5h Çeviri Fransızca
450 parallel translation
Bu adamı 7 yerine niye 5'te asmıyorsun?
Pourquoi ne pas le pendre à 5h, plutôt qu'à 7h?
- Sizi 5 treniyle bekliyordum.
- Je vous attendais au train de 5h.
Sakın unutma, çarşamba ve cumartesileri 2 : 30 ile 5 arası.
N'oublie pas les mercredis et samedis de 2h30 à 5h!
Gece yarısıyla sabah 5 arasında boğulduğu anlaşılıyor.
Morte à l'arrivée. Etranglée entre minuit et 5h.
Beşte seni almaya geleceğiz. Yani üç saatin var. Burada ol.
Nous viendrons à 5h, dans 3 heures.
Tren 5 : 30'da kalkacak.
Le train part à 5h et demie.
Sabahın beşinde de çalmaya devam et de, aklını nasıl aldıklarını gör.
Continue à jouer à 5h du matin, tu vas voir ta tête.
Beşte gel.
Revenez à 5h.
Lukey ve ben sabahın beşinde tarlalara gidiyoruz.
Lukey et moi, nous devons être dans les champs avant 5h du matin.
Saat dört ya da beş olmalı.
Il était 4 ou 5h.
Sen sabah beşe erken mi diyorsun?
- À 5h du matin?
Yarın öğleden sonra 6.00'da ofisime bekliyorum.
Je vous attends chez moi, demain, à 5h.
Saat beşe kadar dönmem gerekiyor...
Je dois être rentré avant 5h et...
Çay servisi beşte.
Le thé est servi à 5h.
Saat iki ve üç arası Lektor'la burada çalıştığını söylüyor.
Elle manipule le Lektor ici, chaque jour de 1 4 à 1 5h.
Sabah 5'te sizi uyandırırım.
Je vous réveille à 5h du matin.. Tu viens Juliette..
Leo saat beşte, kaleye gitmek zorunda.
Leo doit aller au château à 5h.
Saat 5'te gitmek zorunda ve içeride Bayan Byron var.
Il doit partir à 5h. Et Mme Byron attend.
Sevgilim, saat sabahın 05 : 00'i.
Par pitié, Hubert, il est 5h du matin!
- Sabah beşte, yarın işbaşı.
- Demain matin, à 5h.
- Beşte.
- 5h.
Aptal gibi saat 5'te uyandım bir daha da uyuyamadım.
Je suis réveillée depuis 5h du matin. Pourquoi?
Sabah saat 5'te ambulans çağırmak zorunda kaldım.
À 5h du matin, j'ai appelé une ambulance.
Evet. Yok, yok, saat 5 iyi.
Oui. 5h sera parfait.
Londra'dan 5 saat sürdü, otoyolu bulamadım.
5h depuis Londres, impossible de trouver l'autoroute.
Çıkıp, dümdüz gidip... 5 saatlik yoldan geldik.
Si vous pouviez... On a conduit 5h pour arriver ici.
Seçmeler için en geç 5'te Belgrad'da olmam gerek!
Je dois être à Belgrade pour mon audition au plus tard à 5h!
5 : 30 civarlarındaydı.
Il devait être un peu plus de 5h et demie.
Yarın beşte çıkabilir miyim?
Je peux partir à 5h, demain? Je dois aller chez le dentiste.
Dört defa sinema, bir defa mobiletle gezi... ve 2 kere yürüyerek gezi, saat 5'te beni tiyatrodan alacak.
4 fois au cinéma.. .. et 2 fois dans Ia rue. Il vient me chercher à 5h à la Comédie Française.
Ve General beni saat 5'te arayacak.
Et le général doit m'appeler à 5h.
Önce, sabahın 5'inde beni arayıp, hoş şeyler söylüyorsun, sonra buraya gelip beni suçluyorsun ve daha neden korkacağımı bile söylemeden ölümüne korkutuyorsun.
Tu m'appelles à 5h du matin, tu dis des choses gentilles. Puis tu déboules ici et tu me fous une trouille bleue... sans dire de quoi je dois avoir peur.
Seni 5'te gelip alırım.
Je passerai te reprendre à 5H.
Yarın sabah beşte hazır ol.
Demain matin, 5h. Tiens-toi prêt.
Bütün gece yürüdük ve İşçi Bayramından bir gün önce... pazarsabahı saat beşi biraz geçe Castle Rock'a döndük.
Une nuit de marche pour rentrer à Castle Rock peu après 5h le dimanche matin, la veille de la fête du Travail.
Saat : 5 : 00, 1 Eylül 1954.
5h du matin, 1er septembre 1954.
Bu sabahın beşine kadar konuşmaya tuttu beni.
Il m'a tenu la jambe jusqu'à 5h du mat.
Sağda yukarıda Alman uçağı.
- Fritz, 5h-ciel. Fais gaffe, Gene.
Kapı sabah beşte açılıyor.
Les portes ouvrent à 5h du matin.
Bugün saat beş gibi size bildiririz.
Vous aurez la réponse à 5h aujourd'hui.
Fabrika beş kez üflediğinde.
A peu près quand la scierie a sonné 5h.
- Yani saat beşte mi?
- A 5h? - Oui.
- Sabah 5 : 00'ten beri ayaktasın.
Tu es debout depuis 5h!
Onu 5 : 00'te mi gördün?
Vous l'avez vu à 5h?
- 5 : 00'te mi, 6 : 00'da mı?
- À 5h, ou 6h?
Saat beşte bitirmenizi istiyorum.
Et vous, dégagez pour 5h!
Saat 5'i geçti.
Il est plus de 5h!
Sabah on birde, öğleden sonra üçte.
à 1 1 h et à 1 5h.
Saat 5.
- de funès claque des dents - réveillez-vous.. il est 5h..
Aralarında bir bağlantı olmalı. 5 saate dönerim.
Je reviens dans 4 ou 5h.
Saat sabahın beşi.
Il est 5h du matin.