English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ 4 ] / 425

425 Çeviri Fransızca

120 parallel translation
Biliyor musun çok ilginç ülserler var... Sayfa 425?
Sais-tu qu'il y a des ulcères fort intéressants à la page 425?
Elimizde 400 var.
On a 400. 425.
Az önce plakçıdaydım. 425 adet satmışız.
Je viens de chez le disquaire. Il a vendu 425 disques.
"Judy Barton, numara Z296794. " 425 Maple Caddesi, Salina, Kansas. "
" "Judy Barton, numéro Z2967 94 425 avenue Maple, Salina, Kansas"
Bir detektif için 425 dolar mı?
425 dollars pour un détective privé? Pourquoi?
300, 425, 200, 250 ve 150, hepsi çiftte.
Je fais le calcul.
"Tanrı, yok etmek istediği kişinin önce aklını alır." Euripides, M.Ö. 425
Celui qu'il veut détruire, Dieu le rend fou
425 dolar 6 sent.
425,06 $.
Kanada Havayolları'nın Quebec'ten kalkan 425 sefer sayılı uçağı 24. girişe gelecektir.
Le vol No 425 en provenance de Québec est annoncé porte 24...
Ve şimdi sendikayı isteyenler, 425.
Pour le syndicat : 425.
425 gram sıkıştırılmış saf, katıksız... isopropil bütan monosülfat.
425 grammes de butane isopropyle... de monosulfate pur de trop.
Bir yıl 365 yerine 425 gün olurdu.
Un an durerait 425 jours au lieu de 365
- 425.
- 425.
Bu odadan 425,111 dolar toplamak istiyoruz!
Nous souhaiterions rassembler 425111 dollars dans cette salle.
425, evet.
425, oui.
Aynı bok 425 yıl önce halkıma aynen yapılmıştı.
Mon peuple vit la même galère depuis 425 ans.
390 metredeyiz, efendim.
- On est à - 425 m.
Toplamda ne yapar, 425 dolar civarı mı?
Ça fait quoi, 425 $ par semaine?
şimdi, bizim hala 3 dakikamız var 1050 01 : 09 : 22,425 - - 01 : 09 : 23,790 yüregin varsa, sadece bomba uçakta düşünmüyorsun degil mi?
Il reste 3 min. Essayez donc! Un défi?
Gizlilik şartıyla imzalı gizlilik sözleşmeleri, mesuliyet kabulü olmaksızın T.L. Michaels iki yıla yayılmış şekilde 425.000 dolar vermeye hazırdır.
Pour la confidentialité de l'affaire et une déclaration retirant toute responsabilité à mon client, T.L. Michaels est prêt à vous offrir 425000 dollars, versés sur deux ans.
Ne mo- -
[Skipped item nr. 425] - C'est à elle
Sabah saat 10'da, Anayol 7'de bir tanker alev alarak patladı. Yetmiş iki kişi can verirken, 425 kişi de yaralandı.
A 10 h ce matin, sur l'autoroute 7... un camion-citerne a explosé... faisant 72 morts et 425 blessés.
Kupalara adam seçmeye başlamadan önce... yeterli kez... 425 kez milli olmuştum...
Avant mon premier titre, je devais déjà 425000 livres. À des hommes de la trempe à... à effrayer M. Sykes lui-même.
O Hemi 425 basıyor Yenko'nun ibresi ise 5 saniyede kadranın sonunu görüyor.
La Hemi développe au moins 425 chevaux. Et la Yenko explose le compte-tours en 5 secondes.
Beş haftalık duruşmalarda jüri $ 425000 belirledi burada jüri saptadı ki yayınlamamız için baskı yaptıkları hikaye anlatmayı reddettiğimiz hikaye gerçekten yanlıştı çarpıtılmış veya taraflıydı.
5 semaines de témoignages ont abouti à un verdict des jurés de 425 000 $, arguant qu'on avait subi des pressions, qu'on refusait de raconter une histoire fausse et déformée.
Bu yüzden Jane'den gammaz statüsünü esirgediler kararı bozdular ve $ 425000 tazminatı kaldırdılar.
Elle a rejeté la dénonciation de Jane, a cassé le jugement, et lui a repris les 425 000 $ de dommages et intérêts.
425'e vuruyor, 12 saniyede.
425 Chevaux. De 0 à 100km / h en 12 secondes.
Başlangıç fiyatı
Qui dit 425 $?
Caracas, Venezuela 26 Haziran, 1952 Km 12425
Caracas, Vénézuéla 26 juillet 1952, Km 12 425
1917'de bir tren raydan çıktı. İzinli 425 asker öldü.
En 17, un train de permissionnaires déraille au mont-cenis : 425 morts.
- Daha anlamadan, 425 pound oldum.
Sans me rendre compte, j'ai atteint le poids de 192 kilos.
- Tüm param 425 avro.
J'ai que 530 $.
- Olur, ama benim 425 avrom var.
C'est ce qu'il me faut, mais j'ai que 530 $.
New York'ta ise 425 ve hükümet bunu görmezden geliyor.
425 à New-York et le gouvernement s'en fout.
Bayan Pratt, uçuş görevlilerimin hepsi uçağa bindiğine inanmadıkları bir çocuğu aradığı için ilgilenemedikleri 425 yolcu var.
Mlle Pratt, il y a 425 passagers sur ce vol qui ne reçoivent actuellement aucune attention parce que tout mon équipage cherche une enfant dont tout le monde doute de la présence à bord.
425, sanırım.
425, je crois.
Balonlara 425 dolar harcadık.
Nous avons dépensé 425 dollars pour les ballons.
Scrubs - 425 - Hayatımdaki Değişiklik çeviren :
Sous-titres par : toftheduk, Elanouil, Raceman, nColas, Sulina
Tek yapması gereken 425 metrelik okyanusu geçmek bunun anlamı... Sinyalin yüzde üçü yüzeye erişecek, yani o zaman yükselt... Sinyali yükselt.
Tout ce qu'il doit faire, c'est traverser 400 mètres d'océan, ce qui signifie qu'un énorme 3 % du signal atteindra la surface, donc... donc amplifie... amplifie le signal.
- 4 mü? 425 metre demek istedim!
Je veux dire... 402 mètres...
425 dolar değerinde eşya kırdın.
Vous avez cassé 425 dollars de marchandises.
425bin. Balayı dahil değil.
Sans compter la lune de miel, ça fait 425.000.
1,425 dolara satıldı.
Vache vendue pour 1425 dollars.
Craig Yolunda, 425.
425, Craig Road.
425 bin dolar kredi borçları var ve faiz oranları yükseliyor.
Ils doivent supporter une hypothèque de 425 000 $, et le taux d'intérêt remonte presque à chaque mois.
Her kilo için, 20 dakika boyunca 425 derece ateşte.
Thermostat 7, 20 minutes par livre.
Isıyı 425 derecede tut.
Stabilise la température à 220 ° C.
Tamam. 425'e, değil mi?
Bien. Pour 425000, c'est ça?
425.
On n'a pas trouvé plus.
425.
425.
1400 fit.
- 425 m.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]