Öyledir Çeviri İspanyolca
8,367 parallel translation
- Eminim öyledir ama sayende çok sağlam bir gerekçem var, değil mi?
- Estoy seguro de eso, pero gracias a ti tengo una coartada perfecta, ¿ verdad?
Benim işim, evet öyledir.
Mi trabajo, sí, lo es.
Kesin öyledir.
Apuesto a que sí.
- Bahse girerim öyledir.
- Seguro que sí.
- Eğer öyledir.
Puedes apostar que es.
Eminim öyledir. Ama ben korkuyorum.
Estoy seguro que es cierto pero estoy... estoy bastante asustado.
Evet, eminim öyledir. Ama yine de teşekkür ederim.
Sí, estoy seguro, pero gracias de todos modos.
Kalabalığın bir etkisi olduğunu söylemekten nefret ederim ama belki de öyledir.
No me gustaría decir que la gente era ya un factor, pero tal vez son.
Eminim öyledir.
Apostaria a que si.
Belki de öyledir, Şampuan Kız.
Quizás lo sea, chica del champú.
- Öyledir.
- Sí...
Umarım öyledir.
Me gustaría que fuera así.
Tabii tabii öyledir. Kesin milleti röntleyeceksin.
Más bien para verles el culo a todas las chicas.
- Öyledir.
Sí.
Öyledir.
El elemento ahí es el sostén.
Umarım öyledir.
Eso espero.
Öyledir.
Por lo visto sí.
Öyle diyorsan öyledir.
Muy bien, si tú lo dices.
- Eminim öyledir bebeğim, eminim.
Claro que lo es, amor. Claro que lo es.
Evet, öyledir.
Sí, lo está.
Muhtemelen öyledir.
Probablemente.
- Ama Jules ve Laurie öyledir!
¡ Pero Jules y Laurie lo están! ¿ Qué?
İşine öylesi geliyorsa, ne bileyim... belki öyledir.
Si funciona para ti, no sé, tal vez.
Öyledir.
Ay, sí.
Öyledir!
De acuerdo!
Bazı hapishanelerde itfaiyecilik yapmayı öğretiyorlarmış. Belki bu da öyledir.
Escuché que en algunas cárceles tienen un trabajo donde aprenden a apagar fuego.
- Eminim öyledir.
- Estoy seguro de que sí.
Evet, öyledir.
Claro, seguro.
- Elbette öyledir.
- Por supuesto.
Öyle. Şimdiden Seg'deyse öyledir.
Sí, si ya está en aislamiento.
- Herkesin öyledir.
Siempre es así.
Öyledir.
Lo es.
Evet, öyledir.
Sí, es espectacular.
Eminim öyledir.
- Sí. Si, claro.
Evet, babam da öyledir.
Así es mi papá.
Güzel beyaz kızlar her zaman öyledir, öyle olmadıkları zaman bile.
Las chicas blancas y guapas siempre lo son, incluso cuando no.
Umalım öyledir.
Eso esperamos.
- Bilmiyorum, belki de öyledir.
No tengo idea. Quizá.
Ailem benim her şeyim, eminim senin için de öyledir.
La familia significa mucho para mí, como estoy seguro de que para ti.
Çoğu kişi öyledir.
La mayoría lo son.
- Eminim öyledir.
- Apuesto a que no.
İnşallah öyledir, onun hatırına, en iyisi çocuk hakkında konuşmamak.
Espero que lo sea, por su bien, y también por el del niño.
- Eminim öyledir.
- Apuesto a que sí.
Öyle diyorsan öyledir.
Si tú lo dices.
Belki öyledir, belki değildir.
Tal vez si, tal vez no. Eres muy sensible.
Belki sadece senin öyledir.
Bueno... quizá solo te pasa a ti.
Umarım öyledir.
Bueno, eso espero.
- Umarım öyledir.
Espero que sí.
Öyledir.
Claro.
- Öyledir.
- Sí, lo es.
- Öyledir.
Es demasiada presión.