Şangay Çeviri İspanyolca
550 parallel translation
Bana yardım edersen, Krallık'ın Şangay'daki işini Sejin desteği vererek genişletmene yardımcı olacağım.
Si me ayudas, te prestaré mi apoyo.. dando a Kingdom las alas que necesita para ampliar tu presencia en Shanghai.
Şangay ve ödeme toplantısını ben hallederim.
Me encargaré de la reunión de Shanghái y terminaré el papeleo.
Bu sezon sonunda Şangay'a gidiyorum.
Me iré a Shanghái después de que termine la temporada.
Joong Won gelecek yıl Şangay'a giderse sen de buranın başkanı olacaksın.
Cuando Joong Won se vaya a Shanghái el próximo año... te encargarás de su puesto como el Presidente de esta sucursal.
Şangay'a gitmeden önce ne yapıp edip onu evlendirmem lazım.
Tengo que hacer lo que sea para hacer que se case antes de que se vaya.
Şuanda Şangay'da ve bir takma ad kullanıyor.
Está en Shanghai ahora bajo un nombre falso.
Senin Şangay'da olduğunu biliyor, bu senin için problem olabilir.
Él sabe que estás en Shanghai y podría ponértelo al rojo vivo.
Şangay'da olmamam gerekiyordu.
Se supone que no estoy en Shanghai.
Bir misyoneri Şangay'a yollamak istiyorum.
Quiero enviar a un misionero de vuelta a Shanghai.
Nakliye aracıyla göndermek zorunda kalsam bile, bu gece Şangay'a geri dönüyor.
¡ Ella regresa a Shanghai esta noche aunque deba enviarla en un vagón de mercancías!
Neden beni geri Şangay'a göndermiyorsunuz?
¿ Por qué no me envía de vuelta a Shanghai?
Beni, elinizde geldiğince çabuk, Şangay'a geri yollamanızı tavsiye ediyorum.
Le aconsejo que me envie de vuelta a Shangai tan pronto como pueda.
12 : 50'de nakliye aracıyla Şangay'a geri dönüyor.
Diez a uno a que ella se vuelve a Shanghai en un vagón de mercancías.
Şangay gazetelerini okumadın mı?
¿ No has visto los periódicos de Shanghai?
Şangay'a geri döndüğünüzde bunları aileme yollar mısınız?
¿ Podría enviarlos a mis padres cuando regrese a Shanghai?
Bir saat içinde Şangay'da oluruz.
Debemos estar en Shanghai en una hora.
Büyük bir Şangay horozları ve benekli bir domuzları vardı.
Un gran gallo de Shangai y un cerdo manchado
Benzin ikmalini yapıp Şangay'a doğru havalanacaksınız.
Ellos nos reabastecerán y partiremos para Chongqing.
Şangay'dan Ellen'e bir hediye almak istiyordum kimono falan.
Pensaba llevar un regalo de Chongqing a Ellen, un kimono u otra cosa.
Ama Şangay'da 1 karton sigara 7 dolarmış, millet öyle söylüyor.
Pero en Chongqing, llos muchachos lo pagan siete dólares.
Şangay'da buluştuğumuzda size torunlarınıza anlatacağınız bir parti vereceğim.
En Chongqing, organizaré una fiesta para ustedes de la que se acordarán toda su vida.
- Şangay'da görüşürüz.
Nos veremos en Chongqing.
Şangay'da buluşup Çin dansının tozunu atarız.
Nos veremos en Chongqing y pondremos fuego en la pista.
Şangay'a vardığımızda bunda denizcilerin de payı olduğunu söyleyeceğiz.
Cuando lleguemos a Chongqing, diremos que la marina ha organizado esto.
Şangay'dan.
Chongqing.
- Şangay demek.
- Chongqing!
Şangay'a gidiyoruz.
Tenemos que ir a Chongqing.
Şangay'a çok çok yol var.
Chongqing lejos, lejos de aquí.
- O iyi. Sanırım Şangay'a gittiler.
Creo que está en Chongqing.
Üsteğmen White, mesaj şimdi geldi. Amerikan uçağı yarın saat 17'de sizi Şangay'dan alacak.
El avión americano vendrá a recogernos a Zhangzhou, mañana a las 17 h.
Misafirimiz var. Şangay'dan gelmiş.
Ha recorrido un largo camino desde Shanghai.
Ama buradan mezun olduktan sonra Şangay'a gidip liseyi orada okumak istiyorum.
Pero estaba pensando en que después de graduarme... me gustaría ir a Shanghai y estudiar la enseñanza secundaria allí.
Mançurya ve Şangay Olayları patlak verdi.
Hubo incidentes en Manchuria y Shanghai.
Onu Şangay'dan almıştım, orası da artık dökülüyor.
La compré en Shanghái, que también está pasada de moda.
Şangay'a, oradan da Yokohama'ya gidiyoruz.
Vamos a Shangai y después a Yokohama.
Carnatic ilk olarak Şangay'a gidecek.
El Carnatia va primero a Shangai.
Aileleri Rus devriminde, Şangay'a kaçmış.
Sus padres escaparon a Shanghai durante la revolución rusa.
Şangay o günlerde fırtınalı ve kötü bir yerdi.
Shanghai era un lugar asqueroso en aquellos días.
Sanırım Şangay'da doğmuşsun.
Entiendo que nació en Shanghai.
Hayır, ailem ben on üç yaşındayken Şangay'da öldü.
Mis padres murieron en Shanghai cuando tenía 13 años.
Bu akşam saat 5'da Şangay'a yola çıkacak.
Esta tarde a las 5 zarpará rumbo a Shanghai.
Matsu isimli bir ada, Kobe ile Şangay arasındaki rota üzerinde.
Se llama Matsu, es una isla en la ruta entre Kobe y Shanghai.
Kısa süre içinde şehir düştü. Sıra Şangay'a gelmişti.
Pekín entregó y luego llegó el momento de Shanghai.
Şangay'ın zaptedilmesinden sonra, Japon birlikleri Yangtze vadisine yürüdü. Çin'in yeni başkenti Nanking, tehdit altına girmişti.
Con la caída de Shanghai, las fuerzas japonesas avanzadas para el valle del Yangtze a continuación, una amenaza para la capital, Nankín.
" Borneo, Şangay...
"Borneo, Shangai..."
"Şangay, Macao, Sunda Adaları, Borneo."
"Shangai, Macao, las Islas Sonda, Borneo"
Şangay, çiçekler dalları sarmış. Ve şimdi gece...
Shanghai, maravilla florida, y allí, aquella noche, una dulce mujer.
Şangay'da mutluluğum hiç bitmeyecek sandım. Ama artık hepsi geçti.
Shangai, Shanghai, allí conocí una vez la felicidad, mucho tiempo atrás.
Şangay'daydı bu.
Estábamos en Shanghai,
Graf Zeppelin ile dünya turuna çıktığımızda Şangay'da karıştığım kavgadan kalma bir çentik var kabzasında.
Mi cuchillo tiene una ranura en el mango, de una pelea en Shanghai... cuando dimos la vuelta al mundo con el Graf Zeppelin.
Sangay Zambağı'nın içine gizlice sızacaksın.
Serás snoop en el Shangai de Lily.