Abim Çeviri Fransızca
1,172 parallel translation
Abim onu zorladı.
Mon frère a dû l'emmerder.
Abim bir kazada ölmüş.
Mon frère est mort d'un accident.
Abim
Grand frère.
Ne kadar yakışıklı benim abim
Comme tu es beau mon grand frère.
- Abim hırsızlık yapmadı.
Tu veux dire ton frere, le voleur?
Artık bir abim yoktu.
Et puis, j'ai plus eu de frère.
- Artık benim abim sayılırsın değil mi?
J'écoute. - T'es un peu mon beau-frère.
Tigger gibi bir abim olsun isterdim.
J'aimerais bien avoir un grand frère comme Tigrou.
Ben sadece abim olmasını istedim.
Je voulais juste qu'il devienne mon grand frère.
Abim bana çikolata alır.
Mon frére m'achètera un chocolat.
Ama abim hakkında bir şey söyleme!
Mais ne dis surtout rien à propos de mon frére.
Sen benim abim değil misin?
Tu n'es pas mon frére!
Herkes senin benim abim olmadığını söylüyor.
Tout le monde disait que tu n'es pas mon frére!
Senin benim abim olduğunu.
Que tu es mon frére!
Ama sakla, yoksa abim alır.
Cache-le, ou mon frère va s'en charger.
Abim. Topaldır. Hep hastadır.
C'est mon frère, il est estropié, toujours malade.
Abim. - Kaç kardeşsiniz?
Scénario, Réalisation, Production BAHMAN GHOBADI
Bütün açılış maçlarını biz kazanırmışız. Suat Abim öyle söyledi.
Mon frère Suat dit qu'on gagne toujours les matchs d'inauguration.
Annem ve abim her şeyi yaptı...
Maman et mon frère ont fait tout le travail...
- Sung-bin ve abim arkadaşlar!
Sung-bin et mon frère sont amis!
- Sung-bin ve ben, o ve abim arkadaşlar!
Sung-bin et moi sommes... lui et mon frère sont amis!
Yani abim haklıydı, öyle mi?
Brown avait raison, hein?
Asla istemediğim abim gibi.
Comme le grand frère que je n'ai jamais désiré.
Abim Lois için bu!
C'est pour mon frère, Luis.
Beyler. Abim inanılmaz bir kimya seti gönderdi.
Les amis, mon frère m'a envoyé une panoplie de chimiste géniale.
Bu hafta sonu abim geliyor o yüzden fazla zamanım olmayacak.
Mon frère vient ce week-end, alors j'aurai pas trop le temps.
Söylemek zorundayım. O benim abim.
Je dois lui dire, c'est mon frère.
Abim kayıp ve bulmam gerek.
Je dois retrouver mon frère.
Abim nereye gitti?
Où est Bhaiiya?
Abim gelmeyecek.
Frère ne sera pas là.
Abim için!
Pour mon frère!
Belki de bir abim vardır ve sen onunla çıkıyorsundur.
J'ai peut-être un frère qui sort avec toi.
Ya öyle, ya da bana çok kızmış bir abim var.
Ou alors j'ai un frère qui va me détester.
O benim abim çünkü.
Parceque c'est mon frère.
Abim Lance.. Sürekli akşamdan kalma olduğu için kendine gelmeye çalışır.
Mon frère, Lance, est en perpétuelle convalescence de la nuit d'avant.
Virgina'da Victoria isimli bir kız vardı. Evlenmem gerekiyordu ama abim evlendi.
Il y a une certaine Victoria en Virginie mais c'est mon frère qui l'a épousée.
Abim ve ben ailemizi öldürme görevini üstlenmiştik.
Mon frère aîné et moi avons dû tuer notre famille.
abim ve komşular da bu işte çalışıyor.
Mon frère travaille là - bas. Plein de voisins aussi.
Abim kimseye hiç bu kadar iyi davranmazdı.
Mon frère n'a jamais traité quelqu'un aussi bien.
Görünüşe göre abim ondan etkilendi, ben de etkilendim.
Mon frère a l'air attiré par lui, et moi aussi.
Abim kilometrelerce yürüyerek hergün onu doktora taşıdı.
Mon frère la portait chez le docteur tous les jours, plusieurs kilomètres.
Abim İmparatora mı gitti?
Mon frère est parti le chercher?
Bir abim var, kardeşinle iyi anlaşır.
Mon grand frère, il ira bien avec ta sœur.
İmparatoriçem... abim ve Prenses birbirlerine gerçekten aşıklar.
Reine Mère, mon frère et la princesse sont vraiment amoureux.
Mahmut abim uyuyor da ondan
Parce que Mahmut est déjà couché.
Abim!
Le cœur est perdu dans les souvenirs d'enfance.
Abim bakir.
Il est puceau.
- Sana gerçekleri anlatmadım çünkü... abim Javed'in katilini bulmak istiyordum.
Puisque je voulais trouver le tueur de Javedbhai!
Abim ne araştırıyordu?
Quel était la demande de Javedbhai?
Keşke abim burada olsaydı.
Si mon frère était ici, vous ne vous remettriez pas de sa fureur.
Tıpkı abim gibi, o da bir berduş.
Comme mon frère, c'est un vagabond.