405 Çeviri Fransızca
150 parallel translation
- Burada. - Goosdall. - Burada.
Voiture 405.
- Araç 405'e.
Tony?
78-B'yi kontrol edin.
Voiture 405.
Araç 405.
Nous vous recevons.
- 405 konuşuyor.
Gabardine grise.
Haberleşme'ye karısını aramalarını söyle.
405. Dites à la femme de Daly qu'il rentre chez lui.
Anlaşıldı 405.
- On te dépose. - Je prendrai un taxi.
405 Park Yolu.
Au 405 Park Drive.
405.
405.
Bay Thomas Hoyt. Kırmızı telefonlardan birine cevap verir misiniz?
M. Thomas Hoyt, vol 405, est demandé au téléphone rouge.
Evet, 405 numaralı uçuşla Las Vegas'a gitti.
Elle a pris le vol 405 pour Las Vegas.
Helicopter 405 platformun başına geri dönüyor.
Helicopter 405. Rentrons à la plateforme P.O.C.
Adres 828 Esplanade apartman 405.
Appartement 405.
405 numaralı suitte olacağım.
Je vais au 405.
405 numaralı oda yok.
Il n'y a pas de 405 dans cet immeuble.
273-9164. Bölge kodu 405.
273-9164... par le 415.
Holiday Inn 405 numaralı odaya girdiğiniz zaman... gördüklerinizi tarif edin.
Décrivez ce que vous et vos collègues ont découvert... en etrant dans la suite 405 de l'Hotêl Holiday Inn.
- Villanın bitişiğinde 405'te.
- Dans le complexe, suite 405.
- Fena değil. 405. caddeden 10'a - - Hayır.
- On a trouvé facilement.
Cennette bir başka Pazartesi 405. karayolundaki kaza, trafiği aksatıyor -
Ralentissement dû à un carambolage sur la 405...
Aynı dün 405. otobandaki muazzam trafik sıkışıklığında mahsur kaldığım zamanki gibi.
Hier, j'étais coincée dans un embouteillage hallucinant sur le périph
Kuzeye havaalanına doğru gidiyorlar.
Ils ont pris au nord de l'aéroport sur la 405.
405 ) } Eva Birim 02 operasyonu başarıyla tamamlar
Eva-02 accomplit l'opération.
Şimdi de 405. ilahiyi söyleyeceğiz.
" Nous chanterons le psaume 405,
Hala 405'teyim.
Je suis en retard.
405 yolunda kaza olmuştu, tek arabalık bir kaza.
Il y a eu un accident sur la 405, une voiture.
404. 405. 406.
84, 85, 86,
Bayan Robeck. 405 teyim.
Mme Robeck. Je suis sur la 405.
405 numara.
Chambre 405.
Üzgünüm, 405 anayoIunda bir kaza vardı.
Désolé, un accident sur l'autoroute.
405'nci otoban, bu öğleden sonra 3 trafik kazasıyla kapanacak.
L'autoroute 405 sera bouchée, à cause d'un accident cet après-midi.
405'nci otoban, 3 trafik kazasıyla bu öğleden sonra kapanacak.
L'autoroute 405 sera bouchée, à cause d'un accident cet après-midi.
- 10'un kuzeyi, 405'in doğusu.
- Au nord de la 10ème, à l'est de la 405.
Bir aile 405. karayolunda kaza geçiriyor. Beş ceset var, tamam mı?
Cette famille sort de l'autoroute, et on a cinq cadavres, tu vois?
405 no'lu yoldan gidiyorlardır.
Ils vont vers la 405.
Bu saatte tüm güney otoyollarında... ortalama yedi araba vardır. Bu yüzden, 405 numaralı otoyoldan kaymayı düşünüyorsanız... yol bomboş.
Il y a actuellement sept véhicules sur toutes les autoroutes du Southland, alors si vous voulez faire du skate sur la 405, elle vous tend les bras.
104 ve 108'in çarşaflarını bulamıyorum.
Je ne trouve pas de linge pour les chambres 405 et 408.
Şu anda 405 no'lu karayolunda, Miles Davis dinliyorsun.
Là, vous êtes sur la route et vous écoutez Miles Davis.
403, 404, 405...
403, 404, 405...
Saat sabahın 2'si ve 405'de trafik var.
Deux heures du mat et la 405 est bouchée.
Telefon numarası : 405-3788.
Le numéro de téléphone est le 405-3788.
— Bunu 405 nolu odaya götürür müsün lütfen? — Derhal.
- Apportez ça à la chambre 405, merci.
- Baksanıza, şurada bi'kızıl saçlı var.
Voiture 405.
Araç 405, bir silahlı soygun mevcut. Jerry'nin içki dükkânı. Sixth Hollister.
Le suspect est un homme blanc d'une vingtaine d'années, 1m85, portant un feutre brun et une gabardine, armé d'un revolver Bluenose.
405 konuşuyor.
Bien reçu.
405 mi olacak?
405.
Tam da onun isteyeceği... şekilde davrandığını düşünüyorum.
Je pense que tu agis. . 658 00 : 43 : 27,405 - - 00 : 43 : 29,270 Exactement de la manière qu'il voudrait.
- Ne kadar paramız var?
- 405,1 6 dollars.
- 405 dolar 16 sent.
- FiIe-moi 20 dollars.
Parayı almanı ve 405 nolu yoldan kuzeye sürmeni istiyorlar.
Ils veulent que vous preniez la route 405 avec l'argent.
4O5 ve Pico'nun köşesindeyim.
Opération sur la 405 et Pico.