36 Çeviri Fransızca
2,878 parallel translation
36 saattir avlanıyoruz ve tek kuruş kazanamadık daha.
... je pêche depuis 36 heures et je n'ai même pas encore fait un dixième de dollars
36 Seçkinler'e gitmedin.
Vous n'êtes pas allé voir les "36 Constellations".
Numaraları bile farklı.
Et pas de la même taille, un 36 et un 42.
Şu anda 36'dayız.
On est à 36 maintenant.
Yani bulundurma suçlaması 170 gramdan 1,5 kiloya çıktı.
Oui, c'est ça. Donc son accusation de possession passe maintenant de 170 grammes à 1,36 kg.
Sen 36 numara giyiyorsun.
Toi, tu chausses du 36.
Buz pateni. Hayır, sen 36 numara giyiyora benziyorsun.
Non, tu dois porter une taille 6.
13 dakika, 36.8 saniye.
13 minutes, 36.8 seconds.
Bu her şeyi değiştirir.
Je veux dire, vous faites face à une condamnation entre 18 et 36 mois, maintenant.
Şu an 18 ile 36 ay arasında hapse yürüyorsun.
De la prison? Vous avez mis des vies en danger.
36 saattir aldığım en iyi haber.
C'est la meilleure nouvelle que j'ai eue en 36 heures.
- 36 saat nedir?
36 heures?
36 dakika boşum.
J'ai 36 minutes durant lesquelles je n'ai rien à faire.
Benim bi hücrem vardı 36 m2 idi
J'avais une cellule qui faisait 2 mètres sur 2.
- 36 yıl.
36 ans.
36 yıl, üç ay, dört günlük yalnızlık hapsi.
36 ans, 3 mois et 4 jours de confinement solitaire.
Elimdeki tek şey... 36 yıldır elimdeki tek şey... soğuk, katı gerçeklik.
Tout ce que j'ai - tout ce que j'ai eu pendant 36 ans - est froid, est une dure réalité.
Sanırım 36 yıldır ilk defa gülüyorum.
Je pense que c'est la première fois que je ris en 36 ans.
O eski beni kurtarmak istiyor, 36 yıl önceki halimi,... bu da demek oluyor ki ben var olmayacağım.
Il veut sauvé la moi passée d'il y a 36 ans, ce qui veut dire que je vais cesser d'exister.
Başka bir Amy benim yerimi alacak, Twostreams'de hiç sıkışmamış bir Amy, seninle yaşlanan bir Amy,... ve 36 yıl sonra ben olmayacak.
Une autre Amy prendra ma place, une Amy qui n'a jamais été coincée à Twostreams, qui vieillira avec toi, et, dans 36 ans, elle ne sera pas moi.
Bu Amy'yi yanımıza alabiliriz kolayca ama o zaman bizim Amy'miz kurtarılmak için 36 yıl beklemek zorunda kalır.
On pourrait facilement prendre cette Amy avec nous, mais si on le fait, notre Amy attendra 36 ans avant d'être secourue.
Eğer kaçarsan, o zaman ben hiç burada kalmamış olacağım,... hayatımın son 36 yılı tekrar yazılacak ve var olmayacağım.
Si tu t'échappes, je n'aurais jamais était prise au piège ici, les 36 dernières années de ma vie seront réecrites, je cesserai d'exister.
Ulusal Meteoroloji Merkezi şiddetli kasırgadan dolayı herkesin evlerinde kalmasını tavsiye ediyor. En azından önümüzdeki 36 saat için.
Le service national de météorologie indique un ouragan sévère et conseille de rester chez soi pour les prochaines 36 heures.
- Son 36 saat içinde...
- Pour les 36 dernières heures..
- saat kaçta gelmişti - pazar akşamı - - 22 : 36.
- Quand est ce arrivé? - Samedi soir.. 22h36
- 22 : 36, hı?
- 22h36, hein?
22 : 36.
22 : 36
22 : 36 Dünya gezeni üzerinde- - son kaydedilen ölüm
22,36 c'est l'heure du dernier décès connu.. le dernier mort de la planête Terre.
Turk, 12-36'yı alsana.
- Turk, prends le 12-36.
Bak bunu söylemenin kolay bir yolu yok ama buna bir son vermeliyiz.
Il n'y a pas 36 façons de le dire. Restons-en là.
36 saat önce
36 HEURES PLUS TÔT
36 derecede üç tonluk bu metal yığınını yokuş yukarı itmek istiyorum ben!
Je veux continuer à pousser ce tas de métal de 3 tonnes en haut de la colline par 35 °.
36 dakika ve 39 saniye.
36 minutes et 39 secondes.
Savaş Sanatının 36.Bölümünü lehimize kullanın ve mektubu Seul'a ulaştırmak için zaman kazanın.
Tournez les 36 chapitres du livre à ton avantage. Étudiez chaque page du livre que je t'ai remis. Agissez vite pour avoir une chance de remporter la partie.
En önemli paragraf, Savaş Sanatının 36.Bölümü.
La leçon du chapitre 33 : "Le piège de l'agent double."
Çıkış saati, 16 : 54. Giriş saati, 16 : 36.
Sorti à 16h54, entré à 16h36.
- Efendim... - İstasyon... Montana karantinasından 36 saat uzaklıkta!
La quarantaine à Montana a duré 36 heures!
- Toplam kaç kişi var?
- Combien sont-ils? - 36.
- 36. - 36.
36.
6 kere 6, 36.
6 fois 6 font 36...
36 saattir ölü. Sıçanlar, nadiren kuduz olurlar. Endişe etmeye gerek yok.
S'il a la rage, je devrai vraiment porter des gants.
Büyük bir şey.
Mort il y a environ 36 heures.
36 dakika.
Trente-six minutes.
Amy, sana yardım etmemiz için bize yardım etmelisin. 36 yıl önceyi düşünmelisin.
J'ai besoin que tu penses à ce qui se passait il y a 36 ans.
11 : 36.
A 11h36 a washington.
Washington, D.C. de o 1 saat önde 22 : 36.
soit 13 heures après 22h36.
Şüpheli beyaz bir adam. 30'lu yaşlarının ortasında. St. Marks'ta yürüyor.
Le suspect est un homme blanc, d'environ 36 ans, qui marche sur St.
Hayatınızı kurtardım ve siz kendi başınıza mı sıvışıyorsunuz?
Leçon 36 dans "L'Art de la Guerre" :
Bu Sun Tzu'nun Savaş Sanatı kitabının 36.
"Courir est le meilleur choix."
Otuz altı saat...
Encore 36 heures...
36 saat ve sonra gideceğiz.
Et on disparaît d'ici.