.
Si no diriges mi ejército tendrás que morir.
- Yaşam için ölmelisin.
Para vivir hay que morir.
Böyle gidip ölmelisin.
- Tienes que morirte.
Böyle gidip ölmelisin.
Debes seguir adelante y morir.
Ölmelisin!
¿ Dijo algo?
Ölmelisin! Ölmelisin!
Dijo que no sabía cómo había podido llegar allí
Ölmelisin! Ölmelisin!
Necesitábamos a alguien para que hiciera de catwoman
Ve şimdi... ölmelisin.
Y ahora... tú debes morir.
Ölmelisin Lavinia. Utancınla birlikte gömülmelisin.
Muere, Lavinia, y tu vergüenza contigo.
Ölmelisin.
Usted debe morir.
- Ölmelisin.
- Vas a tener que morir.
Daha sık ölmelisin,
Deberías morirte más a menudo.
Evet öyle, ilk önce donarak ölmelisin.
Sí. Bien. Antes morirás congelada.
Ölmelisin!
¡ Tú debes morir!
Bedensel eylemlerince ölmelisin Ve yeniden doğmalısın Sevginin yoluna.
Debes morir en las cosas de la carne. Y renacer en el camino del amor.
Sen... korkunç bir şekilde ölmelisin.
- Tu... necesitas morir horriblemente
O nedenle ölmelisin.
Por eso debes morir
- Belki de ölmelisin.
- No sería mala idea.
Ölmelisin çünkü aşkın tadını aldın.
Debes morir porque probaste el inicio del amor.
Ama sen dövüşerek ölmelisin.
Pero deberías irte luchando.
Ölmelisin.
Tu debes morir
Üzgünüm kardeşim ölmelisin.
Lo siento, hermano, debes morir.
- Evet, ölmelisin...
- Sí, tú...
Ben de diyorum ki : Tehlikeli yaşayıp hızlı yaşayıp fıçı gibi olup, ölmelisin.
Yo diría "vive rápido, muere joven y deja un cadáver obeso".
Evet, önce sen ölmelisin.
Creo que deberías morir primero.
Frodo yaşayacak ve sen ölmelisin.
Frodo vive! . - Y debe morir.
Ölmelisin.
No debes seguir viviendo.
Ölmelisin!
Debes morir.
Benim için ölmelisin.
Debe morir por mí.
Ölmelisin!
¡ Morirás!
Ölmelisin.
Morirás.
- Şimdi ölmelisin!
Ahora debes morir.
Sen ölmelisin!
Nos veremos en el infierno...