115 Çeviri Fransızca
305 parallel translation
Rota 115 derece doğu-güneydoğuydu.
Le cap était à 115 degrés est sud-est.
114, 115, 116, 117...
114, 115, 116, 117...
- 134'ten sonra ne gelir baba?
- Combien font 20 plus 115? - 135.
Bu da 1,920 saat ya da 115,200 dakikaya tekabül ediyor.
Autrement dit, 1920 heures, soit 115200 minutes.
- 115 kilo havyar.
- Très bien. 700 kg de caviar.
- Karolinen Caddesi 115 numara.
- 115, Karolinenstrasse.
115 paslı tüfekle mi?
Cent quinze canons rouillés?
Roger Willoughby, dört pond, sekiz onz.
Roger Willoughby, quatre livres, 115 grammes.
2163 subay ve asker 205 kg pirinç, adam başına 115 gram.
2163 officiers et soldats. 245 kilos de riz, ça fait 115 grammes par homme.
104, 105 106, 107 108, 109 110, 111 112, 113 114, 115...
104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111,
İrtifa 115 km., Gezegen etrafında kalıcı yörünge.
105 kilomètres d'altitude, orbite permanente autour de la planète.
- 115 derece.
- 46 degrés.
Araç 115'te, Ekspres yol 300'e yaklaşıyor.
... en approche sur voie express 300.
Bu makinadaki saatlik üretim 115 parçadan 320 parçaya yükselmek zorunda.
La production doit passer de 100 pièces à l'heure à 300. Au suivant.
- Bu oyun sana 115, bana 110 yazar.
- 115 pour toi et 110 pour moi.
Gezgin çetesi onu yakalamış, 115 metre.
Une bande de Rovers, la retient, 120 m.
Başlangıçta 115 dolar, değil mi?
115 dollars au début.
115 cm. boyundaki fiberglas namlusu tek mermi fırlatır. 2 cm. kalınlığındaki bir zırhı delecek şekilde tasarlanmıştır.
Tube de laine de verre de 45 pouces... et 3 de diamètre, tire un projectile... qui perce un blindage de 3 / 4 de pouce.
Yüz on beş, gidiyor gidiyor Virginia'lı Robert Calvert'a satıldı.
115, une fois. Deux fois. Vendu!
Basınç : 115 / 94.
Tension 9,4.
2,000'i 114'ten alırım, 500'ü de 1141 / 4'den kalanı da daha yüksek seviyeden. O zaman doğru düşünmüşüm.
500 à 113,25, les autres à 114,25 et les 500 dernières à 115 alors tout est normal.
Dışarısı eksi 80 derece.
Il fait - 115 ° dehors...
Ülkedeki herkesin yüreği Kırmızı, beyaz, mavi için çarpar
Six mois plus tard, il a déclaré la guerre, et 115 000 jeunes Américains n'en sont pas revenus.
Altı ay içinde bizi savaşa soktu ve 115,000 Amerikan genci öldü.
On va te faire revenir, E.G. La révolution a besoin de toi.
Adamlar obeziteleri hakkında konuşurken... Zelig mucizevi bir şekilde bir anda kendini... 115 kiloya çıkararak onlara katılıyor.
Pendant que les hommes parlaient de leur obésité... un Zelig, réticent au début, participe à la conversation... se gonflant miraculeusement à 113 kilos.
Onüç Mississippi. Onbeş Mississippi oldu, Birdy!
113... 115, Birdy!
Nakavt Eden En Hızlı Tekme - 115 kmlsaat
Record de K.O. Consécutifs en un seul tournoi.
115 metre, su altında dört dakika 50 saniye.
109 mètres de profondeur... 4 minutes et 50 secondes sous l'eau.
217 mark 115'e geliyor, üçte iki itiş gücüne hızlanıyor.
Cap 217 point 115, augmentation à deux tiers d'impulsion.
110!
On est à 115 km / h!
115. Araba, değil mi?
Engin 115, exact?
115 pound ( 52.5 kg )
Cinquante-deux kilos.
Uzun lafın kısası bir makinayı en ince parçasına kadar merakla bir araya getiririm.. ... böylece zihnimi düşünmeye zorlarım. Bu sayede şiirlerimden 115 tanesini sattım.
En bref, je suis un mécanisme si finement conçu... et curieusement assemblé... que cela me déconcerte de penser... que je n'ai vendu que 115 copies de mon poème.
Kan basıncı 115'e 80.
Pression sanguine : 115 sur 80.
115 poundu nereden bulacağız?
Où est-ce qu'on va trouver 115 livres?
- Geliyorlar. Yön 115, iz 326.
- Cap sur 115, marque 326.
Oda numarası 115.
Chambre 115.
115. cadde ve St. Nicholas'taki parkın nerede olduğunu biliyor musun? Evet.
Tu connais le parking de la 115e rue?
115'ci sokakta büyük bir yangın var.
Un incendie sur la 115e Rue.
CRN-115 ateşleyin. Güvenlikten emir var.
Message flash sur le C.R.N. 155 du commandement de la Marine.
Şu an anavatan topraklarımızda 115 bin ağır silahlı Sovyet askeri var.
En ce moment il y a 1 115 000... soldats sovietiques... sur le territoire national.
115 numara.
La 15.
- Sen 115 aldın.
- Tu as eu 115.
Bayandan 115.
115 pour la dame là-bas.
Şimdi 115.
115.
115 oldu.
L'offre est à cent quinze.
Saatte 115 kilometre hızla.
A 115 kilomètres heure.
Saatte 115 kilometre.
A 115 kilomètres heure!
Yani Bayan Driscoll'un kullandığı otobüsün... o anda, saatte 115 kilometre hızla gittiğine mi inanıyorsun?
Vous estimez donc que l'autobus conduit par Madame Driscoll... roulait à ce moment-là à 115km / h?
Tamam.
OK, 115.
% 115. Bariyer hala tutuyor.
La barrière résiste toujours.