English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Afghan

Afghan Çeviri Fransızca

166 parallel translation
Sürgün Afgan prensi.
Prince afghan en exil.
Fas'tan, Lübnan'dan, Afganistan, Nijerya'dan. Evde yetişme.
Marocain, libanais, afghan, nigérian, local.
Afgan hava sahasını ihlal ediyorsunuz.
Vous violez l'espace aérien afghan.
Afganca çok güzel demek.
"Belle", en afghan.
Her Afgan için on Rus köpeği ölecek!
Dix chiens russes mourront par Afghan!
Bana şunu söyle, Koverchenko. Afgan'ı neden koruyorsun?
Une simple question, Koverchenko... pourquoi tu le défends tellement l'Afghan?
Afganca biliyor musun?
Tu parles afghan?
Tanrı bizi kobranın zehirinden kaplanın dişlerinden ve Afganlı'nın intikamından korusun.
Elle dit : "Dieu nous délivre du venin du serpent, des dents du tigre et de la vengeance de l'Afghan."
Eski zamanlarda, Afgan Kralından 500 askerini savaşa gönderilmesi istenmiş
Jadis, le roi afghan fut prié d'envoyer cinq cents guerriers à la bataille.
- Afgan çocuk nerede?
Il est où, le vendeur afghan?
En iyisi Afgan. Uçurup indirmesi çok güzel.
Avec l'afghan, décollage atterrissage sans problème.
Ben Afganım
Je suis Afghan.
O bir Afgan mı?
Il est Afghan?
- O da Afgan mı?
- Il est Afghan aussi?
Afgansınız, değil mi?
Vous êtes Afghan, non?
Babası Afganistanlı bir diplomat.
Un diplomate afghan.
Memar, bu inşaatde Afganlı bir işçinin düştüğünü öğrendik.
Dis-donc, Mémar, nous avons appris qu'un ouvrier afghan est tombé d'un étage de votre chantier.
Afgan?
Un Afghan?
Yukarı baktım ve Afganlı çocuğu gördüm.
J'ai vu que c'était ce petit Afghan.
Hey Afghanlı, bu senin kabahatin.
Hé Afghan! C'est tout de ta faute!
Kimliğini Dariani'ye vermesini söyle.
Alors dites à cet Afghan qu'il donne sa carte d'identité à Dariani.
Seni uyarıyorum, Afghan!
Je te préviens, sale Afghan!
Kaç Afghan işçi var burada?
Combien il y a d'afghans ici?
Bütün Afghan cemaati inşaatda çalışırlar.
Les afghans sont tous des bâtisseurs.
Gel, içerde bir Afgan çayı içelim.
Maintenant, entre donc boire un thé afghan.
Bende Afgan parası yok, dolar olarak ne kadar?
Je n'ai pas d'argent afghan. En dollars.
Yaşlı adam beni Afganistan'da ilk kasabada terk etti.
Le vieil homme m'a abandonnée dans le premier village afghan.
O havlu kafalara bir dolar vermeyeceğim.
Le peuple afghan a besoin de notre aide.
İkincilik ödülü, Afganistan'dan gelme bu Afgana Bender ve çığırtkan terrieri!
Le deuxième prix est un joli afghan, fait de la peau d'un Afghan... attribué à Bender et son terrier hurleur!
- Afgan'a benziyordu.
- Un Afghan.
ABD, Afganistan'da Taliban yönetimine 245 Milyon Dolar yardımda bulundu.
Les USA donnent 245 millions de dollars au régime Taliban Afghan.
teyzesini afgan toprağına gömmüşler!
Ils ont enterré sa tante dans le sol afghan.
Eğer ben başkan olursam, insanlara mesela nazik davranacağım.
Si j'étais élue présidente de la république, je me conduirais comme une mère affectueuse pour le peuple afghan.
Tıpkı Columbia'nın, insanoğlunun bilim ve teknoloji alanındaki en iyi arzularını temsil ettiğini düşündüğümüz gibi Afgan halkının mücadelesi de insanoğlunun özgürlük adına en yüksek arzusunu temsil etmektedir.
Tout comme Columbia représente les plus grandes aspirations de l'Humanité dans le domaine des sciences et de la technologie, la lutte du peuple afghan symbolise les plus grandes aspirations de l'Homme à la liberté.
Amerikan halkı adına Columbia'nın 22 Mart'taki kalkışını Afganistan halkına adıyorum.
Au nom du peuple américain, je dédie ce lancement de Columbia, en ce jour du 22 mars au peuple afghan.
Gorbaçov, Afganistan'da istikrarlı bir hükümet kurulması ve barış antlaşması için Amerikalılardan yardım istedi.
Gorbatchev demanda l'aide des Américains pour négocier une paix qui installerait un gouvernement afghan stable.
Afgan zaferini taklit edebileceklerine kâni olmuşlardı ve de Cezayir ve Mısır gibi ülkelerde İslamcı bir devlet kurabileceklerine.
Ils étaient persuadés de pouvoir reproduire le succès afghan. Enfin, le pseudosuccès. Ils pensaient pouvoir établir un État islamique dans des pays comme l'Algérie et l'Égypte.
Şimdi Amerikalılar, gizli El Kaide ağını bulmak için Doğu Afganistan'daki tüm dağları mağara mağara aramaya başlamıştı.
Les Américains se mirent alors à fouiller toutes les grottes du massif est-afghan, à la recherche du réseau clandestin Al-Qaida.
Başımda bir örtü vardı.
J'avais un afghan sur la tête.
Afgan kardeşlerimize yardım ediyoruz.
Aider le peuple Afghan à lutter contre l'agression impérialiste.
İlk kimin bir hayalet öldüreceğine dair bahse varmısın?
Vous avez parié, qui d'entre vous tuera un Afghan le premier?
Samylin, İlk o vurdu
Samuilin, Il a tué le premier Afghan,
Bu Afgan köyünün ortasında duruyoruz Ve ben kız kardeşimle konuşuyorum..
on est debout au milieu de ce village Afghan, et je suis en train de parler à ma soeur...
Kızkardeşi bir Afgan köyünde mi yaşıyor?
Votre soeur vit dans une village Afghan?
Dostum iki haşhaş tüttürdü.
Mon pote a fumé 2 pèts'pleins de "Colombo-Afghan".
- Köpek adı olan Afghan.
- Non, c'est un lévrier.
Elmas Afgan bir terörist gruba aitmiş.
C'est à un groupe terroriste afghan qu'il appartient.
Ayrıca Afgan terörist grubun almayı planladığı 26 milyon dolarlık güdümlü mermi....... satışına da engel olmuş olduk.
Nous avons également pu contrecarrer l'achat pour 26 millions de dollars de missiles sol-air que le groupe terroriste afghan allait faire. Pas de diamant.
Oradan ayrılmamızın nedeni... Ben bir Afganlıya kaçtım.
On est partis, car je me suis enfuie avec un homme afghan.
Afganistan devletinin başkanı?
Chef d'Etat afghan.
- Bu ne?
- Voici le frère Afghan!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]