000 lira Çeviri Fransızca
89 parallel translation
700.000 lira! Keşke bende de olsaydı bu kadar!
Encore faut-il les avoir...
Reşit olmayan Maggi Pasquale'i 2 yıl 6 ay hapis 2.000-lira para cezası, Filippucci Giuseppe'yi 1 yıl hapis cezası 1.000 lira da para cezası ile mahkûm ediyoruz, temyiz hakkı olmadan.
Le tribunal condamne Maggi Pasquale â 2 ans et 6 mois d'emprisonnement et 2 000 lires d'amende, et Filippucci Giuseppe â 1 an et 1 000 lires d'amende. L'audience est levée.
- Bana 10,000 lira borç versene.
- Prête-moi 10 000 lires.
- Bir düşün, sana 30,000 lira ödeyeceğim.
C'est la loi. Cela pourrait te rapporter 30 000 lires, j'irai même jusqu'à 50 000.
5,000 lira bile yeterli olur.
Même 5000 lires me suffiront.
Buna bi boya atmak lazım yoksa tanırlar. 3.000 lira veririm?
Va falloir la repeindre.
Öyleyse 100.000 lira çeyizi düzmeye yeter.
Ça t'arrangerait 100 000 lires de dot?
Parmağını oynatmadan 100.000 lira kazanmaya ne dersin?
Une combine! Tu gagnes cent mille lires, sans aucun risque.
- 100.000 lira mı? - Evet. Öperim ulan seni!
Cent mille, mais moi je...
Benim zaten sabıkam var, 9 ay verirler en az 100.000 lira da para cezası.
Comme récidiviste, neuf mois.
Aylık 12,000 lira yani. Büyük vurgun bu mu!
Cent mille lires, ça me ferait 12000 lires par mois.
150.000 lira da gitti.
Tout ça pour 150000 lires!
Borghesio oğlu için bana 100,000 lira verdi ben de hepsini kumara yatırdım.
les 100 000 lires de ce pauvre maître Borghesio pour son fils, je les ai jouées.
Harikulade bir taş. Sadece 50,000 lira.
Une pierre merveilleuse pour 50 000 lires.
Tek bir tane. Sadece 100,000 lira.
Une pièce unique pour 100 000 lires.
- Çok güzel - 80,000 lira.
J'ai pensé à vous. C'est beau, très beau! 80 000 lires.
Satmak zorunda kaldı. - 70,000 lira istiyor.
Elle doit s'en défaire, 70 000 lires suffisent...
Çok değil, 50,000 lira.
Pas beaucoup. 50 000 lires.
Burada 30,000 lira var. Elimdekilerin hepsi bu.
Il y a 30 000 lires, c'est tout ce que j'ai ici.
Burada 100,000 lira var.
Voici 100 000 lires.
"Bir subaymış gibi davranmak" sadece bir şaka. Madde 498'a göre bu işin cezası 1,000 ila 10,000 lira arasında.
L'usurpation de titre, ce n'est rien, et il y a l'article 498 prévoyant une amende de 1 000 à 10 000 lires.
Bir çift ayakkabı 6.000 Lira.
Mais des godilles à 6000 lires...
Salam dolu, 20.000 Lira eder. Hadi, Cartagine.
De la mortadelle, 20 sacs au minimum.
Sadece 10,000 lira istiyorum.
Je suis journaliste, pas mendiant.
Ama içimizden bazıları ayda nakit 30,000 lira alıyor.
Mais je ne gagne que 30 000 lires par mois!
60.000 Lira değerinde borsa senedi.
Une traite de 60 000. Essaie de l'écouler.
Sırf yemek için 50,000 lira!
Alors? Rien que pour manger?
İşte 60,000 lira, Şimdi bana kalan 10,000 lirayı ver.
Voici 60 000, donne-moi le reste.
Bana 50,000 lira teklif etsen bile, bir uzlaşma yolu bulamayacağız.
Non, non. Aucun accord possible, même pas pour cinquante mille.
Sana 50,000 lira teklif etmiyorum, 5 milyon teklif ediyorum.
Je ne vous offre pas 50 mille lires, mais cinq millions.
Sana 300,000 lira teklif ediyorum.
- Mal. Je vous offre trois cent mille lires.
- Günde 30,000 lira veriyorlar.
Alors je fais St Mathieu, 30 000 par jour! - Asseyez-vous!
Bana 50,000 lira ödünç verir misin?
Pouvez-vous me prêter 50 mille lires?
20,000 Lira'ya yakın ikramiye kazandım ama puştun teki bir Romalı parayı ödemedi!
J'avais gagné 20000 lires!
- 3000 lira borç verir misin?
- Tu as 3 000 lires? - Mais bien sûr!
Bu mobilyaya 50.000 lira? Daha fazla istiyor.
50 000 pour le meuble et joue pas à la hausse!
Burada bir yemeğe rahat 20.000 lira isteyebilirler.
ils sont capables de demander 20.000 lires ici, rien que pour un timbre.
İnanmayacaksın ama ona her ay 50.000 lira gönderiyorum. Az değil!
Faut dire que je lui file 50 000 lires par mois!
Bir gün boşanma için bir beyefendiye vereyim diye 600.000 lira gönderdi.
Elle a même envoyé 600 000 lires à donner au curé pour l'annulation.
- 600.000 lira sende mi kaldı? - Evet!
Tu les as gardées?
Madem öyle... Senden 50.000 lira borç istesem verir miydin?
Et si moi, comme ça, je vous demandais un prêt de 50 000 lires?
50.000 lira. Alalım lütfen.
50.000 lire.
Bir metrekaresinin değeri nedir? Belki 500 ya da 1,000 lira?
Aujourd'hui tu paierais 300 à 1 000 lires le mètre carré.
30 yıldır hizmet ediyorum ve ayda sadece 140.000 lira maaş alıyorum.
Après 30 ans de boulot je touche encore 140.000 lires par mois.
Capannelle'de bana ait bir 100.000 lira var.
Écoute bien :
- Karımı duydunuz mu? ... 80.000 lira ceza kestiler Üç ay da hapis... - Yoo?
Vous avez su pour ma femme?
Aramızda üç-beş toplayıp şimdiden verirsek, belki yapar. - Ne kadar? - 5 kişi 10.000 lira çıksak...
Faisons tous un effort et on arrivera à lui donner ce qu'il veut.
- Ama 50,000 lira.
Mais 50 000 lires quand même...
Ocak ve Şubat : 30,000 Lira. Nisan ve Mayıs : 20.000.
30 000 pour janvier et février, 20 000 pour avril et mai.
Hesabı kapatmak için bana 50,000 lira vermelisin.
On est en juin, ça fait 50 000.
- 5,000 Lira.
Cinq mille lires.