Adele Çeviri Fransızca
850 parallel translation
Elsie Mae Adele Brunch Sousè'nin babası, az önce soyguncu yakaladı. Bu kadar uzun bir bıçakla boğazını kesmeye çalışmışlar.
Le père d'Elsie Mae Adele Brunch Sousé a attrapé un voleur... et il a tenté de lui trancher la gorge avec un couteau grand comme ça!
- Yeğeni, İngiltere'den geldi mi? - Evet, Adele. Şirin kız.
- Elle est ici depuis la semaine dernière.
Adele, Adele!
Adele!
Kış yerini bahara bırakırken hala bir haber yoktu... ama Adele'nin mutluluğunu görerek bir nebze de olsa rahatlayabiliyordum.
Nous étions sans nouvelles, mais je trouvais une échappatoire dans le bonheur d'Adèle.
Efendim Adele.
Oui, Adèle...
Adele için bulaşık işini halletmem gerekiyor.
J'ai la vaisselle à faire...
Evet, Adele aldı.
On l'a donnée à Adèle.
Adele resimlerimi eskiciye vermek konusunda söylediklerinde ciddi değildin, değil mi?
Tu ne bazarderais pas mes toiles aux chiffonniers, n'est-ce pas?
Ama eğer ölü değilsen... O halde ben gerçekte Adele ile evli değilim, haklı mıyım?
Si vous n'êtes pas mort, je ne suis pas réellement marié à Adèle.
Evet, ama Adele'nin kocasıysan...
Si vous êtes le mari d'Adèle...
Dur bir dakika. Adele'ye ihtiyacın olduğunu görüyorum.
Vous avez besoin d'Adèle.
Ama sana bir iyilik yapmaya da değil bayım! Adele'nin iyiliği için çekip gidiyorum.
Mais pas pour vous rendre service, plutôt pour son bien à elle.
2000 dolar... Senin ölümün için. Adele biriktirdi.
Adèle a touché 2 000 $ sur votre assurance-vie.
Adele'yi bilirsin...
Vous connaissez Adèle.
Gerçeği görmenin zamanı geldi Adele. Asla evlenmemeliydik.
Nous n'aurions pas dû nous marier, Adèle.
Adele'le randevum var.
Adèle était en retard.
Adele, burada ve Ocean'la birlikte, dedi. Kim bilir kaç asker arkadaşı daha var.
Adèle l'a aperçu avec Ocean... et leurs camarades de guerre.
- Merhaba, Adela.
- Bonjour, Adele.
Beyin ve adele Zayıf ve güçlü. - Merlin, yardım et bana! - Budur dünyayı döndüren
La franchise et la ruse c'est ce qui fait...
Adele içi enjeksiyon tatmin edici olur mu?
Une injection intramusculaire suffit-elle?
Adele, bir gözün çocuğun üzerinde olsun.
Adele, surveillez la petite.
Adele!
Adele!
Pekala, Adele, keyfini çıkar.
C'est bien, Adele, savoure ta boisson.
Bu tarafa gelin, lütfen. Pekala, Adele, onu tepeden alalım.
Adele, on recommence.
Haklısın, Adele.
Tu as raison, Adele.
"Bu filmde anlatılan, Adele'in gerçek öyküsüdür."
L'histoire d'Adèle H. est authentique.
Sizi anlıyorum, Bayan Adele.
Je vous comprends, Miss Adèle.
Yanıtını versene Bayan Adele'e.
Donne sa réponse à Miss Adèle!
Adele.
Adèle.
Adele, burada kalmaman gerek.
Adèle, vous ne devez pas rester ici.
Adele, evden kaçtığına eminim.
Adèle, je suis sûr que vous vous êtes sauvée.
Adele, her arzumu yerine getirmeye hazır olduğunu söyledin az önce.
Adèle, vous avez dit que vous alliez m'obéir.
Seni sevmiştim, Adele.
Je vous ai aimée, Adèle.
Bayan Adele kağıtlar için çok teşekkür ediyor ama kimseyle görüşemeyecek kadar yorgun.
Miss Adèle vous remercie infiniment pour le papier... mais elle est trop fatiguée pour voir qui que ce soit.
Bayan Adele takma ad kullanıyorsa bunu yapması için çok iyi bir nedeni var demektir.
Si Mlle Adèle cache son identité sous un nom d'emprunt... elle doit avoir une bonne raison pour le faire.
Ben, Victor Hugo, Fransa'nın yasal haklarına sahip eski yurttaşı kızım Adele'in evlenmesine izin veriyorum.
Je, soussigné, Victor Hugo, ancien pair de France... autorise ma fille Adèle à épouser- -
"Ama dinle beni Adele... "... sana resmen söylüyorum... " "... ya hemen evlenirsin ya da hemen geri dönersin. "
Mais attention, Adèle... je te le dis formellement... marie-toi immédiatement ou reviens immédiatement.
Seni anlamıyorum, Adele.
Je ne vous comprends pas, Adèle.
Sağol, Adele.
Eh bien, merci, Adèle.
Sana söylemiştim Adele, bu sözkonusu bile olamaz.
Je vous l'ai déjà dit, Adèle, c'est hors de question.
Bak, Adele, aramızda şantajı hoşgörmem.
Attention, Adèle, pas de chantage entre nous.
Adele, beni gerçekten seviyorsan Halifax'ı bırakıp Guernsey'e dönersin.
Adèle, si vous m'aimez vraiment... vous devez quitter Halifax et rentrer à Guernesey.
Ne dedin, Adele?
Qu'as-tu dit, Adele?
Özür dilerim Adele.
Je suis désolé, Adèle.
Tamamdır Adele...
Tu peux entrer.
bugün ne oldu, Adele?
Adèle, qu'as-tu à me dire?
Boş versene Adele.
Je n'ignore rien de tes amants.
Adela...
Adele, ma veste!
Adele çocukları almaya geliyordu, ona eşlik ettik.
Maman est là aussi.
Senin Adele'in.
Ton Adèle.
Asıl adım Adele.
Mon vrai nom, c'est Adèle.