Çıplak kızlar Çeviri Fransızca
104 parallel translation
Geçen ayki şu çıplak kızların gösterisi hoşuma gitmişti.
J'ai aimé le spectacle de strip du mois dernier.
Güzel ve çıplak kızlar hemen burada.
Belles filles nues.
Hatta "Üniversiteli, Tamamen Çıplak Kızlar" ın açılış gecesinde, oradaydık.
Nous avons vu la première de Etudiantes complètement nues.
Çıplak kızları.
Aux filles nues.
Eh, danseden çıplak kızlar daya iyi olurdu ama naparsın.
Des danseuses nues auraient sans doute fait mieux, mais...
Çıplak Kızlar'da çalışıyorum.
Je travaille au "FINU".
- Çıplak Kızlar.
- Au "FINU"?
Çıplak Kızlar.
Au "FINU"...
- Çıplak kızların kaldığı bir ev.
De filles nues.
Çıplak Kızlar'da adamlar. çıplak kızları izler.
Au "FINU", il y a des hommes qui regardent des filles nues.
Sadece çıplak kızlar, telefonda benimle ayıp konuşmalar yapıyorlar.
Ce ne sont que des filles nues qui me disent des cochonneries.
Yarı çıplak kızlar sabahın 9 : 30'unda ortalıkta dolaşıyor?
Des filles à moitié nues y déambulent à 9 h 30 le matin!
O zaman pencereden çıplak kızları izlemek ister misin?
Je préfère regarder les nanas se déshabiller, à leurs fenêtres!
Ve çabuk bizimle çıplak kızların dansına gel!
Et viens regarder danser des filles nues!
Çıplak kızlar.
Femmes nues.
Çıplak kızlar.
Des filles nues.
Bazen çıplak kızları arıyorum ; ve sonra yorgun düşüyorum.
Parfois, je regarde des filles nues, et ça m'épuise.
Duvarda da çıplak kızlar var.
T'as plein de photos les bonnes femmes?
Bu çıplak kızların hepsini tanıyor musun?
Tu les connais? Tu connais ces femmes?
Burada çıplak kızlar var. Sahnede dans ediyor, alın teri dökerek para kazanıyorlar.
C'est une situation décevante, mais il y a des filles nues ici, attendant sur nos billets.
Aklımda çıplak kızlar ve deri koltuklar var.
Filles à poil, fauteuils en cuir.
Bilgisayar derslerinde çıplak kızların olduğu oyunlar işleniyordu.
En fait, c'était de jeux où. on voyait des filles nues et tout pendant les classes.
- Çıplak kızlar!
Des filles nues...
Sahici ot, çıplak yüzme, çıplak kızlar.
De la bonne herbe, douches, seins nus.
Ya Spor Salonu? Ve iki ekranda da çıplak kızlar?
Et deux filles nues sur chaque écran?
Çıplak kızları sevmez misin yani?
Et tu as quelque chose contre les filles nues?
Bu sadece yarı çıplak kızların arabalara yaslanmış fotoğrafları..
Ce sont des photos de femmes à demi-nues qui posent à côté de voitures.
Kızları giyinik veya çıplak nehre atma derler.
Ne jamais jeter de femmes dans l'eau, ni vêtues ni nues.
Ve kızları etrafta çıplak dolaşıyor.
Leurs jeunes filles sont toute nues.
Haremden gelen kızların, banyodan sonra çıplak vücutlarını dinlendirdikleri yer.
Ceci est où les filles du harem sont venues après le bain et ont reposé nues.
Seçilmiş olan kızlar, onun önünde ilkin tamamen çıplak kalmak zorundadırlar.
Celles qui sont choisies doivent d'abord se montrer ŕ lui complčtement nues.
Hikayelere inanır mısın? Diyorlar ki onda bahçelerde koşup duran çırılçıplak küçük kızlar varmış, orman perileri gibi.
Il paraît que des petites filles s'ébattent dans le jardin, telles des nymphes sylvestres, toutes nues.
Geçen sene bir defasında Mozart'ı çırılçıplak soyup kızlar barakasına kapatmıştık.
L'an dernier, on a aussi... éjecté Weinstein de la cabane tout nu!
İçinde güzel kızlar olacak, 4 tane ve hepside çıplak olacak.
Dans la bagnole, il y a 4 belles filles. Toutes nues.
Plajdaki kızlar bile daha çıplak gözüküyor.
Les filles à la plage sont moins habillées!
Aksi halde, neden, bir bakarsın... kör ve kanlı askerler pis elleriyle... çığlık atan kızlarınızın kilitlerini açmıştır... rahiplerinizin saygıdeğer kafaları... gümüş sakallarından tutulup duvarlarda parçalanmıştır. Çıplak bebekleriniz kazıklara geçirilirken... çıldırmış anneler, şaşkın haykırışla bulutları dağıtmıştır.
Sinon, alors, attendez-vous dans un moment à voir... le soldat aveugle et sanguinaire souiller d'une main impure... les cheveux de vos filles, poussant des cris stridents... vos père empoignés par leurs barbes argentées... et leurs têtes vénérables brisées contre les murs... vos petits enfants nus embrochés sur des piques... tandis que leurs mères éplorées... déchireront les nuages... de leurs cris confus!
Burada yarı çıplak dabo kızlarına bakmak varken dizinin dibindeki bazı kırık sabitleme regülatörü tamiri için bütün gece boyunca ayakta durmayı seviyorsun.
Tu aimes passer la nuit debout, des déchets jusqu'aux genoux, à réparer des régulateurs de débit, alors que tu pourrais être ici à admirer des dabo girls à moitié nues?
Kızların ç ıplak fotoğraflarını çekiyorsun.
Tu fais des photos de filles nues.
Sence kızlar birlikte kaldıklarında, Oyunlar oynayıp, kıkırdayarak koca, çıplak bir yığın halinde sevişiyorlar mıdır?
Quand les filles s'invitent à dormir, qu'elles jouent et qu'elles ricanent, tu crois que de temps en temps, leurs corps nus s'enchevêtrent?
- Kızlar çıplak dolaşmaz.
Les filles ne font pas ça.
O kızıl beynimde iki senedir çıplak. Dünyanın porno yıldızlarını şaşırtacak, manyakça seks pozisyonları yapıyor.
Ça fait deux ans que je l'imagine nue, dans des positions monstrueuses qui feraient blêmir les stars du X et les pousseraient à décrocher.
Çıplak Sebacea'lı kızların ve margarita partilerinin yapıldığı bir yer biliyorum.
J'en connais une couverte de Sébacéennes nues, les margaritas sont excellentes.
Evet, ama eğer yangın alarmına bassaydım tüm kızlar soyunma odasından çıkmadan giyinebilirler miydi yoksa çıplak mı kaçarlardı?
Mais si je déclenchais l'alarme incendie, est-ce que les filles s'habilleraient avant de fuir le vestiaire?
Katalog resimleri, kızları çıplak....... göstermek için dijital olarak üstünde oynanmış olabilir.
Des photos de catalogue, modifiées digitalement pour faire croire qu'elles sont nues.
John'da bütün kızları eve atıyor ve onları çıplak yüzmek için zorluyor. Ama John'un çıplak halinin tahrik edici olacağını düşünmüyorum.
Il emmène les filles camper et les fait se baigner nues avec lui.
Kızların çıplak bir şekilde duş aldığı yerde durduk.
On était exactement là où elles se douchent.
Küçük bir İngiliz kasabasında huzurlu bir yaşamları vardı ve çıplak takvim kızları oldular.
Elles avaient une vie paisible dans une petite ville d'Angleterre, elles ont posé nues pour un calendrier.
- Ponpon kızlar arabamda çıplak takılıyorlar.
- Les pompom girls se deshabillent dans ta voiture.
Burada çıplak kızlar yok ki.
Y a pas de filles ici.
Bu kızlar çıplak tel gibi.
Ces filles sont comme des fils dénudés.
Yani, bazı kızlar kalkar ve dünyada onun çıplak olmasından daha komik bir şey yokmuş gibi bir sigara yakar.
Certaines filles allument une cigarette comme si c'était normal de se trouver là toute nue.