Ae Çeviri Fransızca
302 parallel translation
Go Seon-ae, Wang Sook-rang Kang Seok-jae, Lah Jeong-ok
Ko Suneh, Wang Sookrang Kang Sukjae, La Jungock
Aesoon, git bul onu.
Ae-soon, va le chercher!
Aesoon!
Ae-soon!
- Hayır, Aesoon için.
- Non, c'est pour Ae-soon.
- Aesoon olmalı.
- C'est Ae-soon!
AE-35 biriminden bir hata sinyali aldım.
Je viens de relever une erreur dans l'unitéAE-35.
EVA'ya plan değişikliği yapın ve alfa-eko-3-5 birimini hata öncesine döndürün.
D'accord pour procédure d'urgence et remplacement unité AE-35.
AE-35 antenini Dünyaya yöneltmeni istiyorum.
Tu vas pointer l'antenne AE 35 vers la Terre.
İşte AE-35'in koordinatları.
Voici les coordonnées pour AE 35.
O şekilde değil, böyle.
Ce n'est pas'ae', mais'e'.
Zeki varlıklar ararken bu gezegene geldik ama hata etmişiz.
Une intelligence sur cette planète. Ae, erreur!
Ay!
Ae!
- Evet, AE kanalında gördüm.
Je l'ai vu à la télé.
Tekrar AE biyografideyiz : "Bebek Pop Kek."
Retournons à la biographie de Twinkee, le petit.
- O zaman AE'yi izliyorsunuzdur.
- Vous regardez AE?
İmal ettiğiniz AE-135 ünitesi bence mükemmel.
Vous faites un super AE-135.
B2 bombardıman uçakları için geliştirilmiş klima sistemi.
Bingo. 442J / AE-135. Climatisation pour bombardiers B-2.
Evet AE-135 bence de çok güzeldi.
- L'AE-135 est extra.
LEE Young Ae
LEE Young Ae
Sun-ae...
Sun-ae.
Sun-ae'nin Amerika'dan döndüğünü biliyor musun?
Savais-tu que Sun-ae était revenue des USA?
Sun-ae hiç Kyung-ah'dan bahsetti mi?
Sun-ae m'a parlé de Kyung-ah?
Laf arasında, Sun-ae'nin bana ne söylediğini biliyor musun?
Avec un regard apeuré, tu sais ce que Sun-ae m'a dit?
Sun-ae Amerika'da uyuşturucuya başlamış olmalı.
Sun-ae devait se droguer aux USA.
- Sun-ae, kokla.
- Sun-ae, sens-la.
Öyle değil mi, Sun-ae?
Pas vrai, Sun-ae?
Sun-ae'yi kıskanıyorum.
J'envie beaucoup Sun-ae.
Sun-ae?
Sun-ae?
Sun-ae seni seviyordu.
Sun-ae est amoureuse de toi.
Bir sorunmu var sun-ae?
Quelque chose ne va pas, Sun-ae?
Sun-ae!
Sun-ae!
İyimisin, Sun-ae?
Tu vas bien, Sun-ae?
Böyle konuşmayı bırakalım, Sun-ae.
Arrêtons de parler de ça, Sun-ae.
Bu kadar yeter, Sun-ae.
Arrête ça, Sun-ae.
Devam et Sun-ae
Continue, Sun-ae.
Benim, Sun-ae.
C'est moi, Sun-ae.
- Se-hoon, veya Sun-ae,... Bunu yapabildiklerine inanamıyorum!
- Se-hoon, ou Sun-ae, je ne peux pas croire qu'ils aient fait ça!
Aslında, Sun-ae Amerikada psikiyatrik tedavi altındaydı.
En réalité, Sun-ae était sous traitement psychiatrique aux USA.
Sun-ae... Kendisini Kyung-ah'ın ölümüyle suçluyor.
Sun-ae se blâme elle-même pour la mort de Kyung-ah.
Olaylar Sun-ae için kötüye gitmeden önce...
Avant que les choses deviennent trop difficiles pour Sun-ae.
Sun-ae kesinlikle birşeyler saklıyordu.
Sun-ae était en train de cacher quelque chose.
Bu Sun-ae davası bittikten sonra,... senin için bir şeyler düşünürüz.
Dès que l'affaire de Sun-ae sera finie, je t'aiderai.
Sun-ae'nin kafası karışık.
Sun-ae y est mêlée.
Sun-ae böyle şeyler yapmış olamaz.
Sun-ae n'a pas pu faire de telles choses.
Sun-ae katil olsada, olmasada şu anda tehlikede olabilir.
Que Sun-ae soit la meurtrière ou pas, elle est peut-être aussi en danger.
Sun-ae...
Sun-ae...
Sun-ae...!
Sun-ae!
Misafir odaları hazırlanmalı ve şato kuleden zindana parlatılmalı
Il faut aé rer les chambres d'amis et tout briquer des tours aux oubliettes!
Ayağım!
- Ae, mon petit peton!
Onu ben tasarladım.
Je l'ae konçüe.
AE-135...
AE-135.