Öğleden Çeviri İspanyolca
9,353 parallel translation
Mike Peterson'a bu öğleden sonra oğlunun videolarından göster biraz.
Muéstrale a Mike Peterson el video de su hijo de esta tarde.
Bu öğleden sonra görüşürüz.
Los veremos esta tarde.
Bugün öğleden sonrası için bir basın açıklaması hazırlıyorum.s
Estoy preparando una declaración para entregarla esta tarde.
- Bu öğleden sonra konuştunuz mu?
¿ Habló con ella esta tarde?
Öğleden sonra Jonathan Sidwell'i aradım.
Llamé a Jonathan Sidwell esta noche.
Öğleden sonra bir ameliyatım var.
Tengo una operación esta tarde.
Neden siz iki bebek bir öğleden sonra hipodromun oradaki restorantta bize katılmıyorsunuz?
Muñecas, ¿ por qué no venís con nosotros alguna tarde al hipódromo?
Bu öğleden sonra Belediye Başkanı, New Yorklular'a validen Ulusal Muhafız yardımı istemediğini tekrar açıkladı.
Esta tarde el alcalde le reiteró a los ciudadanos de la ciudad de Nueva York que no tiene intención de solicitarle al gobernador ayuda de la Guardia Nacional.
Pazar öğleden sonram mahvoldu.
Mi tarde de domingo se ha esfumado.
İmzanız atılmış olarak bunları öğleden sonra Belediye Meclisi'ne teslim etmek zorundayım.
Tengo que entregar esto al consejo esta tarde, con sus firmas en él.
Bugün öğleden sonra beraber ameliyata girecektik.
Tú y yo tenemos juntos una cirugía programada para esta tarde.
Kevin'in öğleden sonra TPN'e ihtiyacı olmayacak.
Kevin no necesita la nutrición parenteral total esta tarde.
Bayan Draper bu sabah aramadı fakat sevgililer günü buketinin öğleden sonra eline ulaşmasını ayarladım. Akşam yemeği sularında aramasını bekliyorum.
La Sra. Draper no ha llamado esta mañana, pero lo arreglé todo para que le llegue un ramo por San Valentín cuando sea por la tarde allí, así que esperaría que llame sobre la cena.
Konteyneri öğleden sonra bıraktık.
Dejamos el contenedor esta tarde.
Öğleden sonra son kanal hastamı kontrol etmek için hastaneye geleceğim.
Estaré en el hospital después, para revisar mi último niño con conducto.
Dr. Yang öğleden sonra gelip kanal bebeğini kontrol edecek sonra da- -
La doctora Yang vendrá luego para una última revisión del conducto de su bebé. - Antes ella...
Öğleden sonra Öğle Yemeği isimli bir talk show programı yapacağım.
Voy a coger un trabajo en un nuevo talk show vespertino llamado Lunch
Eğer onu biraz tanıyorsam sinirlendiği için buzdolabına yönelip öğleden sonrası Chardonnay şarabı içecek.
Y si la conozco se dirigirá al refrigerador para su Chardonnay furico de la tarde.
Öğleden sonra Carla Concannon'la birlikte umumi havuzda cilveleşiyorduk.
Carla Concannon y yo pasamos una tarde jugueteando en la piscina pública.
Tüm öğleden sonra bebekle parktaydım.
He estado en el parque con el bebé toda la mañana.
Bütün öğleden sonra sıkıcı bir toplantım var.
Tengo una reunión aburrida toda la tarde.
Öğleden beri birisi dalga geçiyor.
Hemos estado recibiendo llamadas de broma toda la tarde.
O öğleden sonra... Çok garip ama, o öğleden sonra... Hemen eve gidip annesine söylememiz gerektiğini söylediğimi hatırlıyorum.
Aquella tarde... es extraño, pero aquella tarde... recuerdo haberle dicho que teníamos que entrar a la casa... y decírselo a su madre justo entonces.
Cumartesi öğleden sonra bir süre Cos Cob'da olmam gerekiyor.
Pasarás el fin de semana conmigo, ¿ verdad? Tendré que pasar parte de la tarde del sábado en Cos Cob.
Pekala, yine de sana söyleyeceğim. Bu öğleden sonra Brad Pitt'le bir filmde rol almak için New York'a uçuyorum!
Esta tarde volaré a Nueva York... para protagonizar una película con Brad Pitt.
- Öğleden sonra bir şey.
- Algo después del mediodía.
Öğleden sonra Leydi Rosamund ile bir kıyafet gösterisine gidecek.
Irá a un desfile por la tarde con Lady Rosamund.
Öğleden sonra.
Esta tarde.
- Bu öğleden sonra check-up'a girecek.
- Tiene una revisión esta tarde.
- Evet, iyi... IRA sabah beni öldürmeye çalıştı sende öğleden sonra.
- Sí, bueno... el IRA intentó matarme por la mañana y tú lo intentaste por la tarde.
Aslında bu öğleden sonra bir telefon geldi.
De hecho, recibí una llamada esta tarde.
Evde öğrenime devam edip öğleden sonraları Hank'in stüdyosunda çalışacağım.
Voy a estudiar y trabajar en el estudio de Hank... por las tardes.
Öğleden sonra programına bakmalıyım.
Tengo que tener el horario de la tarde.
Öğleden sonra getiririm onu
Se lo llevaré esta tarde.
O da aşağı yukarı öğleden sonra 4 buçuk yapıyor. Önemi yok tabii çünkü sen hala ayaktasın.
Por lo que es más o menos... 4 : 30 de la tarde, mi tiempo, que en realidad no importa porque eres todavía para arriba.
Umuyorum ki bu öğleden sonra ceset yakılacaktır.
Bueno, eso espero, la cremación es esta tarde.
Bugün öğleden sonra 12 : 54'te bir ceset bulundu Cambridge'deki Regent Terrace'de.
A las 12 : 54 de esta tarde, hemos... hemos encontrado un cuerpo, en Regent Terrace de Cambridge.
Bu öğleden sonra.
Esta tarde.
Evet, biliyorum, görüşmem bu öğleden sonra 3 için çoktan ayarlandı.
Sí, lo sé, ya he sido convocado esta tarde a las 3 : 00.
Bu öğleden sonra gerçekleşmesi dışında tabi.
Salvo que aterriza esta tarde.
Uçak Pasifik saatiyle bu öğleden sonra 2 : 30'da iniş yapacak.
El avión llega hoy a las 14 : 30. Hora del Pacífico.
Bak, bu öğleden sonra özel bir galeride bir açılışa ev sahipliği yapıyorlar.
Mira, van a celebrar una gala esta tarde en una galería privada.
O hâlde en kötüsüne hazırlanmak için yalnızca bu öğleden sonramız var.
Bueno, entonces tenemos hasta esta noche para prepararnos para lo peor.
Hayır ancak bu öğleden sonra buluşacağın kişinin ta kendisiyim.
No, pero soy, de hecho la persona con quien vas a encontrarte esta tarde. Mira.
Öğleden sonra dışarı çıkmıştı.
Salió esta tarde.
Bugün öğleden sonra yardıma ihtiyacım var.
Necesito que me ayudes esta tarde.
Casteel davasında öğleden sonra mahkemem var.
Tengo un procedimiento en el caso Casteel esta tarde.
- Öğleden sonra da biraz boş vaktimiz vardı.
- y, bueno...
Ögleden sonra disari çikmisti.
No está aquí. Salió esta tarde.
'Öğleden sonra, Euro 96'nın en büyük maçı.' - Günaydın.
- Buenos días.
Ögleden sonrami çalip beni bu intikam fantezisine sürükleyen sendin.
Tú eres quién me privó de mi tarde para arrastrarme en esta fantasía de venganza tuya.