English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Akeem

Akeem Çeviri Fransızca

53 parallel translation
Kımıldama, Akeem.
Attends là-bas, Akeem.
Akeem, gülcü kızlara ne oldu?
Akeem, qu'est-il arrivé aux porteuses de roses?
Adım, Akeem.
Je m'appelle Akeem.
Tanıştığımıza memnun oldum, Akeem.
Enchantée de vous rencontrer, Akeem.
Çöp deyince, aklınıza Akeem gelsin.
Quand vous pensez aux déchets, pensez à Akeem.
Hoşçakal, Akeem.
Au revoir, Akeem.
- Hey, Akeem!
- Dis, Akeem?
- Akeem, Afrikalı.
- Salut. Akeem vient d'Afrique.
Neden ceketini çıkartmıyorsun, Akeem?
Enlève ta veste, Akeem. Oui.
- Oyunu takip edebiliyor musun?
Tu réussis à suivre la partie, Akeem?
Hey, Akeem.
Salut, Akeem.
Akeem, sana küçük McDowell's şatosunun içini göstermek istiyorum.
Akeem, je veux que tu viennes avec moi. Je veux te faire visiter le petit château McDowell.
Ben çocukken, dokuz kişi bu büyüklükte bir kulübede oturuyorduk.
Tu sais, Akeem, quand j'étais petit, on était neuf à vivre dans une baraque de la grandeur de cette pièce.
Bardakların boş kalmamalarına dikkat et.
Akeem, veille à ce que tous les verres soient remplis.
Eğer bana takılacaksan, rahat olmalısın.
Si tu veux te tenir avec moi, il faut te détendre, Akeem.
Hey, Akeem.
Dis, Akeem.
Beni dinlediğin için teşekkürler, Akeem.
Merci de m'avoir écoutée.
Tanrı aşkına, cep harçlığımı alma!
Bon Dieu, Akeem, ne prends pas mon argent de poche.
Akeem, fakirlikten endişe etmekten artık vazgeçsen.
Akeem, j'aimerais que tu arrêtes de penser à ta pauvreté.
"Efendim, Akeem ve ben kaynaklarımızı tükettik."
" Sire, Akeem et moi avons épuisé nos fonds.
Akeem'i görmeye gelmiştim.
Je suis venue voir Akeem.
Selam, Akeem.
Oh! Salut, Akeem.
- Müzeye. Akeem ile beraber.
- Au musée avec Akeem.
Oğlum, Akeem için buraya geldim. - Kim?
- Je suis venu pour mon fils, Akeem.
- Sen Akeem değilsin.
- Vous n'êtes pas Akeem.
AYIN EN BAŞARILI İŞÇİSİ AKEEM
EMPLOYÉ DU MOIS - AKEEM
Akeem nerede?
Où est Akeem?
Senin işin Akeem'e göz kulak olmaktı.
Ton travail consistait à veiller sur Akeem.
Akeem beni dinlemiyor.
Akeem refuse de m'écouter.
- Oğlu Akeem'i arıyor.
Il cherche son fils, Akeem.
Prens Akeem, Zamunda tahtının tek varisidir.
Le prince Akeem est le seul héritier du trône de Zamunda.
WALDORF-ASTORIA OTELİNDEYİM. SEMMİ.
AKEEM, JE SUIS À L'HÔTEL WALDORF-ASTORIA
Akeem, tekrar görüştüğümüze sevindim.
Akeem, content de te voir.
- Mesele nedir, Akeem?
- Quelque chose ne va pas, Akeem?
- Akeem nerede?
Où est Akeem?
Ve neden birdenbire Akeem'e iyi davranmaya başladın?
Et pourquoi es-tu si gentil avec Akeem tout d'un coup?
Haberler çok iyi, Akeem.
Bonne nouvelle, Akeem. On est secourus.
Son zamanlarda birbirlerine çok yakınlar.
Akeem et Lisa sont très proches.
Akeem'in babası. Kral!
Voici le père d'Akeem, le roi.
Akeem Amerika'ya... asalet tohumlarını ekmek için geldi.
Il est venu en Amérique pour s'amuser et enterrer sa vie de garçon.
Akeem'in onunla ciddi olamayacağını.
- La vérité : Akeem ne peut pas s'intéresser à elle.
- Prens olan Akeem mi? - Evet.
- Akeem est le prince?
Burası Teksas Akeem Olajuwon'un gelecekteki evi!
On est Texas, futur état d'Akeem Olajuwon!
Jalil, Akeem?
Jalil, Akeem?
Üzgünüm, Jalil ve Akeem şu anda telefona bakamazlar çünkü yanlış adamlara bulaştılar, değil mi?
Désolé, Jalil et Akim ne peuvent pas répondre, parce qu'ils se sont frottés aux deux mauvaises personnes, hein?
Akeem.
Akeem.
- Akeem...
Akeem...
Akeem?
- Akeem?
- Akeem'in nesi var? .
Qu'est-ce qui ne va pas avec Akeem?
- Akeem!
Akeem!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]